Eşkiyalar Ölünce Kayan Yıldız Olur

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
spot_img
spot_img

Mutlak sondu bu an. Bir an ki, film boyunca gelmesini beklediğimiz o sahne, hapishane gibi nefes alamadığı şehre veda, özgürlüğe kavuşulan o anlık zaman dilimi…

Kaçma ihtimali yoktur, hapse dönmek azaptır bu dakikadan sonra. Hele bu rengarenk yıldızlar kayarken gökyüzünde, şaşırır Baran tüm eşkıyaların aynı anda ölmesine. Hepsinin bir yansımasını gökyüzünde görüyor oluşu, parlar yüzünde. Ve biz anımsarız, “Eşkıyalar ölünce hâlâ yıldız olur” deyişini Keje’nin.

Son bir gayretle, “Geliyorum eşkıyalar, geliyorum Keje!” diye fısıldar. O ne heyecandır ki, yüzünde ne ölüme giden, ne de intihar eden bir adamın ifadesi vardır. Toprak olacağını bile bile, toprağını sular altında görmeye dayanamayan bir adamın özlemidir bu.

Bir kuş gibi havai fişekler eşliğinde aşağı süzülürken Baran, ilk kez bu denli özgür, bu denli toprağına yakın. Cudi’nin tepesinde sanki! Öyle ya, tam 35 sene bekledi toprağına dönmeyi, onun memleketi hem aşkı, hem eviydi. Döndüğünde viran olmuştu memleketi, sevdiği çalınmıştı ellerinden, dostu sırtından bıçaklamıştı. Ölmedi. Keje’yi bir kez daha görebilmek için ölmedi. Tam 35 yıl bir an için bekledi.

Keje ile aralarında onlardan başka kimselerin göremediği görünmez bir bağ, sanki bu aşk gerçek değil de bir masal. Ondandır, Keje’nin ağzına kilit vurup Baran’ı beklemesi. Onun ansızın çıkıp geleceğini bilirdi, geceleri seyrettiği gökyüzünde Baran’ı hiç görmemişti.

Bir girdaptı İstanbul, Keje’nin sustuğu, eşkıyanın şehre ayak bastığı, Cumali’nin öldüğü yerdi. Ceren Ana’nın verdiği muskanın kayboluşuyla, veda saatinin çanları çalmaya başlamıştı. Bu bir huzura eriş sahnesiydi, yol arkadaşlarına, toprağa, aşkına kavuşma sahnesiydi. Hayatın sevda karşısında ne önemi vardı?

Tüm heybetiyle açar kollarını Baran, kurşunlar işlemez ruhuna. Sanki kucaklar gibi gökyüzünün tüm yıldızlarını, kuş olup uçar. Kucaklar, dağlardan gelmiş geçmiş tüm isyankâr eşkıyaları, Fırat’ın suyunu, toprağını, aşkını…

Tam o sırada başlar bir türkü inceden, tam içimizden “Âh!” ederken eşkıyanın gidişine, “Şu Fırat’ın suyu akar serindir, yârimi götürdü, kanlı zalimdir. Daha gün görmemiş taze gelindir…”

Keje’nin gökyüzünü izlediği geceden, penceresinden bir yıldız kayar. Baran’ın ona çocukluğundan beri anlattığı masalın bitişini dinler sessizce. Ve son kez “güle güle eşkıya…”

Bu veda, boğazımıza bir düğüm olup oturur içimize, dilimiz lâl olur, kalbimizin üstünde koca bir ağırlık, taşıyamıyoruz sanki.

Bu anın üzerinden geçen 20 sene, yıllandıkça mı değerlenmiş mi ne? Her yıldız kaydığında, Cudi dağlarının tepesinde, yeşil mantosuyla başı dik, bir o kadar temiz yürekli, babayiğit bir eşkıya! Dürbünüyle seyrediyor gökyüzünden sanki. Yine ölüme meydan okuyup, gerekti mi kan kusup yine de sevdiğinin izini buluyor, diline kilit vuran sevdiğini konuşturuyor, kötüleri bir bir siliyor bu şehirden, bir evlada sahiplik ediyor. Sanki hepimizi açmış kollarını kucaklıyor ve fısıldıyor: “Korkma, sadece toprağa gideceksin…”

Bahsettiğim yalnızca bir an. Bir yıldızın kaymasından ibaret olan bir an.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.