William Shakespeare – Nasıl Hoşunuza Giderse | 30 Alıntı

Bahar Teğin
Bahar Teğin
her gün biraz daha ölüyoruz azizim.
spot_img

William Shakespeare’in unutulmaz eserlerinden biri olan pastoral komedisiNasıl Hoşunuza Giderse (Size Nasıl Geliyorsa/Beğendiğiniz Gibiİngilizce özgün adı: As You Like It), bir aşk hikayesi etrafında şekillenen olayları ele alır. Shakespeare oyunun konusunu Thomas Lodge’un Rosalynd adlı romanından almıştır. Shakespeare’in yazdığı romanın adı ise Lodge’ninRosalynd romanının önsözünde geçen ”Eğer romanı beğenirseniz, bu güzel ve iyi oldu demektir.’’ sözlerinden esinlenerek koymuştur. Shakespeare aşk, tutku, melankoli kadar coşku, neşe ve ironiyi de muazzam bir ahenkle aktaran diyaloglarıyla ölümsüz bir eser yaratmıştır. ”Bütün dünya bir sahnedir; kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular.” cümlesi de en bilinen repliklerden biridir. Biz de sizler için kitaptan alıntıları derledik. Keyifli okumalar.

1. +Ne o efendim, ne yapıyorsunuz burada? 
-Hiç. Bir şey yapmayı öğreten olmadı ki. 
+Peki öyleyse, neyi bozmakla meşgulsünüz? (s.2) 

2. Eğer senin sevgin de benimki gibi doğru bir biçimde ortaya çıkmış olsaydı, sen de aynını yapardın. (s.8) 

3. Pekala kuzin bundan sonra neşeleneceğim, oyalanacak bir şeyler bulacağım. Aşık olmaya ne dersin? (s.8) 

 4. Çok yazık, akıllıların budalalıklarından, budalalar akıllıca söz edemiyorlar. (s.11) 

5.eğer yenilirsem kaderin zaten hiç yüzüne gülmediği biri rezil olmuş olur; ölmek isteyen biri için, ölmenin de hiç önemi yok. Arkadaşlarıma da haksızlık yapmış olmam, çünkü arkamdan üzülecek hiç arkadaşım yok. Kimseye de zarar vermiş olmam, çünkü hiçbir şeyim yok. Şu dünyada sadece bir yer dolduruyorum işte, orayı boşalttım mı belki daha iyi bir sahibi olur. (s.15) 

 6. Nasıl bir duygu bu? Kurşun gibi ağırlaştı dilim o konuşmak istedi benimle, bense tek söz edemedim. (s.18) 

 7. Yalnızca üstüme başıma yapışsa silkeleyip atardım onları, ama bu dikenler benim yüreğimde. (s.20) 

 8. Bütün hainler böyle yapar. Eğer sözleriyle temize çıksalardı. Hepsi erdem kadar masum olurlardı. (s.22) 

 9. Kimse iş yapmak istemiyor sonunda yükselme yoksa, İşi bırakıyor emeline kavuştu mu da. Sen hiç öyle değilsin. Zavallı ihtiyar, ne yazık ki. Sen kurumuş bir ağacı buduyorsun; Büyük zahmet ve çabalara karşın, Çiçek açmayacak bir ağaç için kendini yoruyorsun. (s.33) 

 10. Aşk yüzünden yaptığın aptalca şeylerden, en küçüğünü bile hatırlamıyorsan, bence sen hiç sevmemişsin. (s.35) 

 11. Biz gerçek aşıklar tuhaf kaprislerle gösteririz aşkımızı; ama doğada her şey ölümlü olduğuna göre, aşkın doğasında da ölümcül bir aptallık vardır. (s.35) 

 12. Saat on olmuş. Hayat nasıl koşup gidiyor böylece anlıyoruz. Bir saat önce dokuzdu, bir saat sonra on bir olacak; Ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz, saatten saate çürüyor çürüyoruz, Bu hikaye de böyle sürüp gidiyor işte. (s.42) 

