“Dünyayı değiştireceğimi söylemiyorum, ama size temin ederim ki dünyayı değiştirecek kişilere ilham kaynağı olacağım.” Tupac Shakur
Biri 16. yüzyılda yaşamış diplomat, biri 20. yüzyılda yaşamış rapçi, ne alakaları olabilir dediğinizi duyar gibiyim. Ancak, düşünce arkasında iz bırakabilir ve yüzyıllar sonrasını etkileyebilir… Mücadelesi aynı ise…
Machiavelli, Floransalı düşünür, yazar ve diplomattır. Hayatı boyunca düşünceleri kaynaklı hapis yatıp, işkence görmüştür. Fakat onun asıl mücadelesi “özgürlük” üzerine olmuştur. En tanınmış eseri de “Prens” adındaki eseridir. Bu eserden sonra tanınmıştır ve “Modern Politik Teori”nin kurucusu olmuştur.
Dönemine göre ağır işler peşinde koşmuştur. Ancak bu yazıda önemli nokta “Prens” adındaki kitabıdır. Machiavelli, Prens adlı kitabında bir hükümdarda olması gereken özellikleri ve saltanatın güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri anlatmıştır. Machiavelli’nin bu düşünceleri daha sonra “Makyavelizm” akımına dönmüştür. “Machiavelli Prens’te bir hükumdarda olması gerekenin kararlılık olduğunu ve saltanatını kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini savunmuştur. Hükumdarın yönetim biçimini sevmek üzerine değil korku salmak üzerine kurması gerektiğini belirtmiştir. Yine de kendisinden nefret ettirmemesini öğütlemiştir. İdeal liderin özelliklerini şu şekilde tanımlamıştır:
1-Özellikle Antik Roma’dan büyük liderleri kendine örnek almak
2-Halka, halkın yaşam kalitesini yükseltmek için hükumetin ne kadar gerekli olduğunu göstermek
3-Savaş sanatına hakim olmak.
Peki, bu diplomat ile rap sanatçısı -hatta rap müziğinin ilahı- TUPAC SHAKUR‘un ortak noktası nedir?
Tupac Amaru Shakur, hiphopun tanrısıdır. Kendi döneminde büyük bir akım başlatır, yönetmenlik yapar, sürekli yazar, adeta bir şair gibi düşüncelerini de kağıda döker. Hayatı boyunca kitap okuyan bir adamdır, zaten 25 yaşında gangsterler tarafından vurularak öldürülecektir. (Bazı teorisyenlere göre Tupac ölmemiştir Küba’da saklanmaktadır.) Tüm bu başarıları 25 yaşına kadar yapması büyük bir başarıdır. Siyasi ideolojileri, rengi farklı olduğu için yapılan “dışlama”ları bir bir müziğine yansıtır. Nefret ettiği polislere ölmeden önce son kez haykırır onlardan nefret ettiğini.
Gelgelelim Tupac, Machiavelli adlı yazar ile küçük yaşlarında tanışır. Onun düşünce ve özgürlük davasını kendine yakın bulduğunda yaşı on sekizdir. Ölene kadar onun kitaplarını okuyacaktır. Tupac hakkında çekilen belgesel, film ve dizilerde de onun büyük bir kütüphaneye sahip olduğunu görürürüz. Hapise girdiğinde bile onu okumaktan vazgeçmez. Hatta ve hatta rap yazdığı mahlasını “Machiavelli” bile yapar. Vurulup ölmeden önceki son sahnesinde de onun adını kullanacaktır. Çünkü davaları aynıdır. “Devletin özgürlüğü, halkın özgürlüğü”
Hayatının sonuna kadar kitap aşkını sürdürür. Bir diplomat, bir rap sanatçısını bu şekilde etkiler.
Tupac’ın politik anlayışına ithafen bazı sözleri aşağıdaki gibidir;
“Adaletin bu dünyada olmadığını görebilecek kadar yaşlıyım.”
“Okullarda çocukların neden aç kaldığı ve polis vahşeti üzerine dersler olmalıdır.”
“Dünya barışından önce sokaklarda barış sağlanmalıdır.”
“Savaşlar için paraları var ama yoksulları doyuramıyorlar.”