Duvarları Olmayan Müze, ilk kez British Council Türkiye’nin sanat ekibi tarafından 2017 yılında başlatılan ve internet bağlantısı ile herkesin erişim şansına sahip olduğu, British Council Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerin yer aldığı sanal bir sergi platformudur. Üç senedir devam eden dijital serginin dördüncüsü ise dünya genelinde internet bağlantısı olan tüm masaüstü ve mobil cihazlardan erişime açılacak olan ‘Varmak Üzere’ başlıklı sergi ile sanatseverlerle buluşacak. ‘Herkes için sanat’ ilkesiyle yola çıkılan sergi için, 11 Şubat 2020 Salı günü Pera Müzesi’nde düzenlenecek olan tanıtım etkinliğinde, sanat kurumlarının sanatın ulaşılabilirliğini kolaylaştırmak adına dijitali nasıl kullandıklarının yanı sıra sanatın daha erişilebilir hale nasıl getirilebileceği konuşulacak.
Şimdi, gerçekleştirilecek olan son sergi ile ilgili bilgi aktarımına kısa bir ara verelim ve Duvarları Olmayan Müze’nin çıkış noktasıyla beraber, geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilmiş olan üç dijital sergiye de kısaca bir göz atalım.
Turumuza, sanatı dijital ortama taşıyarak sanatseverlere yeni bir deneyim yaşatmaktan ziyade, düzenlediği dijital sergilerle sanatı dünyanın dört bir yanından sanatseverlerle buluşturmayı ve sanatın erişilebilirliğine etkili bir katkı sağlamayı amaç edinmiş olan ‘Duvarları Olmayan Müze’nin 2017 yılında gerçekleştirilmiş ilk sergisiyle başlayalım.

Platformun ilk sergisi olan ‘Geçen Gece Bir Rüya Gördüm’ün küratörlüğünü İstanbul Bienali’nin sergi koordinatörü Elif Kamışlı üstlenmiştir. Birleşik Krallık’ın bir sanat geleneği halini almış manzara resimleri ve heykellerden örnekler içeren sergi, bizleri geçmişin gelecekte, geleceğinse bugünde çözündüğü bir çeşit zamansızlık haline davet ediyor. ‘Yılın En İyi Web Sitesi Özel Ödülü’ de dahil olmak üzere toplam dört dalda Altın Örümcek Web Ödülü kazanmış olan sergi, 110 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Sergiyi merak edenler, Duvarları Olmayan Müze’yi internet üzerinden ziyaret edebilirler.

Dijital platformun ikinci sergisi ise ‘Tanışıyor muyuz?’
Küratörlüğünü Pera Müzesi’nin koleksiyon müdürü Ulya Soley üstlenmiştir. Sanatseverlerle buluşturacaklarını, bir kapsayıcılık aracı olarak konseptleştirdiği portre geleneği içinden oluşturmuş ve sergide, bu geleneğin son 80 yıl içerisindeki değişimine dikkat çekmiştir. ‘Tanışıyor muyuz?’ üç aylık bir süreçte 159 bin kişi tarafından ziyaret edilmiş ve 16. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde En İyi Etkinlik ve Kültür – Sanat ile En iyi Mikrosite ödüllerini kazanmıştır. Ayrıca Felis ödüllerinde En İyi Mikrosite, En İyi Kullanıcı Deneyimi ve En İyi Kullanıcı Arayüzü kategorilerinde de başarı ödülünün sahibi olmuştur. ‘Tanışıyor muyuz’ ile tanışmak isteyenlerin Duvarları Olmayan Müze’ye uğramaları yeterli.

Duvarları Olmayan Müze’nin ‘Cadılarla Dans Etmek’ başlıklı üçüncü sergisinin küratörlüğünü ise, konseptiyle kar amacı gütmeyen, küratöryel kolektif ‘Collective Çukurcuma’ kurucularından Mine Kaplangı üstlendi. Bir cadı/kadın olmanın güç timsali olarak değerlendirilmesine dikkat çeken ‘Cadılarla Dans Etmek’, özellikle İngiliz edebiyatının kadınların hak ve eşitlik arayışlarına öncülük eden eserlerinden ilham alıyor. Sergide, British Council Koleksiyonu’ndan seçilen Batı sanat tarihi yazımında kadınların gizli rollerinin ve gizlenmiş, üstü örtülmüş izlerinin altını çizen eserlerle, Türkiye’den öne çıkan güncel sanatçıların işlerinin de bir arada yer aldığı bir yolculuğa çıkılıyor. Bu yolculuğu Duvarları Olmayan Müze’de zahmetsizce tamamlamak mümkün.

Zaman ve mekandan bağımsız bu sanat deneyiminin dördüncüsü olan ve yukarıda da kısaca bahsettiğimiz ‘Varmak Üzere’ başlıklı sergi, 1 Şubat saat 13.30’dan itibaren eş zamanlı olarak dünya genelinde internet bağlantısı olan tüm masaüstü ve mobil cihazlardan erişilebilir durumda. Bu yıl ilk defa Türkiye dışından da küratörlerin seçildiği sergi, Gürcistan’tan Teona Burkiashvili, Ukrayna’dan Tatiana Kochubinska ve Türkiye’den Seyhan Musaoğlu’nun küratörlüğüyle hayata geçirildi.
Üç küratörün bir arada bulunacağı, serginin çıkış noktası ve konseptini anlatacakları tanıtımın ilk oturumunda, aynı zamanda dijital bir sergi için birlikte çalışma zorluğunun nasıl ele alındığı ve serginin daha erişilebilir olması için hangi yolların izlendiği paylaşılacak. Dijital ortamda, farklı ve benzersiz bir sanat deneyimi sunmayı amaçlayan serginin, moderatörlüğünü British Council sanat müdürü Su Başbuğu’nun yapacağı ‘Dijital ve Sanata Erişim’ başlıklı ikinci oturumda ise Birleşik Krallık Serpentine Galerisi Araştırma ve Geliştirme Platformu’ndan Victoria Ivanova, Ukrayna Shukhliada Dijital Sanat Mekanı’ndan Lera Polyanskova ve Gürcistan In-Between Conditions’dan Khatia Tchokhonelidze ile sanat kurumlarının hem fiziksel alana hem de çevrimiçi varlığa erişimi artırmak adına dijitali nasıl kullandıklarına dikkat çekilecek.
‘Varmak Üzere’, zaman kısıtlaması ya da fiziksel erişim engeli olmaksızın ziyaretçilere serbestçe dolaşma ve keşfetme özgürlüğü tanıyor. Tüm eserler ve sanatçılar hakkında detaylı yazılı, görsel ve işitsel bilgilerin yer aldığı sergide, sesli betimleme, Türkçe ve uluslararası işaret dili anlatımı, kontrast ve metin kalınlaştırma özelliklerinin sunulmasının yanı sıra platform görme engellilerin kullandığı metin okuma programları ile de uyumlu çalışıyor.
Çünkü sanat; din, dil, ırk, cinsiyet ve statü gözetmeksizin ‘herkes’ içindir. En önemlisi de, sanata erişime hiçbir engel konulamayacağı gibi; herkesin, içerisinde kendinde olanı bulabileceği bir ifade biçimidir sanat. Engel tanımaz sanatseverler için, sanata ‘Varmak Üzere’.