 13. Görüyorsunuz, mutsuz olan yalnızca bizler değiliz. Bu uçsuz bucaksız, evrensel tiyatroda, bizim oynadığımızdan da acıklı sahneler var. (s.46) 

 14. Bütün dünya bir sahnedir; Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular. Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır. Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynuyor. (s.46) 

 15. Es, uğulda sen kış rüzgarı,
İnsanların nankörlüğü gibi
İnsafsız değilsin sen.
Soluğun haşin de olsa,
Keskin değildir dişlerin,
Çünkü görünmez ortada. (s.48) 

 16. Aşıkların sorularını cevaplamak toz zerreciklerini saymak kadar kolaymış doğrusu. (s.60) 

 17. +Cevaplarsanız hoş olduğu kadar basmakalıp. Sanırım epey sarraf karısı tanıdınız ve bu lafları yüzüklerin içine yazılan manilerden öğrendiniz.
-Bilemediniz işte; onları ucuz duvar örtülerindeki manilerden öğrendim, tıpkı sizin soruları öğrendiğiniz gibi. (s.62) 

 18. Zamanın adımları kişiye göre değişir. Kimiyle rahvan, kimiyle tırıs, kimiyle dörtnala gider, kimiyle de yerinde sayar. (s.63) 

 19. Aşk delilikten başka bir şey değil. (s.66) 

 20. Seni sevmiyorum de, ama bunu sert bir şekilde söyleme. Ölümü kanıksamış olan cellat bile, zavallı adamın boynuna baltayı indirmeden önce, kusura bakma der, özür diler. (s.75) 

21. Ben senin celladın olmak istemem. Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni. Gözlerin öldürücü bakıyor, diyorsun bana: Evet, dediğin doğru, büyük bir olasılıkla öyledir; Dünyanın en kırılgan ve nazik şeyleri oldukları için. (s.75) 

22. Eğer günü birinde ki, o gün belki de yakın,
Aşkın gücüyle karşılaşırsan başka bir yüzde
O zaman anlarsın, aşkın keskin okları
Nasıl görünmez yaralar açarmış gönüllerde. (s.76) 

 23. Onu güzel gösteren aynası değil sensin,
Senin duygularında, kendini olduğundan güzel görüyor. (s.77) 

 24. Üzülen insan, üzmeyi de bilir. Aşk yüzünden çektiğim acıya üzülüyorsan eğer, Aşkını vererek kederimi ve üzüntümü gider. (s.78) 

 25. Aşkım o kadar kutsal, o kadar mükemmel ki, ve ben öyle yoksunum ki lütfundan…
Arada rastgele bir gülücük atıver bana, ben de çalışırım bununla yaşamaya. (s.79) 

 26. Parlak gözlerindeki aşağılama bile, ben de bu aşkı uyandırdığına göre,
Bir de sevecenlikle bakmayı seçselerdi, kim bilir ne alışılmadık olurdu etkileri! (s.93) 

 27. Ama mutluluğa başkalarının gözleriyle bakmak acı veriyor insana! (s.103) 

 28. Umut etmekten korkanlar, korktuğunu bilenler gibi,
Bazen inanıyorum, bazen de inanmıyorum. (s.109) 

 29. Gökyüzünde mutluluk varsa, işler yolundadır dünya da, barış içinde yaşarlar birlikte. (s.113) 

 30. Ey kadınlar, erkeklere duyduğunuz aşk adına size emrediyorum, bu oyun nasıl hoşunuza giderse öyledir ve siz ey erkekler, kadınlara duyduğunuz aşk adına kadınlarla birlikte bu oyundan hoşlanmanızı emrediyorum. (epilog, s.118) 

 

Nasıl Hoşunuza Giderse – William Shakespeare 

Özdemir Nutku – İş Bankası Kültür Yayınları 5. Baskı (2019) 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks