İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki süreçte dünya iki bloğa ayrılmaya başladı. Devletler kendilerini, SSCB (Varşova Paktı) ve ABD (Nato) merkezli olacak şekilde iki kutuplu bir düzen içinde buldu. Bununla birlikte üçüncü bir kol olarak iki bloğu da desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi adında bir blok mevcuttu. Soğuk Savaş‘ın sonlanmasının ardından Berlin Duvarı‘nın yıkılışı ve SSCB’nin çöküşü ile birlikte dünya sistemik bir dönüşüm sürecine girdi. Bu süreçte ideolojiler üzerine kurulu düzenler yerine yeni paradigmalara ihtiyaç duyuldu.
İki kutuplu dünya sürecinin bitmesiyle yeni dünya düzeninin nasıl olacağı, gelecekteki uluslararası ilişkilerin nasıl inşa edileceği konusunda farklı görüşler ortaya atıldı. Yeni dünya düzenine ait tüm tezler Soğuk Savaş’ın galibi olan ve dünyada kalan tek süper güç olan ABD liderliğinde şekillendi. Medeniyetler Çatışması Teorisi de Amerikalı siyaset bilimci olan Samuel P. Huntington tarafından ilk kez 1993 yılında yazdığı “The Clash of Civilizations?” başlıklı bir makale ile ortaya atıldı. Huntington, Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası ilişkilerdeki temel çatışma sebebinin ideolojik ya da ekonomik değil, kültürel ve medeniyet farklılıkları yüzünden olacağını öne sürdü. Bu teori, mecvcut 21. yüzyıl uluslararası ilişkiler tartışmalarında hala önemli bir yer tutuyor.
Huntington’a Göre Medeniyet

Medeniyetlerin oluşumu; ortak kültüre sahip bireylerin yüzyıllar içerisinde benimsedikleri dil, din, edebiyat, iktisat, siyaset gibi maddi ve manevi kültürü içine alan geniş bir havuzdur.(Huntington S.P.) Bu bağlamda Huntington, ülkeleri kendi kültür ve medeniyetleriyle ilgili terimlerle gruplandırmanın daha doğru olduğunu savunmuştur. Dünya’daki medeniyetleri sayarken Huntington, bunları var olmayan ve varlığına devam eden medeniyetler olarak sınıflandırmıştır: Yedisi artık yaşamayan (Mezopotamya, Mısır, Girit, Klasik, Bizans, Orta Amerika, And) ve beşi yaşayan (Çin, Japon, Hint, İslam ve Batı) en az on iki temel medeniyet. Bugün yaşamaya devam eden çağdaş medeniyetler ise Konfüçyüsçü, Japon, Hindu, İslam, Ortodoks, Budist, Batı, Latin Amerika ve Afrika’dır (Huntington S.P. , 2017). Kültürel açıdan ortaklıklara sahip toplumlar medeniyet şemsiyesi altında bir araya gelecekler, böylelikle medeniyetler arası kamplaşma söz konusu olacaktır. Bu kamplaşmalar ise “Fay Hattı Savaşları”na neden olacaktır. Ünlü düşünüre göre Soğuk Savaş sonrasında çok kutuplu ve çok medeniyetli bir düzene geçen dünyada yaşanacak olan çatışmaların merkezinde ülkelerin kültürel ve medeniyet farklılıkları olacaktır.
Medeniyetlerin Fay Hatları

Samuel P. Huntington medeniyetlerin kesiştiği sınır bölgelerini fay hattı olarak isimlendirir ve Huntington’a göre geleceğin büyük mücadeleleri, medeniyetlerin birbirlerinden ayrılan kültürel fay hatları boyunca meydana gelecektir (Huntington, 2001: 25). Teoriye göre olası yeni bir dünya savaşı medeniyetler arasında gerçekleşecektir. Bu noktada başlayan büyük çatışmanın taraflarını ise özellikle Batı ve İslâm medeniyeti ile Çin merkezli Konfüçyüs uygarlığı teşkil edecektir.
Çatışmaların Nedenleri

