Tomris Uyar: Türk Edebiyatının Uyumsuz Kadını

" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

“Bana göre yapılmamış benim için düzenlenmemiş bir dünyada yaşıyorum, doğru..”

Bu yazımızda Tomris Uyar’ın yaşamından kesitlerle birlikte Türk edebiyatına kazandırdıklarından bahsedeceğiz. Tomris Uyar, hayatının tamamını başarıya ulaşma arzusuyla dolduran bir kadındır. Yaratılış nedenini edebiyatla bütünleştirmiştir. Edebiyata olan hayranlığıyla birlikte birçok yabancı eseri dilimize kazandırmış. Başka dünyalardan mesajlar ulaştırmak olarak gördüğü çevirileriyle edebiyatımızda kendine sarsılmaz bir yer edinmiştir.

Bir yandan hakkında çok fazla yorum yapılıp, eleştirilere maruz bırakılmakla birlikte diğer yandan insanlar tarafından hayranlıkla anılan bir yazar. Hayranlık dediğimiz noktanın ötesinde karşımıza aşk kavramı çıkıyor. Tomris Uyar’ın da tek merkezi aşk. Anlaşılabildiğin kadarsın öğretisiyle büyümesine rağmen anlaşılır olmak gibi bir derdi bulunmuyor. Kimilerine göre zor, anlaşılması güç bir kadın olarak görülen Tomris, hayatı kendince yaşıyor. Kendince yazıp, kendince anlatıyor. 

Gelin, sizlerle birlikte hayatta kendince yaşayabilmenin en güzel örneklerinden biri olan Tomris Uyar’ı daha yakından tanıyalım. İyi okumalar!  

Tomris Uyar Kimdir?  

Tomris, 15 Mart 1941’de dünyaya gelmiştir. İstanbul’da doğan Tomris, edebiyatla bütünleşmiş bir eve gözlerini açmıştır. 1961 yılında Robert Koleji, 1963 yılında ise İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünden mezun olmuştur. Her bir noktası edebiyat ve adalet kokan bir evde büyümüştür. Öykü yazma serüvenine başlamadan önce özgür kalemiyle edebiyatımıza çeviriler kazandırmıştır.  Tomris’in ilk çeviri eseri dönemin önemli edebiyat dergilerinden olan Varlık dergisinde çıkmıştır. Çevirisini yaptığı eserin ismi Tagore’den “Şeker Bebek”tir. Çocukluğundan beri gönlünde taşıdığı edebiyat aşkıyla öykü yazma isteği artmıştır. Öykü yazmak için Türkçeye detaylıca hakim olmayı amaçlamıştır. 

 

Tomris’e göre Aşk

  • Tomris ve Ülkü Tamer 

Tomris ilk çevirisini yaparken evliydi. Şair Ülkü Tamer ile hiç bitmeyecek bir aşkın temellerini atmışlardı. Fakat o dönemde talihsiz bir olay yaşandı ve Ekin adını verdikleri bebekleri birkaç aylıkken kaza sonucu boğularak vefat etti. Bu olayın üstüne çift boşanma kararı aldı.  

  • Tomris ve Cemal Süreya  

3 yıl süren aşk boyunca Cemal Süreya en güzel şiirlerini Tomris için yazdı. Fakat fazla aşk onlara zarar verecekti. Cemal Süreya’nın Tomris’e karşı hissettiği yoğun duygulardan dolayı bir süre sonra aşkları dostlukla sonlandı.

Bu aşk için anlatılacak en önemli anıları ise şudur; Cemal Süreya, Tomris’e duyduğu büyük aşk sebebiyle her gün eve erkenden gelmekte. Tomris yaşadıkları bu olayın üzerine, durumdan kaynaklanan rahatsızlığını dile getirmiş. Cemal Süreya’nın biraz dışarıya çıkıp dolaşmasını ve arkadaşlarıyla vakit geçirmesini söylüyor. Yaşanan olaydan günler sonra bir akşam üstü pencereden bakan Tomris, Cemal Süreya’nın kapının önünde oturmuş Tomris’in kendisine verdiği saatin dolmasını beklediğini görüyor. Böylelikle her iki tarafta bu aşkın onlara zarar verdiğini kabulleniyor. 

Ayrılıklarından birinde Cemal Süreya Tomris için şu sözleri yazıyor; 

“Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!” 

  • Tomris ve Turgut Uyar  

Tomris, Turgut Uyar’la tanışmalarını hakkında şöyle söylemiştir: 

“1966 yılında ben zaten Cemal Süreya’dan ayrılmak üzereydim. O da eşinden ayrılmıştı. İstanbul’a gelmişti çocuklarıyla. Burada tanıştık. Asıl tanışmamız herhalde o, çünkü o zaman daha bir yakın oturup konuşma fırsatını bulduk ve mektuplaşmaya başladık. Bu mektuplar önce sadece şiir üzerine mektuplardı.
Hâlâ duruyor bende. Genellikle onun şiir üzerine düşünceleri, benim onun şiirleri üzerine düşüncelerim… Ve anladığım kadarıyla çok sıkışık bir dönem geçiriyordu. Yani evlilik hayatında bir süredir yaşadığı tedirginlik ve uyumsuzluk şiirini de etkilemişti, yedi yıldır şiir yazmıyordu. Esin periliği olarak ifade etmek istemiyorum ama herhalde çok konuştuğum, çok dürttüğüm, yazmasını çok rica ettiğim için diyeyim, yavaş yavaş şiir yazma isteği yeniden doğdu.”

