’Huzursuzluğun Kitabı’ Üzerine Bir İnceleme

Selene Cabalar
Selene Cabalar
Dünya yanarsa önce edebiyatı kurtarmak gerek
spot_img

‘Var olan tek sır, bir sır olduğunu düşünen insanların olmasıdır’ diyerek başlar yazar önsöze, 675 sayfa boyunca bir sırrın peşindeymiş gibi okuru sürüklemesinin de önsözüdür aynı zamanda.

Bu kitap Fernando Pessoa’nın ölümünden sonra ortaya çıkan notları ve günlüklerden toplanan ‘olaysız bir öz yaşam’ öyküsüdür. Kendisini de kitapta ‘bu kitap hiç hayatı olmamış bir adamın biyografisidir’ diye not düşmüştür. Bu kitap yaşanan olayları değil, kendisinin dünyadaki varlığını okurla birlikte sorgulamıştır. Savaştan sonra kaleme alındığı bilinen metinler savaşın buhranını ve kasvetini yansıtır. ‘Ben hep şimdiki zamanda yaşarım’ dese de , geçmişten  kurtalamayacak kadar geçmişe ve geleceği karamsar görecek kadar geleceğe saplantılı bir adamdır bay Pessoa çünkü, iki sonraki cümlesinde şu yer alır: ‘Geçmişim, olmayı başaramadığım her ne varsa onlarla dolu’

Yazar, okuyucuyu 675 sayfa boyunca Lizbon’da muhasebe yardımcısı olan Pessoa’nın hayatın sıradanlığı, insanlığın basitliği, yalnızlığı ve benliği hakkında sorgulamalara iter ve okuyucu-kendisinin de kitapta belirttiği gibi- ‘şehvetli’ bir kabus görmüş gibi olur. Sayfalar arasında gezinirken ‘öyleyse beni kim kurtaracak var olmaktan’ diye çırpınan Pessoa, okura var olmaktan hem mutlu hem de mutsuz olduğunu anlatırken, kurtarılmak için yardım çığlıkları atıp bir yandan da yalnızlığıyla övünen anlar yaşattırır. Yıllarca insanların içinde ‘ayrık otu’ gibi yaşamayı kendine görev edinmiş bir isimdir çünkü, kendisini tarif ederken ‘ben bir hiçim, kendimi hiçbir şey olarak hayal ediyorum’ diye tanımlamıştır.

Kendini ve insanlığı sorgulayan okurlar kitabı beğeneceklerdir; Satır aralarında gezen tutarsızlıkların nedeni ise Pessoa’nın ‘Ben aslında iki kişiyim’ demesidir. Dili, çevirmen Saadet Özen’in başarısıdır ve kitap okumayı kendine mesken tutmuş okuyucular için çok kolaydır. Okunması ise, olaysız oluşu kitabın akıcılığını etkilese de cümlenin derinliklerini anlamak için okuyucuyu çok defa aynı sayfa üzerinde kalıp düşündürebilir. ‘Kendini okumayı’ seven insanlar için başucu kitabı olabilir, bir solukta bitirilmesi mümkün gibi görünmese de açıp açıp kendini bulmanın varoluş sancımıza iyi geleceği muhakkak! Ve Pessoa bize en çarpıcı sorulardan birini sorar sıklıkla,

-“hissetmek ne renktir?”

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Tarihi Eser Rotası: Geçmişten Müzeye Serüven

Müzelerde sergilenen her bir eserin yolculuğu o kadar uzun ki... Gelin, sergilenme sürecine kadar rotaya bir göz atalım...

Bir Günde Geçen 5 Roman

Hızlı geçen yirmi dört saatimizi bir de romanlardan okuyup hissedelim. İyi okumalar.

Editor Picks