Huntington medeniyetlerin çatışma nedenlerin altı temelde incelemiştir.
▪ Din ve kültür farklılıklarının medeniyetler arasındaki çatışma sebeplerinden biridir. Bu çatışma faktörü uzun yıllar süren bir zaman diliminde meydana gelmiş ve günümüzdeki halini almış bir unsurdur. Bu farklılıkların giderilmesi çok uzun zaman alacak bir meseledir.
▪ Küreselleşmenin her ne kadar farklı insanları yakınlaştırma ve çeşitli toplumların etkileşimini artırmak gibi bir işlevi olsa da insanlara aralarındaki farkları daha net görme fırsatı verir. Aralarındaki farkları daha iyi ayırt edebilen toplumlar, kendi medeniyet şuurlarını daha çok benimseyerek çatışmaya açık hale gelirler.
▪ Dünyadaki sosyal değişim ve modernleşme hareketleri insanları özbenlikleri olan milli kimliklerinden uzaklaştırarak daha dini ve medeniyet temelli görüşlere yönlediriyor. Milliyet temelli düzenin yıkılmasıyla beraber oluşan boşluk köktenci dini hareketler ile doldurulmaya başlar.
▪ Batılı olmayan devletler batının meydana getirdiği hegomanik sisteme baş kaldırmak ve kendi dünya düzenlerini kurmaya çalıştıkça milletlerarası gerilim artar.
▪ İnsanların sahip oldukları etnisite ve dini değerleri bdeğiştirmesi, siyasi ve ekonomik tercihlerini değiştirmesi kadar kolay olmadığından dolayı insanlar bu alanlarda ayrışmaya daha müsaitlerdir. Bu sebeple toplumlar arasında bu konulara ilişkin olarak kesin ve tartışmasız bir gerilim göze çarpar.
▪ Medeniyetler içerisinde var olan NAFTA ve APEC gibi ortak ekonomi bağlar farklı medeniyetleri karşı karşıya getirerek aralarında bir rekabet ve çatışma ortamı yaratırlar.
21. Yüzyıl Uluslararası İlişkilerine Dair Varsayımlar

Huntington, Soğuk Savaş sonrası dönemde olası üç temel çatışma alanı öngörmüştür. Bunlardan ilk ve temel olanı Batı ve İslam Medeniyetinin içinde olduğu rekabet halidir. Tarihi Haçlı Seferleri‘nden günümüz terör olaylarına kadar Batı ve İslam medeniyetleri arasındaki çatışmalar, Huntington’un yeni dünya düzeni hakkındaki öngörülerinin merkezinde yer alır. Ayrıca Doğu Medeniyetleri arasında yer alan Çin’in ekonomik ve askeri olarak yükselmesi, Batı’nın karşısına çıkarak onun hegemonyasına karşı okuma olarak görülmektedir. Bahsedilen bir diğer çatışma alanı ise Rusya ve Batılı devletler arasındaki çekişmelerdir. Rusya ve Batı arasındaki gerilimler, özellikle Ortodoks Hristiyan dünyası ile Batı arasındaki din/mezhep temelli farklılıklardan kaynaklanır. Teoride bu çatışmaların medeniyetlerin birbirine karşı üstünlük kurma çabalarından meydana geleceğini ve gelecekteki dünya düzenini şekillendireceğini düşünülür.
Samuel P. Huntington tarafından ortaya atılan bu teori milletlerarası ilişkiler üzerine tasarlanmış ve büyük bir uğraşın çıktısı olmasına rağmen çok kez eleştirilerle karşılaşmıştır. Huntington’ın bazı medeniyetlere olan önyargısı ve geldiği Batı Medeniyetine karşı olan daha savunmacı tarzı bu teorinin çok da tarafsız bir çalışma olmadığını gözler önüne seriyor. Dünyada var olan çatışmaların sebebi olarak İslam Medeniyetini görmesi veyahut Türkiye’ye yönelk olarak üstünkörü ve derinlikten uzak olan söylemleri bu tezin fazlasıyla eksik yönlere sahip olduğunu gösteriyor (Kumru C., 2018).
Kaynakça
Kumru, Coşkun. “Huntington’ın Medeniyetler Çatışması Üzerine Değerlendirmeler”. Ulakbilge Sosyal Bilimler Dergisi. 2018, Cilt 6, Sayı 24, s.603-614.
Topses, Mehmet Devrim ve Bıçkı,Doğan.”Medeniyetler Çatışması Kuramının Sosyolojik Eleştirisi”.PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi. 2010, s.65-72.
Silinir, Murat.”Medeniyetler Çatışması Kuramının Sosyolojik Eleştirisi” Stratejik Bir İnşa Planı Olarak Medeniyetler Çatışması.2016,Cilt 6 Sayı 1, s.54-83.
Huntington, Samuel P. “Medeniyetlerin Çatışması mı?” Foreign Affairs, cilt 72, sayı 3, 1993, ss. 22–49.
Erbaş, Hayriye.”Huntington Medeniyetler Çatışması” Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri. Ankara Üniversitesi.
“Samuel Huntington Medeniyetler Çatışması Teorisini Anlatıyor”. Youtube, Çeviri Konuşmalar. 3 Ağustos 2019, Web.
Kapak görseli: newrepublic.com