Zamansız Filmler Kuşağında: Bilim Kurgu Filmler

Editör:
Aleyna Kavak

Bazı filmler zamandan bağımsızdır. Bu yazımızda tüm zamanların en güzel en akılda kalan bilimkurgu filmlerini sizler için derledik. Keyifli okumalar.

Metropolis (IMDb: 8.3/10)

Metropolis
https://www.teentix.org/blog/using-film-as-a-lens-for-history-two-views-on-fritz-langs-metropolis

Listemizin ilk filmi, bizim ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede bir dönem komünizm iddiaları sebebiyle yasaklanmıştır. Bilimkurgu türünün ilk filmi olma özelliği taşıyan Metropolis 1927 yapımı bir filmdir. O tarihlerde ses teknolojisi henüz sinemaya dahil olmadığından, filmimiz sessiz yani diyalogsuz bir filmdir. Yönetmen koltuğunda Fritz Lang oturmaktadır. Filmin başrollerini ise Brigitte Helm, Gustav Fröhlich ve Alfred Abel paylaşmaktadır.

Bilim kurgu filmlerinin atası olan bu filmin konusu distopik bir gelecekte gerçekleşmektedir. Metropolis, sosyal ve sınıfsal ayrımın üst düzeyde yaşandığı bir yerdir. Zenginler şehrin üst kulelerinde, fakir olan halk ise şehrin altında yaşamakta ve zenginler için köle gibi çalışmak zorundadırlar. Bir gün şehrin kurucusunun oğlu, şehrin altına gider ve karşılaştığı manzarayla hayal kırıklığı yaşar. Durumu değiştirmek için aşık olduğu kadınla birlikte elinden geleni yapar. 1927 gibi bir yılda bilimkurgu filmi çekmek hiç de kolay değildir. Efektlerin olmadığı her sahnenin özenle düzenlendiği tekrar tekrar çekildiği diyalogların olmadığı bir filmdir. Tüm bu olanlara rağmen izleyiciyi sıkmadan ekran başında tutabilir. Hakkında defalarca konuşulan film birçok kişiye de ilham kaynağı olmuştur.

Blade Runner (IMDb: 8.1/10)

https://filmloverss.com/blade-runner-deckard-bir-replikant-mi/

Bıçak Sırtı adıyla çevrilen, hikayesi tüm zamanlarda anlatılmaya değer olan bu unutulmaz film 1982 yapımıdır. Filmin başrollerini Harrison Ford, Rutger Hauer ve Sean Young paylaşmaktadır. Philip Kindred Dick’in “Do Androids Dream of Electric Sheep?”  adlı romanından uyarlanmıştır. Yönetmen koltuğunda Ridley Scott oturmaktadır. Filmin konusu ise şöyledir: 21. yüzyılda yükselen teknolojiyle neredeyse insandan ayırt edilemeyen Android Replicantlar üretilmiştir. Dünyanın kaynakları tükenmiştir ve insanlar dünya dışını kolonileştirmeye çalışıyordur fakat ufak bir farkla, bu sefer insanlar değil Replicantlar avlanmakta ve köle olarak çalıştırılmaktadır. Deckard, Blade Runner isimli özel polislerden biridir ve dünyaya geri dönen beş Replicant’ı milyarlarca insanın yaşadığı şehirde bulmak zorundadır.

Yüksek teknoloji ve düşük yaşamın izleri… Distopik yaşamın izlerini gördüğümüz filmde insanlık ikiye ayrılmış durumdadır, sefil insanlar ve teknolojiyle yükselmiş burjuvalar… İnsanı insan yapan neydi? İnsandan daha çok insana benzeyen Replicantlar neyi istiyordu? Özgür irade? İzlediğimiz her dakikada bolca düşündüğümüz bu filmin Blade Runner 2049 adlı devam filmi de yapılmıştır ayrıca filmin animesi de Black Out adıyla yayınlanmıştır.

