Moonrise Kingdom (2012)
Renk seçimi, kendine has çekim teknikleri ve eğlenceli sinemasıyla genellikle “iyi hissettiren” filmlere imza atan Wes Anderson’ın en tatlı, en masum filmi. Moonrise Kingdom, 12 yaşındaki iki çocuğun birbirine aşık olup birlikte kaçmalarının ardından yetkililerin peşlerine düşmesini konu alıyor. Kilise gösterisinde birbirleriyle tanışıp yakın arkadaş olan ikili, bir süre mektup arkadaşı olurlar. İkisinin de ailevi sorunları olması bir şekilde kaçma planlarını gerçekleşmelerine ön ayak olmaktadır. Tatlı mı tatlı bir aşk hikayesi sizleri bekliyor!
Clerks (1994)
Dante, tatilde olması gereken günde çalıştığı markete çağrılmıştır. Bütün planları alt üst olan Dante’nin başına gelen absürt olayları ve yan dükkandaki en yakın arkadaşı olan Randall ile birlikte garip olaylar silsilesinde görüyoruz. Kevin Smith’in düşük bütçeyle çektiği ikonik filmi Clerks, yönetmenin en çok hafızalara kazınmış filmi niteliğindedir. Ayrıca devam filmi olan Clerks 2’yi de izleyebilirsiniz.
Dazed and Confused (1993)
Gençlik filmlerinin en eğlencelilerinden biri olan, 70’li yılların çılgınca eğlenen liselilerine odaklanan film, gelecek sene son sınıf olacak olan öğrencilerin çılgınca parti yapmasını ve birinci sınıfa geçen öğrencilere pek de hoş olmayan, hoş geldin şakalarına odaklanıyor. Ne durumda olursa olsunlar eğlenmesini bilen bu gençler, 70’li yılların atmosferini izleyiciye giyimleri, konuşmaları ve yaşamlarıyla anlatıyorlar. Filmlerini genellikle diyaloglar üzerine kuran Richard Linklater’ın karakterleri konuşturarak bizi hikayenin içine çektiği filmlerden biri. Before üçlemesiyle tanınan yönetmenin before serisinden önceki sesini duyurduğu, başarılı filmlerinden biri olarak bilinmektedir.
Chef (2014)
Lüks bir restoranın baş aşçısı olan Carl Casper, ünlü bir eleştirmenin yemeğini eleştirdikten sonra artık menünün dışına çıkıp kendini farklı bir şekilde ifade etmek ister. Oğlu ve arkadaşıyla birlikte Amerikanın yollarına çıkıp hem oğluyla daha fazla yakınlaşma fırsatı yakalayıp hem de maceralı bir yolculuğa atılırlar.
Midnight in Parıs (2011)
Woody Allen’ın Avrupa turnesi filmlerinin belki de en iyisi olan bu film, evlilik hazırlığı yapan Gil ve Inez çiftinin yollarının Paris’e çıkmasını konu alıyor. Inez’in gece Paris sokaklarında gezerken bir anda bambaşka bir dünyaya açılan bir kapıdan geçmiş gibi Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald, Pablo Picasso gibi sanat tarihinin önemli isimleriyle görüşeceği fantastik bir yolculuğa çıkar. Inez’in geceleri Paris’in sokaklarında çıktığı bu yolculuklar onu bambaşka bir noktaya getirecektir.
Frances Ha (2012)
Greta Gerwig’in canlandırdığı Frances karakterinin hem dansçı olup, hem de dansçı olamamasıyla ilgili olan hayatına odaklanılmaktadır. Frances, yaptığı işlerin hiçbirinde tam olarak başarılı olamayan ama aynı zamanda pozitif bir karakterdir. Filmin yönetmenlik koltuğunda oturan Noah Baumbach, senaryoyu filmin başrol oyuncusu olan Greta Gerwig ile birlikte yazmıştır.
Groundhog Day (1993)
Hava durumu programı sunan Phil (Bill Murray), kameramanı Larry (Chris Elliott) ve prodüktörü Rita (Andie MacDowell) ile birlikte Punxsutawney isimli küçük bir kasabaya yılda bir defa düzenlenen “Groundhog Day” festivaline gelmiştir. Bu festival her yıl 2 Şubat tarihinde dağ sıçanına yılın geriye kalan günlerinde kışın ne kadar daha devam edeceği soruluyor. Phil, kendini beğenmiş, ben merkezci bir muhabir olarak bu küçük kasabadan bir an önce gitmek istese de aynı günü sürekli tekrar yaşar. Filmle ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.
The Big Lebowski (1998)
Coen kardeşlerin en eğlenceli, en akılda kalan filmlerinden biri olan The Big Lebowski, yanlış anlaşılmalarla dolu bir hikayeyi anlatıyor. Çevresinde “dude” olarak bilinen Lebowski, kendi adındaki başka biriyle karıştırılınca eğlenceli olaylarla dolu bir macera başlamaktadır.
The Blues Brothers (1980)
Büyüdükleri yetimhanenin satılacağını öğrenen Blues kardeşler, yetimhaneyi kurtarmak için 5000 dolar bulmaya çalışır. Jake Blues, hapishaneden çıktıktan sonra Elwood ile birlikte korkunç gerçeği öğrenirler ve kendilerince Tanrı tarafından görevlendirildikleri bir yolculuğa çıkarlar.
High fidelity (2000)
Plak dükkanı sahibi olan Rob’un hayatı listelerden ibarettir. En sevdiğim 5 şarkı, tüm zamanların en iyi 10 filmi ve niceleriyle dolu hayatına uyarladığı listeleri vardır. Rob, kız arkadaşından ayrıldıktan sonra en çok kalbini kıran ayrılıklarını listeler, geçmişteki kız arkadaşlarıyla ilgili bir yolculuğa çıkar. Aynı zamanda plak dükkanındaki çalışanları Dick ve Barry’nin, özellikle Barry’nin bitmek tükenmek bilmeyen yeni fikirleriyle uğraşmak zorunda kalacaktır.