Yabancı Damat dizisi, Türk kızı Nazlı‘nın ve Yunan genci Niko‘nun aşkıyla başlayan çatışmayı anlatır. Ailelerinin kültürel zıtlıklarına ve birbirlerine karşı besledikleri nefrete rağmen aşklarından asla vazgeçmeyen Nazlı ve Niko, iki aileyi bir araya getirmeyi başarır. Dizi, bütün bu mücadeleyi hem komedisiyle hem de aile sıcaklığıyla bizlere izletir. Nehir Erdoğan, Özgür Çevik, Arif Erkin, Erdal Özyağcılar, Binnur Kaya, Sumru Yavrucuk ve Tülin Oral gibi sevilen isimleriyle yıllar boyunca hafızalara kazınan bir yapım olarak kalır.
Bu yazıda dizinin en sevilen karakterlerinin kişiliklerine ve hikâyelerine uygun olduğunu düşündüğümüz kitapları keşfe çıkacağız. Her karakterin, içinde bulundukları ruh hâli ve yaşadıkları olaylara ışık tutacak kitaplar önerilebilir mi? Gelin, bu sorunun cevabına yakından bakalım.
Nazlı Baklavacıoğlu – Uzaktan Aşk

Nazlı Baklavacıoğlu, Gaziantepli köklü bir ailenin kızı olarak büyümüş, geleneksel değerlerle yetiştirilmiş bir karakterdir. Ailesinin baskıcı ve muhafazakâr yapısı, Nazlı’nın istediği hayatı yaşamasını engeller. Üniversite eğitimini almak için Ankara’ya giden Nazlı, okulu bitirip geri döndüğünde aile dostlarının oğlu Kadir ile evlendirilmek istenir. Ancak Nazlı, bu baskıdan kaçmak ve kendi hayatını şekillendirmek için Bodrum’a, bir arkadaşının yanına gider. Bodrum’da Yunanlı Niko’ya âşık olur. Yunan düşmanı olan ailesi Niko’yu kesinlikle kabul etmez. Ancak Nazlı, oldukça inatçı ve kararlı bir kişiliğe sahiptir. Ailesinin bütün itirazlarına ve reddetmelerine rağmen Niko ile evlenme kararında direterek bağımsızlık mücadelesini sürdürür. Nazlı, ailesine rağmen kendi yolunu seçmeye kararlı bir karakter olarak ön plana çıkar.
Yunanistan’dan Türkiye’ye uzanan ilişki, sınırların aşılmasını gerektirir. Hem kültürel hem de coğrafi olan sınırlar, aşklarını test eden unsurlar haline gelir. Kitabın karakterleri de benzer zorlukları yaşar. Bu kitap, sadece mesafe değil aynı zamanda farklı kültürel geçmişlere sahip olmanın getirdiği karmaşıklıkları da derinlemesine ele alır. Aşkın mesafeler üzerindeki etkisini inceler ve Batı’dan Doğu’ya uzanan o dokunaklı aşk hikâyesini anlatır. Bu yüzden, Nazlı’nın seçimi, Amin Maalouf‘un Uzaktan Aşk kitabı olabilir. Bu bağlamda da kitap Nazlı‘nın Niko ile yaşadığı karmaşık, dalgalı ve duygusal serüveni kesinlikle yansıtır.
Niko Angelopoulos – Romeo ve Juliet

