Murat Menteş – Antika Titanik 30 Alıntı

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
spot_img
spot_img
  • “Ben delireli çok olmuştu. Şimdi ise divaneliğin ötesinde, adı konmamış bir evredeyim.”     (s.20)
  • “Kıyametten daha medyatik ne olabilir? Popülerliğin zirvesine ancak taze bir cesetken ulaşabilirsin.”     (s.25)
  • “Gerçekler seni özgürleştirir… ama önce aptallaştırır.”     (s.37)
  • “Tüm gezegende her yıl ortalama 400 milyar fincan kahve içilir Şifa. İki fincan da biz içelim baş başa…”     (s.46)
  • “Şanslıyım o halde varım. Kaybediyorum, demek ki yok olmadım. Kendimin civarındayım. Mevcudiyetin kaypak yörüngesinde.”     (s.61)
  • “Tek bir kural var aslında: Ne kadar kazanırsan kazan, sonunda herkes gibi kaybedeceksin.”     (s.62)
  • “Ruhumun selameti, pamuk ipliğine bağlı. Niyetim muğlak, vaziyetim muallak, akıbetim meçhul. Bekleyip göreceğiz.”     (s.70)
  • “Dünyadaki merhamet stoku, iyilik ihtiyacını karşılamıyor.”     (s.78)
  • “Halbuki… hazzın hazmı zordur.”     (s.80)
  • “Körleşmeyi başlatan, göz temasıdır. Bizi birbirimize zaaflar yaklaştırır. Kimse kimseyi hakkıyla tanımaz. Sadece, kendi gibi sanır ve de yargılar.”     (s.82) 
  • “Hayır bayım, delilik, kendi menfaatini büsbütün unutmaktır.”     (s.94)
  • “Dünya, sırf sen üzerinde yürüyorsun diye değişmez. Ve olayları beklentilerine uyduramazsın.”     (s.99)
  • “Nasıl ki dünyanın dönüşünü hissetmiyorsak, hayatı deveran ettiren şeyin hayallerimiz olduğunu da fark etmeyiz.”     (s.101)
  • “Merhamet mi arıyorsun? Sözlüğe bak; ‘maraz’ ile ‘mermi’ arasında bir yerdedir! Akıllı taklidi yapan deliler, medeni numarası çeken vahşiler ve namuslu ayağına yatan düzenbazlarız biz. Hepimiz! Eh… Dünya da er geç bir buzdağına çarpıp batmayacak mı?”     (s.136)
  • “Fikir değiştirmiyorsan, yeterince düşünmüyorsun demektir.”     (s.143)
  • “Korkmuyorsan, cesarete ihtiyaç duymazsın.”     (s.176)
  • “Hiç kimse, bizi biz yapacak verileri sunamaz. Toplumun ellerinde pekala bir ‘mamule’ dönüşebiliriz fakat bir ‘eser’ olmak istiyorsak, biricikliğimizi bizzat kendimiz inşa etmeliyiz.”     (s.183)
  • “Umutsuzluk ile umut iç içedir. Evren’i hizaya getiremezsin. Fasulyesin. Gaza gelsen bile uçuşa geçemezsin.”     (s.185)
  • “Kim ne derse desin, çelişkiler zihne zindelik katar.”     (s.201)
  • “Derisi kesilip sıyrılınca tüm insanlar aynı: Kan, kas, yağ ve kemik. Dış güzelliğin bir anlamı yok.”     (s.207)
  • “Zaman akıp geçecektir. Kanun böyle. Her şey unutulacak. Mecburen. Devran dönecek elbet. İşi bu.”     (s.215)
  • “Belki de kerestelere bakmaktan, ormanı göremiyorum?”     (s.216)
  • “İnsanları yargılamak, düşünmeyi bilmeyenlerin meşgalesidir. Nezaket, başkalarını hoş tutmaktan ziyade, kendimizi kötü duruma düşürmemek için elzemdir.”     (s.238)
  • “Hayatımın kavşağında, haritayı ters tutuyordum. Balık yakalamak için balinayı yem olarak kullanamazsın. Ve sürekli mutluluk yoktur ama kronik depresyon vardır.”     (s.252)
  • “Hem ben mazinin şerrinden kurtulmak için şimdinin silahıyla istikbale ateş açan biriyim. Zaman makinen yoksa, pişmanlık faydasızdır.”     (s.278)
  • “İnandığımız yalanlar hayatta kalmamızı sağlarken, söylediğimiz yalanlar yaşam kalitemizi arttırır.”     (s.286)    
  • “Acı, bir cetveldir Bay Jaguar. Onunla kendimizi ve başkalarını ölçeriz. Acıyı ve acımayı dışladığımızda gerçekle bağ kuramayız. Asıl cesaret, kendini merhamette gösterir.”     (s.303)  
  • “Hayat cidden berbat. Aksini söyleyen kimse, size bir şey satmaya çalışıyordur.”     (s.315) 
  • “Hayatım, yanlışlıkla düzeltilen bir hataydı. Beni kendime götüren bir kestirme yol yok.”     (s.353) 
  • “Yaşamdaki önemli şeyler ya fark edilmez ya anlaşılmaz ya da gizli tutulur.”     (s.359)

April Yayıncılık

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi Film İncelemesi: Bir Mühendisin Ütopyası

68 kuşağının rüzgârını arkasına alarak kendi bağımsız ada devletini kuran İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın gerçek hayat hikâyesini işleyen, eğlenceli, ilham ve umut dolu bir film.

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.