- “Oysa ölümlere birlikte ağlayabilirdik. Ama sen ihanetin bile tadını bilmyorsun.”
(sy.19) - “Bir gün sadece seni öpmeyi unuttuğum için geri döneceğim. Sana devrim için söylenmiş en güzel şarkıları söylemek için.”
(sy.32) - “Yazmak şarkı söylemekten daha farklı. Çünkü şarkı söylemek affediyor her şeyi, yazmaksa öç alıyor.”
(sy.53) - “Kimsenin keyfini bozma diyor babam. Ben de ona, bana başkaldırmayı sen öğretmemiş miydin, diye ağlıyorum… Yalvarıyoum bu sahte ve haksız, yalancı ve tutarsız, kötü ve iyi niyetli insanlara.”
(sy.61) - “Gökyüzüne uzadıkça kesilen kollarım dokunabileceği bir aşkı yeniden istiyor; sadece bana anlatman için başkalarından duymadığım o rengi… Ve şimdi ruhum çözülerek akıyor boğazın sularına. Oysa hala kıyıdan kırık kalpler fırlatıp dalga bekleyen küçük bir kızım.”
(sy.73) - “Sen hiç ayağına düşen gölgene acıdın mı…”
(sy.75) - “Acılar yakınlaştırır bizi, kurtulmak istemem onlardan.”
(sy.80) - “Saçlarınla oynayacağım, dudaklarımı çenene dayayacağım ve bana sarılacağın bir gece için “beklediğim tüm sabahlar sen ol” diye yalvaracağım.”
(sy.81) - “Sen öldün ben büyüdüm. Artık eşit aşklarımız.”
(sy.88) - “En iyi karanlıkta ağlanırmış. Kibrit çakar gibi bir mavilik… Seni de sarsmıştır bu sesler, anımsa… Boğaz Köprüsü’nün üzerindeyim. Bilmiyorum, kaçıncı sapaktan dönülüyor Ankara’ya.”
(sy.103)Veda Busesi
altı kırk beş şiir serisi