Niko Angelopoulos, ailesi mübadele sırasında İstanbul’dan göç etmek zorunda kalmış Yunan kökenli bir karakterdir. Bu geçmiş nedeniyle ailesi Türklerden hoşlanmaz ve bu düşmanlık zamanla Niko’nun da üzerinde etkisini gösterir. Ancak Niko, Bodrum’da Nazlı ile tanıştığında hayatında köklü bir değişiklik yaşar. Türk bir kıza âşık olması, ailesi tarafından büyük tepkilere yol açar. Nazlı’yı kabul etmez ve oğulları üzerinde büyük bir baskı kurarlar. Ancak Niko, Nazlı’ya duyduğu gerçek aşkın peşini bırakmaz ve tüm zorluklara karşı onunla evlenmek için mücadele eder. İnançlı ve kararlı bir karakter olan Niko, sevdiği kadın için hem kendi ailesine hem de toplumsal engellere karşı direnç gösterir.
Niko’nun, Türk kızı Nazlı’yla yaşadığı aşk hikâyesi, tıpkı Shakespeare’in ünlü eseri Romeo ve Juliet gibi iki farklı kültürden gelen insanların imkânsız aşkını konu alır. Birbirine düşman ailelerin ortasında kalan bir aşkı sembolize eder. Niko, Nazlı’ya duyduğu derin aşkı için ailesinin baskısına karşı direnir. Bu direniş, Romeo’nun Juliet için verdiği mücadeleye benzer. Niko’nun, aşkı için sınırları aşma arzusu ve yaşadığı trajedi, onu Shakespeare’in ölümsüz eserine bağlar. İki kültürün çatışmasının en büyük kurbanlarından biri olan Niko’nun Nazlı’ya olan bağlılığı da tıpkı Romeo’nun fedakârlıklarına benzer bir sadakati temsil eder. İki düşman aile arasında kalan Niko, aşkı için her türlü zorluğu göze alırken Romeo ve Juliet de hayatı ve aşkıyla özdeşleştirdiği kitapların en başında gelir.
Feride Baklavacıoğlu – Kocan Kadar Konuş

Feride, Nazlı’nın annesi olarak geleneksel ve muhafazakâr bir Türk kadınıdır. Aile içindeki otoriter yapının korunmasına büyük önem verir ve çocuklarının da aynı kültürel değerler çerçevesinde büyümesini ister. Feride, geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdır ve bu yüzden Türk-Yunan düşmanlığını da önemser. Ailesini bir arada tutma ve toplumsal normlara uygun yaşama arzusu, onun hayatındaki en büyük önceliklerdendir. Ancak bu otoriter ve geleneksel yapısının yanında Feride’nin hayatı şakacı ve eğlenceli bir yönü de barındırır. Çevresiyle samimi ve neşeli vakitler geçirmeyi sever, şakalaşmaktan hoşlanır. Eğlenceli ve sosyal kişiliği, gelenekselliği ile çelişse de Feride’nin hayatında derin bir yer tutar.
Şebnem Burcuoğlu’nun kitabı Kocan Kadar Konuş ise evlilik baskısını ve gelenekselliği mizahi bir dille ele alır. Kitap aynı zamanda Feride’nin geleneksel bakış açısını sorgulayan, eğlenceli bir ayna görevi de görür. Feride, aile değerlerini korumaya çalışırken çevresindeki insanlarla sürekli bir çatışma yaşar. Ancak içinde barındırdığı sosyal ve eğlenceli kişilik, bu kitapla örtüşür. Evlilik baskısı altında yaşayan ve toplumsal beklentilere karşı mizahi bir bakış açısıyla yaklaşan karakterler, Feride’nin hayatındaki baskıcı yapı ile eğlenceli kişiliğini bir araya getirir. Feride, bu kitabı okurken çok eğlendiğine emin olmakla birlikte çevresine de kesinlikle önerecektir.
Kahraman Baklavacıoğlu – Baklavanın Hikâyesi

