“Bilinçle kavradığımız ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hiçbir ilgisi olmayan gizli kalmış duyusal izlenimlere kıyasla hayatımız üzerindeki etkisi ne kadar az.” (Sy.2)
“Daracık eski...
1. Millie, Millie, vücudun tam olması gerektiği gibi; her şey kalçalarına doğru dapdar dökülüyor ve seni sevmek dondurucu bir havada bir çift eldiven giymek kadar...
1) Çok iyi bir kumdan şatoydu. İkimiz de hiç istemedik onu orada bırakmayı, bu yüzden ayaklarımızla ezdik.
2) Tarihten haz etmem. Tarih insan ihanetinden başka bir şey...
1- Bütün kaldırımlarını ezberledim bu kentin
sevmenin suç olduğu günleri de yaşadım
hiçbir yere kaçamadım sevgilim
kalamadım da (Karartma Geceleri)
2- Söndür bütün ışıkları, perdeleri çek
bir daha hiç...
"Her şey bir unutkanlıktır."
“Ruhuma musallat olmuş o uçurumların kenarında yaşayabilmek için aylardır bıkmadan usanmadan çocukluğumun yüzlerini, sokaklarını, ağrılarını yazıyorum. Delirmişçesine, hafızamın kuytu, karanlık, ıssız...
1)
Kimin kıyısında dursam
Bir rengin usul usul dağılışı gibiyim.
(sf.10)
2)
Sen yine de unutma
Her kuyu kendi yalnızlığını yaşar
Her kuş
kendi sesiyle
karşılar sabahı
(sf.12)
3)
Yüzün gecikti geceye
Bakış yorgunu pencereler...
1.Hiçbirine bağlanmadım ona bağlandığım kadar. Sade kadın değil, insan. Ne kibarlık budalası, ne malda mülkte gözü var. Hür olsak der, eşit olsak der. İnsanları...