Filmin detaylı incelemesi ile ilgilenenler yazarlarımızdan Mehmet Samet Acar tarafından hazırlanan Blade Runner (1982): Cyberpunk ve Varoluşçuluğun Kusursuz Sentezi isimli yazıya buradan ulaşabilirler.

Back to the Future (IMDb: 8.5/10)

https://www.usatoday.com/story/life/entertainthis/2015/10/21/15-things-you-probably-didnt-know-back-future/74312182/

Türkiye’de vizyona adıyla Geleceğe Dönüş, 1985 yapımı bir filmidir. Döneminde geleceğe dair yaptığı teknolojik atıflarla oldukça ilgi gören filmin yönetmeni Robert Zemeckis‘tir. Başrollerini Christopher Lloyd, Lea Katherine Thompson ve Michael J. Fox paylaşmaktadır. Dr. Brown zaman yolculuğunu mümkün kılan bir makine icat etmiştir. Kahramanımız Marty bu makineyi kullanan ilk kişidir fakat yanlış bir hesaplama sonucu 30 yıl gelecek yerine 30 yıl geçmişe gider.  Dönemin bilimkurgu alanında oldukça ilgilerini üzerine toplamış bu film, keyifli bir seyir sunuyor.

Üç filmden oluşan serinin izleme sırası da şöyledir:

  • Geleceğe Dönüş
  • Geleceğe Dönüş 2
  • Geleceğe dönüş 3

Contect (IMDb: 7.5/10)

https://film.org.pl/a/kontakt-zdemaskowanie-filmu-roberta-zemeckisa-91800

Türkiye’de vizyona giren adıyla Mesaj, 1997 yapımı bir bilimkurgu filmdir. Pulitzer ödüllü Carl Sagan’ın romanından Robert Zemeckis tarafından beyaz perdeye uyarlanmıştır. Filmin başrollerini ise Matthew David McConaughey, Tom Skerritt ve Jodie Foster paylaşmaktadır. Film konusu itibariyle uzaydan yani Vega Yıldızın’dan dünyaya gelen bir sinyalin keşif sürecini anlatır. Gelen mesajın içeriği ise herkes için bir merak konusudur. Birçok kişinin o dönemde hayranlığını kazanmış uzay temalı, çok özel bir filmdir.

The Matrix (IMDb: 8.7/10)

https://www.bilimkurgukulubu.com/sinema/film-incelemeleri/the-matrix-evrenine-kapsamli-bir-bakis-1/

“Gerçek nedir?”


Döneminde herkesi şaşırtan, erkan başına toplayan ilgi çekici
1999 yapımı filmin senaryosunu ve yönetmenliğini Lana ve Lilly Wachowski kardeşler yapmıştır. Filmin başrollerini Keanu Reeves, Carrie Anne Moss ve Laurance Fishburne paylaşmaktadır. Wachowski kardeşlerin yaptığı bu film Siberpunk kategorisindedir. Filmin konusuna gelecek olursak: Bir kod yazarı olan Thomas Anderson aynı zamanda Neo adlı usta bir “hacker”dır. Ancak takip edilmektedir. Bu takibin nedenini ise karşılaşacağı Morpheus’dan öğrenir. Neo birden kendini Morpheus’un anlattıklarına güvenmek zorunda kaldığı büyük bir komplonun içinde bulur. İçinde yaşadığımızı sandığımız bu dünya tamamıyla aldatıcıdır. Neo ise kurulan bu düzene karşı ayaklanır. Vizyona girdiği andan beri tartışılan, sinema dünyasında adı sıkça geçen, birçok kuramdan beslenen bu film 4 Oscar kazanmıştır ve ayrıca IMDb’nin en iyi filmler listesinin 16. sırasında uzun zamandır yerini korumaktadır.

Dört filmden oluşan serinin izleme sırası şu şekildedir:

  •  The Matrix
  •  The Matrix Reloaded
  •  The Matrix Revolutions
  •  The Matrix Resurrections

Ayrıca yazarlarımızdan Berfin Saraysoy tarafından hazırlanan The Matrix: Resurrections detaylı incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.

