Türk Edebiyatı denilince akla ilk gelen şairlerden olan Birhan Keskin, kendine has edebi tarzıyla keyifli bir okuma sunuyor bizlere. “Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun!” diyerek bir yandan en savunmasız yerlerimize dokunurken diğer yandan da toplumsal hafızamızı yokluyor şiiriyle. Bu yazımızda şairin 2016 yılında yayımlanan Fakir Kene kitabından alıntılar sunuyor, keyifli okumalar diliyoruz!
- “Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak,
o inat neyse sen osun.” (sf.9) - “Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor,
ama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun.” (sf.9) - “Bu o evler ki kahırdan büyümüş kalpleri
Odaları yoklukla genişler sofaya doğru
Ah bu benim kör şefkatim bu benim
Ah benim bir boşluğu yoklayan bu elim” (sf.17) - “Bu başıma gelenleri hiç anlamış değilim… Sen de başıma gelsene.. Beraberce bakarsak belki anlamama yardımcı olursun.” (sf.18)
- “Firdevs Teyze adına hayat denen şeyi, şu başına gelenleri hiç anlamadı. Kolayca ölmesi az da olsa şiirsel bir adaletmiş gibi geldi bana.
Derdi pilili derdi körüklü biriydi Firdevs Teyze.
Açsalar göreceklerdi, ne uzun bir korku idi yaşamak.” (sf.21) - “Ben bu şüpheyi sırtıma yük edindim, öyle yürüdüm,
gocunmam da yükümden beni bilirsin.
Ama bunlar çok iştahlı allahım ve görüyorsun nasıl da dünyevi.
Bunlarmış senin kulların öyle diyorlar biz de kürenin üveyi.
Öyle mi?” (sf.25) - “Çaresizlik ki kırk kir ile sıvanmıştır hikayemize
Bir balığın yaralı ağzıyla konuşuyor olmamız bundan” (sf.27) - “Bunca katlı yol bunca kavşak
Kavuşturmuyor bu şehirde insanı birbirine
.
.
Sen hiç Esenler otogarını gördün mü ablam
Esenler otogarından İstanbul’a kavuşur mu hiç insan?” (sf.28) - “Sana dünya yetmez sana gökyüzüne merdiven
Bana ter için bu ten, bana bu can haybeden” (sf.31) - “Sevmek dedin ya, aklıma Oscar Wilde’ın bir dizesi geldi bak!
‘Çünkü herkes öldürür sevdiğini’ diye
Ama öldüreceksek sevdiğimizi Oscar sevmek niye?” (sf.37) - “Ne güzel erkek erkeğe hoş tıraşlar ve jilet jilet takımlar,
şanlı erkek tarihi iktidar ve tabancam ohhh ne güzel.
Savaş ne güzel bak, füzeler, mermiler, kalkan malkan,
hepsi ne güzel, ve ört ört ört üstünü yoksa üşürler filan.” (sf.40) - “Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi
Ne senin kalbin benimkiyle sıcak
Sevgilim sadece fakirlik
Her şeyi bir iken ayırmak.” (sf.46) - “Mi’safirim ben;
taşıdığım taş
kadim bu
dünya
” (sf.49) - “Bir küfür gibi evde oturuyorum.” (sf.50)
- “Oysa hayattı bu, buradaydı, ben buradaydım, yoktu yeri
Basitti yaşamak. Yaşarsın ve kemiklerini bırakırsın geri.” (sf.54) - “Onca yıldan
Onca bıraktıklarımdan sonra
Ben şimdi sana
Bırak beni, bırak beni dersem
Ve sen
Beni bırakırsan var ya
Beni bırakırsan var ya!” (sf.55) - “Anne bak, ben kime yazılmış çok eski bir mektubum
Böyle, derine derine saklanmış kalmış.
Dünya yerinde bir uykuya yatırılmış, hiç uyumamış.
Kışlarda zor hatırası, yazlarda tahammül yorgunu
Anne benim gönlümün kimyası ne bu böyle?” (sf.56) - “Ameller niyetlere göredir böyle bilmiştim,
ama dünya değişti, annem öyle diyor.
Biricik idim ben de bir zaman, bak incitmişler bir harfimi,
saksıda üzgün bir bonzai, incittirmem başka yerimi,
gitmem gerekiyor.” (sf.58) - “İnsan yamaçta bir mavi buğudur, değil daha fazlası dediğimde
benim mavi bir buğu olduğuma inanacak biri gerekiyor.” (sf.59) - “Neyden oluşmuşsa tabiat
Ondan oluşsundu bizim rüyamız da
Oluşsundu yeterince beklemekten.” (sf.62)
Fakir Kene, Birhan Keskin
Metis Yayınları, 2016