Nazlı’nın babası Kahraman Baklavacıoğlu, Gaziantep’in en ünlü baklavacılarından biridir. Baba mesleği olan baklavacılığı büyük bir tutkuyla sürdürür. Yılların deneyimiyle baklava yapımında ustalaşır ve bu mirası devam ettirir. Kahraman; geleneksel değerlere derinden bağlı, otoriter ve koruyucu bir baba figürü olarak öne çıkar. Çocuklarını, geleneklere uygun bir şekilde yetiştirmeye çalışır ve bu nedenle Nazlı’nın kendi seçimini yapmasına karşı çıkar. Onun Niko’ya olan aşkını ve evlenme isteğini kabul etmez. Çünkü hem Yunanlılara karşı ön yargılı olan ailesinin onuru hem de kültürel değerleri, Kahraman için büyük önem taşır. Ancak tüm bu katı yapısına rağmen Kahraman, işine olan sevgisi ve ailesine olan bağlılığıyla içten bir baba figürüdür.
Baklavanın Hikâyesi kitabı baklavanın kökenlerini, yapımını ve kültürümüzdeki yerini ele alır. Kahraman Baklavacıoğlu’nun yaşamı boyunca bağlı kaldığı en büyük tutku olan baklavacılık, bu kitap ile daha da anlam kazanır. Kitap, onun geçmişe duyduğu saygıyı ve baklavanın ardındaki zanaatkarlığı tam olarak aktarır. Özellikle baklavanın kökenlerine dair bilgiler, onun ailesine ve kültürüne olan derin bağlılığını gözler önüne serer. Baklavayı sadece bir tatlı olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak gören Kahraman, mesleğine olan tutkusunu bu kitabı seçerek pekiştirir.
Memik Baklavacıoğlu – Şu Çılgın Türkler

Memik Baklavacıoğlu, Nazlı’nın dedesi ve Baklavacıoğlu ailesinin en büyüğüdür. Yaşamı boyunca milli değerleri korumayı görev edinmiş, özellikle Türklerin gücüne ve onuruna büyük bir inanç beslemiştir. Memik Dede, Yunan düşmanı olarak bilinir ve torununun bir Yunanlı ile evlenmesini kabul edilemez bulur. Bu yüzden aile içinde sürekli çatışma ve gerginlik yaşanır. Onun gözünde torunu Nazlı‘nın Niko ile olan ilişkisi, sadece bir aşk değil âdeta bir milli mesele haline gelir. Yine de Memik Dede, zamanla bu katı tavırlarını yumuşatmaya başlar ve aile içindeki değişimlere ayak uydurmaya çalışır, derin ve içsel dönüşümler yaşar.
Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler kitabı, Kurtuluş Savaşı’nın destansı hikâyesini anlattığı için Memik Dede’nin geçmişle olan bağına mükemmel uyum sağlar. Aynı zamanda onun milliyetçi yapısını ve Kurtuluş Savaşı’na olan tutkusunu da çok net ifade eder. Memik Baklavacıoğlu, bu kitapla geçmişte yaşanan büyük mücadeleyi hatırlayarak hem kendi değerlerini hem de ailesinin kültürel geçmişini pekiştirir. Kitabı tavsiye ederek de genç nesillere tarihin önemini anlatmak için bir fırsat bulur.
Nazire Demir – Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç

Benim dizideki favori karakterim olan Nazire, Nazlı’nın ablasıdır. Nazire’yi sevmemin en büyük nedeni; onun samimi, esprili ve cana yakın biri olmasıdır. Aile içinde geleneklere en çok bağlı karakterlerden biri olmasına rağmen güçlü bir mizahi yönüyle de dikkat çeker. Bu mizahi yönü bize hep etrafımızda olan, samimiyetini ve sıcaklığını gösteren, daima iyi hissettiren tanıdık birini hatırlatır. Aileyi bir arada tutmaya çalışan sorumluluk sahibi yapısının ardında, yaşanan karmaşık durumlara dair yaptığı esprili yorumlarla gergin anları hafifletme becerisine sahiptir. Ofansif mizahı ile evdeki dikkatleri üzerine çeker ancak olaylara nüktedan yaklaşımıyla çoğunlukla ortamı yumuşatır.
Nazire, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç kitabını önerebilir. Bu eser, Halley Kuyruklu Yıldızı’nın dünyaya yaklaşmasıyla halk arasında yayılan korku ve paniğin toplumsal bir hicve dönüştüğünü gösterir. Toplumsal olayları ve aşkı mizahi bir dille anlatır. Bu noktada tam da Nazire’nin hayata bakış açısıyla örtüşür. Nazire’nin ofansif mizahı ve olaylara nüktedan yaklaşımının tıpkı romanda olduğu gibi ciddi durumları hafifleten bir etkisi olduğundan, bu kitabı önermesi onun karakteriyle oldukça uyumlu olur. Hem geleneksel yapısına hem de eğlenceli kişiliğine hitap eden bu kitap, onun hayata olan esprili bakışını da destekler.
Ruşen Demir – Hababam Sınıfı

