Karton Kanatlı Melekler – Harun Özen | 11 Alıntı

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
spot_img

1.Aklına gelmemekten çok aklına geldiğim halde bir önem arz etmemekten ürktüm. (Sy.11)

2.Her şeyden önce söz vardı, hepsinin nihayetinde ise derin sessizlik. Derler ki yarası iyileşmezmiş suskunlukla vurulanların. Dikiş tutmazmış yarınları. Eski güzel günlerin hatırıyla yapılan pansumanlar kâr etmez, mikrop kaparmış düşleri. (Sy.12)

3.Kaç kez ölür insan? Bu uğursuz, samimiyetsiz, acıtmaya meyilli dünyaya kaç kez yeniden doğar? Ölüm göreceli bir kavram mıdır? Türk Dil Kurumu’nun dediği gibi; “Hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi,” ise ölüm, ben daha önce dört kez öldüm. Kimindehain eller kastetti canıma, kiminde karanlıktan gizlice uzandı boğazıma ömrümü verdiklerim. Canımı en çok, en sevdiklerim yaktı. (Sy.22)

4.İnsan olmak böyle bir şeydi herhalde.Hiç unutamam sandıklarını yıllar sonra hatırlamakta zorlanıyor, dinmeyecek sandığın acıları yılda birkaç kez hatırlayarak hayata kaldığın yerden devam ediyor, yadırgamadan ve utanmadan gülüp eğlenebiliyorsun. Onsuz yaşayamam dediklerini sonsuzluğa uğurlayıp yaşamaya devam ediyorsun. Nefes alamıyorsun uzun zaman ama yaşıyor, öğreniyor, kabulleniyorsun. Bu da bizim, biz insanların laneti olsa gerek…(Sy.59)

5.’Tüm müdahalelere rağmen hastamızı kurtaramadık. Başınız sağ olsun.’ Söyleyene iki kısa cümle, dinleyene Âdem’den günümüze değin yankılanan eskimemiş bir çığlık. (Sy.76)

6.Her ölüm arkasında yığınla keşke, kucak dolusu acı ve pişmanlık bırakıyordu. Giden kurtuluyor, bu arsız dünyanın çilelerinden sıyrılıyor, arkada kalanlar heybelerine bir acı daha ekleyerek yürüyorlardı kendi sonlarına doğru. Tüm insanlık bir devam filminin içinde benzer senaryoları oynayarak sırasını savıyordu. Bazı performanslar alkış alırken, bazıları fiyaskoyla sonuçlanıyordu. Her hayat geride rengi solmuş fotoğraflar ve zamanla silinmeye mahkum hatıralar bırakarak zamanın arşivindeki yerini alıyordu. (Sy.77)

7.Kaybetmeye küçük yaşta başlayınca insan, önüne çıkan tüm iyi şeylere temkinli, tedirgin yaklaşmak zorunda kalıyor. Çok gülersek başımıza kötü şeyler geleceğini söyleyenler, bu kabullenme mecburiyetine daha o zamandan kapıları aralamışlar meğerse. İlmek ilmek işlemişler ruhumuza güzelliklerin hakkımız olmadığını. Daha fazlasını istemekten korkmuşuz. Olanla yetinmeyi kâr saymışız kendimize. Kanaatkâr olmayı yanlış anlamışlar ve nesiller boyu aynı yanlışı arkalarından gelenlere parmaklarını tehditkâr biçimde sallayarak aktarmışlar. Kime göre fazla, neye göre az? Kim karar veriyor hakkımız olanın miktarına? (Sy.101)

8.Yoklukları ne derin yaraydı öyle? Aradan yıllar geçmesine rağmen asla kabuk bağlamayan, ilk andaki acısıyla sürekli sızlayan ve kanayan bir yara… İnsan annesini kaybettiğinde ölüyordu çocukluğu. Babasını kaybettiğinde ise hem kahramanını kaybediyor, hem de yeryüzünde sorgusuz sualsiz kendisine kol kanat gerecek en büyük insanı kaybetmenin verdiği derin boşlukta yitip gidiyordu. (Sy.174)

9.İnsan hayatta en çok hangi konuda tecrübe sahibiyse, en büyük hatalarını da o konuda yapıyordu. (Sy.232)

10.Kabullenişlerin en büyüğü değil midir zaten aşk? Yenilişin, yanılışın, teslimiyetin ve kör-sağır-dilsiz oluşun sınır boyundaki son sancağı değil midir? Bir adım ötesi ya ölümdür ya da divanelik. (Sy.238)

11.Eden buluyor, kimsenin ettiği yanına kâr kalmıyor ve hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmüyordu. İlahi adalet mekanizması bürokrasiye takılmadan usul yavaş işliyor, başkalarının hayallerini çalanlar, bir sabah hayalleri çalınmış olarak uyudukları derinuykulardan uyandırılıyordu. Affetmek ise en büyük erdemlerden biri olarak çağlar boyu popülerliğinden taviz vermeden başköşedeki yerini muhafaza ediyordu. Affetmek, kötülere verilebilecek en ağır ceza olma hükmünü sürdürüyor, biz istemesek de zaman tüm intikamları birer ikişer alıyordu. (Sy.326)

Karton Kanatlı Melekler-Harun Özen

Yitik Ülke Yayınları- Mayıs 2017

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tüylerinizi Ürpertecek En İkonik 5 Korku Oyunu Müziği

Uzun yıllar geçmesine rağmen içimizi ürperten melodileriyle aklımızdan çıkmayan beş korku oyunu şarkısını birlikte inceliyoruz!

Yazınca Hafifler: Günlük Tutmanın Psikolojik Gücü

Günlük tutmak duygusal yükleri hafifletir, farkındalığı artırır ve iyileşme sürecinde içsel bir dönüşüm sağlar; yazmak ruhu özgürleştirir.

Lady Bird Hangi Albümle Eşleşir?

Hayatta ne istediğimizi, kim olmak istediğimizi bulmak temalarıyla öne çıkan Lady Bird filmi hangi albümle eşleşir?

5 Maddede Cage the Elephant’ı Tanıyalım

Cage the Elephant, farklı türlerde birçok şarkı yaparak büyük beğeni toplamış başarılı bir grup.

İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

İstanbul’un sonbahar atmosferine eşlik eden, kitapla kahvenin buluştuğu en güzel kafeleri derledik.

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

Editor Picks