“Bizim Büyük Çaresizliğimiz” 2004’te yayımlanan ve yazarın adından başarıyla söz ettiren bir roman.
Kitapta Ender, Çetin ve Nihal karakterlerinin yaşadığı olayları okuyoruz. Ender ve Çetin çocukluk ve okul yıllarını bir arada geçirmiş, birbirlerinden hiç ayrılmayan hatta birbirleri için yaratılmış iki dost. Dostluğun mükemmel bir şekilde aktarıldığı kitapta olanları Ender karakterinin gözünden okuyoruz. Barış Bıçakçı, Ender’i öyle güzel konuşturmuş ki okumanın verdiği hazzı yaşamamak kaçınılmaz oluyor.
Uzaktaki bir göz olsanız bile Çetin’in en ayrıntılı özelliklerini dahi kavrıyor, Nihal’in her halini film seyreder gibi takip ediyor, hayatın farkında olmadığımız yönleriyle tanışıyorsunuz.
Ender ve Çetin’in liseden arkadaşları Fikret, anne ve babasını kaybedince Ankara’da başka tanıdığı kimse olmadığından dolayı üvey kız kardeşi Nihal’i Ender ve Çetin’e emanet eder. Birbirlerinden başka kimsesi olmayan bu iki orta yaşlı adamın hayatına birden dahil olan 20 yaşındaki Nihal artık onlarla aynı evde kalmaya başlar. Ender ve Çetin nasıl davranacağını bilemez. Çetin, “ Kız babası olduk” diye yakınmaya başlar. Çünkü Nihal ilk zamanlar onlarla hiç konuşmuyor, gece eve sarhoş geldiği bir zaman “Bana iyi davranmayın!” diye isyan ediyordur.
İleriki zamanlarda Nihal artık eve alışır ve onlardan biri olur. Çetin’e ev işlerinde yardım eder, Ender’le kitaplar üzerine ve hayat hakkında sohbet eder. Birlikte dışarı çıkar, şakalaşır, yemek yapar ve televizyon seyrederler. Ender ve Çetin birbirlerinin duygularından habersiz, kahvaltıda peynirin üstüne reçel sürüp yiyen bu genç kıza aşık olurlar.
Bakkala bile birlikte giden bu iki orta yaşlı adam evlerindeki genç kızla dışarıdan tuhaf göründüklerinin farkındadırlar. Ama onlar bir şekilde, aşık olmaktan ve aşk acısı çekmekten farklı bir mutluluk duyuyordur. Ender’in “Bizim küçük tatlı Nihal”imiz hitabındaki gibi Nihal’i benimser,korurlar ama kıskanırlar da.
“Bizim büyük çaresizliğimiz Nihal’e aşık olmamız değil, sesimizin dışarıdaki çocuk seslerinin arasında olmayışıydı. Asıl çaresizlik buydu.”
Kitap ile aynı adı taşıyan ve 2011 yılında seyircilerle buluşan film de izlenmeye değerdir. Yönetmenliğini Seyfi Teoman’ın yaptığı “Bizim Büyük Çaresizliğimiz” filminde İlker Aksum (Ender), Fatih Al (Çetin), Güneş Sayın (Nihal) oynamıştır. Kitabı bitirdikten hemen sonra filmini izlemek, ayrıntıları takip etmek, bazı diyalogları merakla beklemek büyük bir doygunluk olmuştu. Fakat kitapların çoğu zaman daha tatmin edici olduğunu da belirtmek isterim.
” İki yakın arkadaşın aynı kadına aşık olması ve kahvaltıda peynirin üzerine reçel sürebilme iştahı.”
Dostluğu ve aşkı başarılı bir şekilde anlatan bu kitabı okumanızı ve o güzel cümlelerde kendinizi bulmanızı dilerim. Keyifli okumalar!