The Terminator (IMDb: 8.1/10)

https://efsanekareler.com/inceleme/yok-edici-terminator-1984-film-incelemesi

1988 yapımı Terminatör, Türkiye’ de vizyona giren ismiyle Yok Edici dönemin en mükemmel filmlerinden biri olmakla kalmayıp hala akıllardan silinmeyen serisiyle devam etmektedir. Filmimizin yönetmen koltuğunda James Cameron oturmaktadır. Filmin başrollerini ise Arnold Schwazennegger, Michael Connell Biehn ve Linda Hamilton paylaşmaktadır. Ufak bir dedikoduya göre, James Cameron filmi çekmek için yeterli teknoloji olmadığı için filmin senaryosunu uzun bir süre bekletmiştir.

Filmde 1984 yılına gelecekten geçmişe açılan bir kapıyla 2029 yılından acımasız bir katil olan Terminatör gelir. Makinelere karşı insanların savaştığı gelecek dünya savaşında Terminatör’ün görevi, John Connor’ın annesi olan Sarah Connor’ı yok etmektir. Ancak T800 kapıdan yararlanan tek kişi değildir.  Gelecekten gelen Kyle Reese, Sarah’ı korumakla görevlidir. Film izleyenlerini ekran başına toplar, aksiyonuyla gerilimiyle izleyicisini olayın içine dahil eder ve keyifli bir seyir sunar.

Yedi filmden oluşan serinin izleme sırası şu şekildedir:

  • Yok Edici
  • Terminatör: Kıyamet Günü
  • Terminatör: Makinelerin Yükselişi
  • Terminatör: Yükseliş
  • Terminatör: Genisys
  • Terminatör: Kara Kader

Eternal Sunshine of the Spotless Mind (IMDb: 8.3/10)

https://ozetivar.com/sil-bastan/

“Dün gece bir rüya gördüm.”

Türkçe çevirisiyle Sil Baştan, 2004 yapımıdır. Senaryosu itibariyle klasik bir aşk hikayesinin ötesinde, klişelikten çok uzakta aşırı başarılı bir filmdir. Yönetmeni Michel Gondry‘dir. Başrollerinde Kate Winslet, Kirsten Dunst ve Jim Carrey‘i gördüğümüz bu film, hiçbir anından sıkılmadan keyifle izlenilecek bir filmdir. Oyuncu seçimlerinden, oyuncu performanslarına kadar seyirciyi filmin içinde tutarak her saniyede “Hayır! Bu anı silmemelisin” dedirtmeyi başaracak kadar da akıcıdır. İzleyicisini ise sıkmadan ekranda tutabilecek kadar içinde hissettirir ve beklentiye sokar. Her anıyla büyüleyen bu filmin konusu ise şöyledir: Joel Barish, sevgilisinden oldukça şaşırtıcı bir haber alır. Sevgilisi, bir teknolojik deneye katılarak, ilişkilerini tamamen hafızasından silmiştir. Yani Barish’in kim olduğunu bile hatırlamamaktadır. Joel ise aynı prosedürü kendi üzerinde de gerçekleştirmek ister. Film, Joel’in hafızası silinirken, yaşanılan ilişkiyi gözler önüne serer. Fakat zaman geçtikçe ve sıra yaşanılan güzel şeylere gelince, yapılan işlemi durdurmak ister.