Tomris; Turgut Uyar’ın ilham kaynağı oluyor, tam 7 yıl sonra şiir yazmaya başlıyor Turgut Uyar. Birbirlerini bütünüyle ruh eşi olarak görüp evleniyorlar. Evliliklerinden Hayri adını verdikleri çocukları dünyaya geliyor.

Turgut Uyar, büyük aşkı için şu dizeleri yazıyor:  

“Senin için alışılmış Şeyler söyleyemem sana yaraşmaz
Kış gecesi amcamızdır bahar yakından kardeşimiz
Alır başımı Erzincan’a giderim seni düşünmek için
Dörtlükleri bozarım çünkü dağlar ne güne duruyor
Kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan
Durmadan
Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan
Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm
Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda
Seni övdüğüm zaman”

  • Tomris ve Edip Cansever 

Edip Cansever’in aşkı platonik bir aşktı. Tomris’e duyduğu büyük hayranlık sebebiyle her doğum gününde ona bir şiir yazardı.
Edip Cansever Tomris’e şöyle söylüyor: 

“Tomris rakıyı seviyordu, ben ise onu.”

Hiçbir zaman bir araya gelmediler. Bu aşk yalnızca şiirlerde yaşandı. Fakat Tomris, Edip Cansever için şu sözleri söylemiştir:

 “Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın, gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana.”

Tomris Uyar’ın Eserleri

  • İpek ve Bakır (1971)
  • Ödeşmeler (1973)
  • Dizboyu Papatyalar (1975)
  • Gündökümü 1975 (1976)
  • Yürekte Bukağı (1979)
  • Yaz Düşleri/Düş Kışları (1981)
  • Sesler, Yüzler, Sokaklar (1981)
  • Gecegezen Kızlar (1983)
  • Büyük Saat (1984)
  • Rus Ruleti- Dön Geri Bak (1985)
  • Günlerin Tortusu 1980 – 1984, günce (1985)
  • Yaza Yolculuk (1986)
  • Babayasaları, Anasözleri (1989)
  • Yazılı Günler 1985 – 1988, günce (1989)
  • Sekizinci Günah (1990)
  • Otuzların Kadını (1992)
  • İki Yaka İki Uç (1992)
  • Tanışma Günleri, Anları, günce (1995)
  • Aramızdaki Şey (1997)
  • İstanbul’da Zaman (2000)
  • Gündökümü I – II (2003)

Tomris Uyar, 15 öykü, 3 günlük ve sayısız çeviri eserini edebiyatımıza kazandırmıştır. Turgut Uyar’la birlikte Latin şairi Lucretius’tan çevirdikleri Evrenin Yapısı adlı yapıta 1975 TDK Çeviri Ödülü verilmiştir. Yürekte Bukağı’yla 1979, Yaza Yolculuk’la 1986 Sait Faik Öykü Armağanı’nı kazanmıştır. Çağdaş Türk öykücülüğünün en önemli yazarlarından biri olan Tomris Uyar, dolu dolu 62 yıl geçirdikten sonra yemek borusu kanserine yakalanmasının üstüne 4 Temmuz 2003’te aramızdan ayrılmıştır.

Tomris Uyar, anlaşılması güç bir kadın olarak görülmüştür. Belki de bu yüzden “uyumsuz kadın” olarak anılmıştır. Ona göre aşk, hiçbir zaman tek taraflı verilen bir savaş olmamıştır. Gerçekliğin üstünde bir değer taşıması, sıra dışı kimliğiyle adını çokça duyurmasıyla özel bir kadındır. Kendince aşka aşıktır. Ona göre aşk, yarı tutsaklık halidir ve o; tutsaklığın içindeki özgürlüğü aramıştır. Kendince yaşamanın tasvirine, aşkça yaşamayı da iliştirmiştir.
Dünyadan bir Tomris geçti..
 

Kaynakça:

Nazan Arısoy, Tomris’çe, Dokuz Yayınları, 2.basım(2020)

https://listelist.com/tomris-uyar-kimdir/ 

spot_img
Ece Dirhemsiz
Ece Dirhemsiz
Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!

5 Farklı Sebeple Neden Yaşlı Adam ve Deniz Okumalıyız?

Yaşlı Adam ve Deniz, mücadelenin değerini ve kaybetmenin içinde de bir başarı ve onur olduğunu dile getiren zamansız bir hikayedir.

Türk Mitolojisinde Kartal Figürü

Kartal, Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip hayvan figürüdür. Destanlara ve efsanelere konuk olarak hükümdarlık alametine dönüşmüştür.

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”