Zülfü Livaneli – Mutluluk | 12 Alıntı

  1. Nenesi ölmeden önce onu severken, “Bu kızın gözleri” derdi, “güneşe sen doğma da ben doğayım diyor.”     (s.10)
  2. Sanki göğsünün içinde kara kanatlı bir kuş çırpınıyordu o anda.     (s.24)
  3. Hayat bilinmez olmalıydı; nasıl yaşayacağını, ne zaman kaza geçireceğini, hangi hastalıklara yakalanacağını, nasıl öleceğini bilen bir insan, Endymion’un kaderini paylaşıyor demekti ve dünyadaki hiçbir ölümlü, bu yükü taşıyamazdı.     (s.32)
  4. Herkes yabancılaşmıştı, yabancılaşıyordu. Toplum kuralları ve çevremize takhim ettiğimiz maddi dünya, bizi bu yabancılaşmadan koruyan gardiyanlardı adeta. Yolumuzu şaşırdıkça, alışkanlık denen ılık kaplıca sularının içine gömülüp rahatlıyorduk. Sonunda bize yol gösteren şey; evde her zaman oturduğumuz koltuğun aşina yumuşaklığı, gözü kapalı çevirebildiğimiz banyo musluğu ve başımızın yastıkta bıraktığı iz oluyordu. Kendi egemenlik alanını belirlemek için ağaçların altına sidik fışkırtıp sonra kendini bu sidiğin sınırları içinde güvende hisseden köpeklere benziyordu insanlar da; aşina kokular ve aşina eşya arasındaki bir mutluluk formülü.     (s.33)
  5. “Herhalde ben lanetliyim!” diye düşünüyordu. “Bu yüzden mucizeleri göremiyorum.”     (s.53)
  6. Ve bekledi! Neyi beklediğini bilmiyordu ama içinden beklemek ve düşünmek geliyordu.     (s.56)
  7. “Sürükleniyorum” diye düşündü tekrar. ” Ama sadece ben değil, herkes sürükleniyor.”     (s.99)
  8. “Evet rüyalar! Hayatının en büyük gerçeği; kendin olduğun ve gerçek bir insana dönüştüğün tek an. Yaşamındaki en samimi varoluş anı.”     (s.137)
  9. Onu keskin ve yoğun bir özlem duygusu uyandırmıştı. Yakıcı, yeri boş kalan, içini sızlatan bir özlem duygusu; ama bu duygunun nereye yöneldiği belli değildi. Öylesine bir eylemdi işte; belki boşluğa, belki hiçbir yere; belki de özlem duygusunun ta kendisine.     (s.267)
  10. “Evet! Aptallık bu memlekette o kadar yaygın ki, kapıyı pencereyi sıkıca kapamazsan havayla bile içeri girer. Dünyanın en hastalığıdır aptallık.”     (s.338)
  11. Ama insanoğlu kendisinde başka güçler vehmediyor. Değişmeye, başka bir şey olmaya, doğasını zorlamaya çalışıyor, işte mutsuzluğun ve savaşların kaynağı bu.  Kısacası azizim, insan insan olarak yaşamalı, eşek eşek olarak.”     (s.350)
  12. Rüyasız, deliksiz, kesintisiz bir uykuydu bu; yok oluş gibi.     (s.369)

Doğan Kitap Yayınları 89. Baskı

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Natalia Ginzburg: Edebiyatın ve Direnişin Güçlü Sesi

İtalyan yazar Natalia Ginzburg, toplum ve aile temalarını sıklıkla işleyen, döneminin devrimci kimliğini benimsemiş ve bunu da eserlerine yerleştirmeyi uygun bulmuştu.

Notting Hill: Londra’nın En Renkli Yüzü

Notting Hill; renkli sokakları, pazarı ve kültürel dokusuyla Londra’da hem ruhunuza hem gözünüze hitap eden özel bir semttir.

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Müzikal yalnızlığı bir estetik tercih haline getiren Isaac Winemiller, duygusal derinliğiyle bu ay Söylenti Radar’ında öne çıkıyor.

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Editor Picks