 

The Prestige (IMDb: 8.5/10)

Prestij (The Prestige)
https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/televizyon/prestij-the-prestige-filminin-konusu-nedir-imdb-puani-kactir-prestij-oyunculari-oyuncu-kadrosu-listesi-41606550

Birçok kişinin film listesinde olan bu 2006 yapımı film, Nolan kardeşlerin kaleminden çıkmıştır ve yönetmeni ise Christopher Nolan‘dır. Nolan, yine büyük bir beklenti oluşturmuş ve izleyenlerin beğenisini tekrar toplamıştır. Bazı filmler zaman geçse dahi unutulmazdır. İşte Prestij tam olarak böyle bir filmdir. Peki Prestij nedir? Filmin başrollerini Hugh Jackman, Christian Bale, Michael Caine, Scarlett Johansson gibi mükemmel isimler paylaşmaktadır. Bu film 6 ödül ve 45 adaylığa sahiptir. Konusuysa 19.yy sonları Londra’da Robert Angier, eşi Julia McCullough ve Alfred Borden arkadaştırlar ve Julia bu sihirbazların asistanıdır. Bir gösteri esnasında Julia ölünce Robert, onun ölümünden Alfred’i suçlar ve birbirlerine düşman olurlar. İlerleyen zamanlarda ikisi de hem ünlü olurlar hem de rakip sihirbazlara dönüşerek birbirlerinin sahne üstünde performansını sabote etmeye kalkışırlar. Bu durum takıntı haline gelir ve trajik olaylar birbirini kovalar. IMDb listesinde en beğenilen 41. sırada olan bu film tek kelimeyle Prestijdir. 

Lucy (IMDb: 6.4/10)

https://filmloverss.com/lucy/

2014 yapımı olan bu filmin başrollerini Morgan Freeman, Choi Min-shik ve Scarlett Johansson paylaşmaktadır. Filmin yönetmeni ve senaristi Luc Besson‘dır. Filmin konusuysa beklenmedik bir şekilde uyuşturucu kuryeliği işine bulaşan Lucy’nin midesinin altına sentetik bir uyuşturucu yerleştirilir. Teslimat sırasında ise işler planlandığı gibi gitmez ve uyuşturucu Lucy’nin kanına karışır. Bu olanlardan sonra işler artık teslimatın ötesinde, insan beyninin tamamının kullanılmasının oluşturduğu bilinmezliklerle doludur. Peki insan beyni %100 kullanılırsa ne olur? Asıl hikayede insanoğlu üzerinden geçmiş ve gelecek vurgusu yapanyönetmen Benson sonuç olarak; Lucy’nin farklı tarzı, mükemmel oyunculuk ve sağlam hikayesi ile izlemesi keyifli bir film oluşturmuştur.

Intersteller (IMDb: 8.6/10)

https://tekmoloji.com/aklinizi-basinizdan-alacak-en-iyi-24-bulmaca-filmi-3625/

2014 yapımı bir film olan Yıldızlararası’nın başrollerini Anne Hathaway, Matthew McConaughey ve Jessica Chastain‘ in paylaşmaktadır. Senaryosunu Nolan kardeşlerin yazdığı filmin yönetmen koltuğunda ise Christopher Nolan‘ı görüyoruz. Yönetmenimiz Nolan olduğunda elbette beklentimiz de yükselmiş oluyor. Filmin konusu, kaynakları tükenen dünyada yaşanan açlık sorunu ve bir grup bilim insanının da insanlığın devam edebilmesi için uzayda koloni kurmaya çalışmasıyla devam eder. Fakat her şey planlandığı gibi gitmez ve yaşanabilecek yer arayan kaşif ekibi bir kara delikten geçer. Film genel itibariyle iki kelime etrafında şekillenmiştir. Yerçekimi ve sevgi. Kelimelerin birbirleriyle yakından ilgisi yokmuş gibi dursa da Nolan gibi usta bir yönetmen akıllara kazınan efsanevi bir işe imza atmıştır. Senaryosu, kurgusu, müzikleri ve oyuncularıyla film tek kelimeyle efsanevidir.

Filmin detaylı incelemesini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Kaynakça

“Bıçak Sırtı” IMDb

Geleceğe Dönüş” IMDb

“Lucy” IMDb

“Matris” IMDb

“Metropolis” IMDb

“Mesaj” IMDb

“Prestij” IMDb

“Sil Baştan” IMDb

“Yıldızlararası” IMDb

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks