Ana SayfaEdebiyatAlıntılarBeni Onlara Verme |...

Beni Onlara Verme | Tarık Tufan

Her şey bir unutkanlıktır.”

“Ruhuma musallat olmuş o uçurumların kenarında yaşayabilmek için aylardır bıkmadan usanmadan çocukluğumun yüzlerini, sokaklarını, ağrılarını yazıyorum. Delirmişçesine, hafızamın kuytu, karanlık, ıssız yerlerine, çocukluğuma, ilk gençliğime, utançlarıma, kavgalarıma bakıyorum bir şeyler bulabilmek için. Ne arıyorum?
Bu kadar öykünün içinde aradığım nedir? Bir kere de mutlu bitsin şu hikâyelerin sonu diyenlere ne cevap vereceğim?”

Çok sevilen az bilinen edebi eserler, irdelenmeye yönelik cümleler, etkileyici monologlar
Öyle hikayeler anlatıyor ki, sarsılmamak mümkün değil. Tarık Tufan, çoğumuz adını ANNA şiiri ile duyduk. Ama, Beni Onlara Verme kitabı bence bir dönüm noktasıydı. Birazdan Yıldırım Düşecek Kentin Sokaklarına adlı eseri ve katıldığı TV programları hep tartışıldı. O yüzden alıntılara geçmek istedim. Lakin tartışmalı kişiler arkasında bir fırtına bırakır.
Bu kitabın en büyük özelliği farklı hikayeler, ancak hep aynı semt. Bir adam, 41 hikaye ile anlatıyor semti… 41 Hikayenin Semti. 

“Çok güzelsin. Sen hep güzelsin. Ben yine sana bakıyorum, sen başka yere. Beni görmüyorsun. Fark etmiyorsun. Dolaştığın yerlerde dikkat çekmeyen bir nesne gibi bir kenarda duruyorum. Dokunsan can gelecek bedenime.”

“Beni uçurumdan atıyorsun ama çok güzelsin…”

“Kız güldü. Bazı kadınlar herkesin ortasında ağlayamadıkları için gülerler.”

“Ülkenin hangi yanına dokunsak altından ağlayacak bir yara çıkıyor, farkında mısın?”

“Çaresizlikten ölünce insan,hiçbir kan tahlilinde,hiçbir röntgende bir şey çıkmaz. Çaresi tükendi öldü demek yerine,vadesi geldi öldü denir,sonra da geçip gider.”

Dünyanın kırık kalbi. Dünyanın dip boyası gelmiş saçları. Dünyanın rutubetli duvarları. Sadece nakaratını hatırladığımız o eski şarkılar.

“Bir dahaki sefere söyle, birlikte ağlayalım.”

Bonus;

Gece yarılarında aklıma geldiğinde penceremden bakıyorum.
İstanbul senin gözlerinden akmış kapkara; sen şehir oluyorsun birdenbire, karanlık bir İstanbul, içinde kayboluyorum, bulursam kendimi vuracağım, ama karanlık, bulursam kendimi vuracağım, bir Ahmet Kaya şarkısını boşaltacağım beynime, kalbimi bir cami avlusuna terk edeceğim, ama kapkaranlık, pencereden bakıyorum ve gece yarısı bir radyo istasyonundan taşan delilik gibi bırakıyorum kendimi şehre; senin karanlığına.
Senin gözlerini siler gibi dokunuyorum gökyüzüne.
“Beni onlara verme.”

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.

Yazarın Popüler Yazıları

Yazarın Son Yazıları

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İlginizi Çekebilir

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Didem Madak

Söylenti Edebiyat ekibi olarak Altı Çizilenlerde Bu Ay serimizde bu ay, doğum gününde edebiyatımızın çiçekli bahçesi Didem Madak'a yer veriyoruz!  

Ahmet Erhan – Burada Gömülüdür 1. Cilt | 40 Alıntı

Yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken ölümü düşleyen, 80 kuşağının hüzünlü şairi Ahmet Erhan’ın Burada Gömülüdür kitabından 40 alıntıyı sizler için derledik.

Mario Levi-Bir Şehre Gidememek | 24 Alıntı

Geçtiğimiz Ocak ayında hayata gözlerini yuman yazar ve çevirmen Mario Levi anısına...

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Tomris Uyar

Tomris Uyar'ın doğum gününde, eserlerinde yer alan birbirinden güzel alıntıları sizler için derledik!

Son Yazılar

The Tortured Poets Department Albüm İncelemesi – Bölüm I

"En üzücü hikâyemizi konuştuğumuzda, ondan kurtulabiliriz." The Tortured Poets Department albümünde neler gizli olabilir?

The Tortured Poets Department Albüm İncelemesi – Bölüm II

The Tortured Poets Department albümünde keşfedilmeyi bekleyen detaylar, ikinci bölümüyle karşınızda!

Buffy the Vampire Slayer Karakterleri Bir Şarkı Olsaydı Hangisi Olurdu?

Dertlere derman, hislere tercüman olan şarkılar bu kez "Buffy the Vampire Slayer" karakterlerini anlatıyor.

Haftalık Frekans #36

Birbirinden farklı ve özenle seçtiğimiz yeni keşiflerimizle, haftalık frekans serimizde karşınızdayız!