“Devlet”e Göre Platon’un Sanat Öğretisi

İnsanlık tarihine şöyle bir baktığımızda sahip olunan eserler arasında kesinlikle Platon’un “Devlet” kitabını görürüz. Bu kitap, çoğu tek Tanrılı dinlerden önce Doğu’da ve Batı’da en önemli kitaplar arasında yerini almıştır.

Kuşkusuz, bu dönemlerde sanat da önemli olarak tarihte yer edinmiştir. Devlet kitabında, Platon’un sanat öğretisini incelerken Tanrı fikrini de önemsemek gerekir. Platon, mevcut Tanrı anlayışını eleştirir. Ona göre, diğer dünya ve bu dünya arasında bir denge kurmak gerekir. Eğer bu denge olmazsa, yapılması gereken yapılmış olur. Ortada eğri durumlar kalmaz. Doğruluğun ilk koşulu ona göre, öğütçülüktür.

Platon, çoğu masallara inanılmaması gerektiğini dile getirir. Çünkü, bazı masallardaki Tanrı detayları -Zeus’un oğlunun zorla kız kaçırmaya kalkışması gibi- ahlaksızcadır. Bu nedenle Platon’a göre bu masallar, dinleyicisine zarar verir. Hangi sözlerin söyleneceği, hangilerinin söylenmeyeceği üzerinde konuşulmalıdır. Bu durum doğruluğun ne olduğunu, doğrunun bilinsin ya da bilinmesin, doğruluktan ne yarar geldiğini bilmeden halledilmez.

Platon’a göre şairin yaptığı iş, başkalarının söylediği sözleri, bu sözlerin nerede, nasıl söylendiğini anlattığı zaman sadece anlatmadır. Homeros da, bütün şairler de anlatmalarında taklide başvururlar. Ancak, şair kendini hiç gizlemezse anlattıklarına taklit karışmaz. Yani, bir destandan kişilerin sözleri dışında şairin sözleri çıkarılıp sadece konuşmalar bırakılırsa tam tersi bir anlatım yapılmış olur. Tragedyada görülen çeşit de budur. Böylelikle şiirin iki türlü anlatma yolunun olduğu sonucuna varılır: ilki taklit yolu, ikincisi ise, şairin olan biteni kendi anlatmasıdır. Bütün bunlardan sonra geriye bu sözlerin nasıl söyleneceğini incelemek kalır.

İnsan, her şeyi birden taklit edemez; tek bir şeyi taklit edebilir. Öyleyse, önemli iş gören birinden aynı zamanda çeşitli taklitler yapması beklenemez. Platon’un burada bekçi benzetmesi yaptığını görürüz. Tıpkı bekçilerin kendilerini sadece devlet işine vermeleri ve bundan başka bir şeyle uğraşmamaları gibi. Ona göre, hiçbir kötü iş ne yapılmalı ne de taklit edilmelidir. Çünkü taklit ede ede, sonunda taklit edilene alışılır. Sanatın kötüyü göstermemesini, taklitten kaçınmasını, taklit edilecekse bile iyinin taklit edilmesi gerektiğini vurgular. Platon, sansürü zorunlu görmekle birlikte, serbestliği öngörür. İnsanın taklit ederek öğrendiğinin farkındadır. Sahne sanatlarından ziyade, müzik gibi sembolik sanatları tercih eder. Algıladıklarımız idealar dünyasından bir yansımadır. Doğada var olanı görsel sanatlarla taklit etmek, taklitten taklit çıkarmaktır. Görsel sanatları bu nedenlerden dolayı pek sevmez. Ona göre, taklitten taklit çıkarmak eseri uzaklara götürmektir. Bu sebeplerden dolayı müziği ve şiiri seçer. Ancak, fenomeni de reddetmez; tine geçiş olarak görür. Ona göre, tarih döngüseldir.

Platon’un idealize ettiği devlette, sanatta kullanılacak yol, iyi kişiyi taklit edip karışık yollara sapmayan anlatmadır. Bu taklit, kanunlara uyacak sözler de içerecektir…

Zeynep Gizem Eskici
Zeynep Gizem Eskicihttp://instagram.com/siyahbeyazkutuphane
"küçük hanım yine hayaller peşinde... küçük bir hanım olamayan küçük hanım"

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Söylenti Sinema Şeridi: Yolculuk ve Keşif Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Patriarkanın “İdeal” Kadınları: Gone Girl Tadında Filmler

Patriarkanın şekillendirdiği “ideal kadın” kavramına karşı çıkan ve kadın karakterlerin deliliğe sürüklendiği 6 filmi inceleyeceğiz.

Sanat Herkes İçin Mi?

Sanat herkes için mi, yoksa sanat alanında bir hegemonya mı var? Bourdieu'nun ışığıyla, sanatın gün görmeyen kuytularına, perde arkasına uzanıyoruz.

İngiliz Edebiyatında Modern Kadın Yazarlar

20. yüzyıldan günümüze İngiliz kadın yazarlar, Woolf'tan Evaristo'ya uzanan yolculukta kadınlık, kimlik ve toplumsal eşitsizlikleri edebiyatla duyurmuştur.

Grinin Tonlarına Bürünmüş 5 Yabancı Albüm Kapağı

Kapağındaki gri tonlarıyla albümün temalarını yansıtan 5 yabancı albüm kapağı.

2025’e Damga Vuran Coachella Performansları

Her yıl muhteşem konserlerin verildiği Coachella'da sizler için 2025'in en iyi performanslarını derledik!

Parallel Mothers (Paralel Anneler) Film İncelemesi: Anneliğin Sınırında

İki kadının kesişen hayatları üzerinden annelik, hafıza ve geçmişle yüzleşen Paralel Anneler film incelemesi.

Midsommar: Nerede bu Hårga?

Gün ışığında geçen, rengarenk çiçeklerle bezeli ama derinlemesine rahatsız edici bir kabus... Peki gerçekten böyle bir yer var mı?

Billboard Global 200 | Mayıs Ayının Öne Çıkan 10 Şarkısı

Mayıs ayında Billboard Global 200 listesinde hangi şarkılar vardı?

Automatic Albüm İncelemesi: The Lumineers’ın Akustik Gün Batımı

The Lumineers'ın Automatic albümü, dijital çağın karmaşasında duygusal bir sığınağa davet ediyor; nostaljik tınılarla modern yalnızlığı işliyor.

Editor Picks