Bir Ömer Kavur Uyarlaması: Anayurt Oteli

spot_img

Yusuf Atılgan tarafından kaleme alınan Anayurt Oteli, Manisa’nın Anavatan Oteli ve onun kâtibinden esinlenerek kaleme alınmıştır. Keçecizadelerin varisi olan Zebercet, otelin hem katibi hem de işletmecisidir. Hemen hemen hiç dışarı çıkmaz; belli zamanlardaki işlerini halleder halletmez otele döner. Zebercet, gerekmediği sürece insanlarla iletişime geçmeyen bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır. Sürekli hor görüldüğü için dışarıya karşı geliştirdiği savunma mekanizmasıdır bu. Zebercet’in hayatı otele gecikmeli Ankara treni ile gelen kadın sayesinde değişir. Kadın otelde bir gün konakladıktan sonra otelden ayrılır fakat tekrar geleceği düşüncesiyle o oda başka birisine verilmez. Daha sonra kadının unutulan havlusunu almak için köyden adamlar gelir ve havluyu zorla alarak otelden Zebercet’i tehdit ederek ayrılırlar. Kadının tekrar döneceğine dair bir umut vardır ve sürekli kendini bu buluşmaya hazırlar. Kadının kaldığı odadaki hiçbir eşyaya dokunmaz, kimseyi almaz fakat gelmeyeceğini anladığında büyük hayal kırıklığına uğrar. İlerleyen süreçlerde ruhsal olarak bunalıma girer ve yardımcı kadını boğarak öldürür. Bu durumdan kimseye bahsetmediği gibi birilerine anlatma ihtiyacı da duymaz. Zebercet ölümü kaçış olarak görür ve intihar eder. Kitabın ana konusuna baktığımızda, cinsel saplantıları olan ve toplumdan kendini soyutlamış olan Zebercet’in yaşadığı psikolojik ve ruhsal çöküntünün anlatıldığını görürüz. Olaylar birbiri üzerine temellenmiştir. Zebercet’in yardımcıyı öldürmesi ölüm fikrinin kafasında canlanmasını sağlamıştır. Bu adaletten kaçış değil toplumdan da bir kaçıştır aslında. Zebercet’in olaylardan çabuk etkilenerek sürekli hayal kırıklığına uğradığını da net bir şekilde görebilmekteyiz. Bu durumun sebebi ise çocuklukta yaşadığı toplumsal baskı ve aile büyüklerinin içinde bulunduğu ruhsal saplantılardır. Bu kırılganlığının başka sebebiyse isminin Anayurt Oteli olmasıdır. Otel ismini tıpkı Zebercet gibi hayatın gerçekleriyle yüzleşmekten kaçanların, zorluklara göğüs geremeyenlerin kendilerini bir nevi teselli etme çabalarından alır.” Otelde Zebercet’in çevresinde bulunan kişilerinde saplantılı ve psikolojik sorunları olması onun ruh halinde değişimlere sebep olmuştur. Hayatında bir kadının olmayışından yakınırken bu isteği yardımcı kadına kimi zamanda hemcinslerine yönlendiğini görebiliyoruz. Kendi zihninde söylediği cümlelerden bunu anlayabiliriz.

“Altı adım sonra bakarım; gene oradaysa çağırırım. Bir… beş, altı… yedi, sekiz, dokuz, on. Durup baktı: oğlan yoktu.” (Atılgan, 2010, s.53). 

Filme Uyarlanması

Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli 1987 yılında Ömer Kavuk tarafından sinemaya uyarlanarak çok ses getirmiştir.  Filmde daha bireysel konuların ele alınarak karakterin psikolojisini de ele alarak o dönemi derinlemesine incelediğini görebiliriz. Roman ve sinemanın burada örtüşürken en büyük farkları ise otelin sahibi Keçecizadelerin tarihine değinilmemesidir. Çünkü Zebercet’in psikolojisini anlamak bu konakla imkan kazanmaktadır. Zebercet’in neden kendini asarak öldürdüğü sorusunun da izleyenlerin aklında yer edindiğini görebiliriz.

Filmde ayrıca iç monolog, bilinç akımı gibi teknikler kullanılarak ve bunlar karakterlerin zihninde de yansıtılarak bolca betimlemelerden de yararlanılmıştır.

“Kadının bıraktığı gibi duruyordu her şey: yatağın ayakucuna doğru atılmış yorgan, kırışık yatak çarşafı, terlikler, sandalye, başucu masasındaki gece lambası, bakır küllükte bitmeden söndürülmüş iki sigara, tepside çaydanlık, süzgü, çay bardağı, kaşık, küçük bir tabakta beş şeker…” (Atılgan, 2010, s. 7) 

Türkiye’nin içinde bulunduğu buhran yıllarını; gerçeklik halinin kaybedilmesi, psikolojik sorunlar, güvensizlik hissini filmle özdeşleştirmiştir.

Ömer Kavurun filme bakışı ise şöyledir: “Ben istedim ki filmi günümüze taşıyayım. Ve üç tane darbe görmüş bu ülkede yaşayan, iletişim kuramayan bir adamın hikayesi. Nitekim adamını Zebercet’in filmin başında bir monoloğu vardır. Önemli tarihleri söyler. Şu yaşta ilkokula gittim şu yaşta sünnet oldum şu yaşta annem öldü. O tarihlerin her birinin bizde bir darbe tarihi olduğu görülebilir. Dikkatli de bir seyirci, o ilişkiyi kurabilir. Ve aslında yapmak istediğim, o bakışı bir anlamda gizli fakat faşizan bir dünyayı anlatabilmek; bir taşra dünyasını anlatabilmek. O iletişim sıkıntısı içinde olan ve yalnızlık çeken ve tek isteği belki bir insan sıcaklığı olan o adamın, o yalnızlığını verebilmek. Romanda zaten var olan bir şeydi o, günümüze taşımak yaptığım tek şey değişiklikti. Bir tek o cumhuriyet bayramını, hikayeye sokma.”

KAYNAKÇA

Atılgan, Y. (2010). Anayurt oteli. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Fidan, İ. (2012) Anayurt Oteli’nin  Anlatım Biçimleri ve  Bireylerin İletişim Sorunları
Yönünden İncelenmesi

filmhafızası.com (Bir Yalnızlık Figürü Olarak Anayurt Oteli’nin Kahramanı Zebercet)

Anayurt Oteli – Zebercet’in Hüzünlü Hikayesinin Hukuk ve Vicdan Muhakemesi Açısından İncelemesi

filmloverss.com

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.