Ruşen karakteri, Yabancı Damat dizisinde Nazire’nin kocası olarak karşımıza çıkar. Nazire’nin ailesindeki herkese kendini sevdirme çabası içindedir. Bu sebeple de onlara yardım etmek için çırpınır. Aynı zamanda saf, iyi niyetli ve komik biri olan Ruşen, olayları genellikle yanlış anlayarak tatlı bir karmaşa yaratır. Onun mizahi ve naif tavırları, dizideki gerginlikleri hafifletir ve izleyicilerde sempati uyandırır. Aile içindeki ilişkilerde bazen şaşkın görünse de, Nazire’ye olan sevgisi ve bağlılığı her zaman ortadadır. Ruşen, aslında hepimizin içinde bir parça taşıdığı o masum ve iyimser yanı temsil eder, bu da onu sevimli ve unutulmaz bir karakter yapar.
Ruşen‘in naifliği, saf ve komik halleri, Hababam Sınıfı‘nın öğrencilerinin tatlı yaramazlıkları ve bazen akıl karıştıran olaylara verdiği tepkilerle benzerlik taşır. Öyle ki Ruşen’i kitabın karakterlerinden biri olarak okumuş olsaydım varlığını asla yadırgamazdım. Hababam Sınıfı, hem toplumsal yapıya getirdiği mizahi eleştirilerle hem de karakterlerinin sıcaklığı ve insanlığıyla Ruşen’in karakterine çok uygun bir tercih olur. Ruşen, bu kitabı okuduğunda kendisine benzer pek çok karakterle karşılaşır ve çevresinin de bu mizahtan mahrum kalmaması için hemen onlara tavsiye eder.
Eftelya Angelopoulos – Uğultulu Tepeler

Eftelya Angelopoulos, Niko’nun babaannesidir. Köklü bir Yunan ailesinin de yaşayan en büyük üyesidir. Torunu Niko’ya büyük bir sevgiyle bağlı olan Eftelya, ailesinin kültürel değerlerini ve Yunan geleneklerini yaşatmaya özen gösterir. Mübadelede Türkiye’den gönderildikleri için Türklere karşı yoğun bir nefret besler. Bu durumun üzerine torunu Niko‘nun Türk kızı Nazlı’ya aşık olması, onun için büyük bir felakete dönüşür. Kültürel çatışmalar yaratır. Yine de Eftelya, geçmişten gelen tüm zorluklara rağmen torununun mutluluğu için kendi içindeki ön yargıları yumuşatmaya çalışır. Hatta bu yumuşama, iki aile arasındaki bağları daha da güçlendirir ve Eftelya Hanım ile Memik Dede arasında da sürpriz bir aşk başlar.
Gotik edebiyatın başyapıtlarından olan Emily Brontë’nin klasik eseri Uğultulu Tepeler, Eftelya’nın yaşadığı duygusal yoğunluğu ve derin hislerini yansıtan bir seçim olabilir. Kitap, tutkulu ve fırtınalı aşkları, acılar ve sınıf farklılıklarıyla anlatır. Eftelya, İstanbul’da geçirdiği eski hayatını sık sık özleyen, geçmişe bağlı bir karakter olarak bu kitabı oldukça sevecektir. Onun zaman zaman geçmişle yaşadığı hesaplaşmalar, bu romandaki karakterlerle paralellik gösterebilir.
Kaynakça
- Öne çıkan görsel: “Türkiye’de Yapılmış Samimi ve Kaliteli İşlerden Biri: Yabancı Damat”. Ekşi Şeyler. Web. 28.09.2024