This is Us bir ailenin her bireyinin yaşamını ve ruhunu detaylıca zaman karması içinde gösteren, izleyicilerin ruhuna dokunan bir dizi. Dizide karakterlerin yetişkin halleri ile çocukluk hallerini art arda görebiliyoruz bu nedenle yaşadıkları sorunları, içsel çatışmalarını; mutluluklarını, zevklerini yakından takip edebiliyoruz. İzledikçe her bir karakter çok iyi tanıdığımız insanlar gibi olarak izleyiciyle bağ kurmayı başarıyor.
Bu yazımızda ise “Acaba karakterler hangi kitapları önerirdi?” diye soruyoruz. Karakterlerle böylesine bağ kurmuşken tercih edecekleri kitapları tahmin etmek de zevkli olacaktır. Gelin birlikte bakalım.
Jake Pearson – Bilinmeyen Adanın Öyküsü

Diğer karakterlerin hayatına yön vermesiyle dizinin en önemli karakteri olan Jake Pearson ile başlayalım.
Jake iyi bir çocukluk geçirememiş, Vietnam Savaşı ile çok şey kaybetmiş ve tek amacı geçmişini terk edip kendisine yeni bir hayat kurmak olan bir karakter. Ailenin babası ve tüm hayatını ailesinin mutluluğuna adıyor. Jake mücadeleci ve incelikli bir insan. Ardında bıraktığı kötü şeylere karşı oldukça dayanıklı olurken ailesinin ihtiyaçlarına karşı çok hassas davranıyor.
Ciddi bir ifadeyle ama aynı zamanda heyecanlı hissederek kitaplara bakacağını hayal edebiliriz. Ruhunu ve mücadelesini besleyen kitaplar Jake’nin hoşuna gidecektir.
Jose Saramago‘nun ‘Bilinmeyen Adanın Öyküsü‘ kitabı bu kitaplara iyi bir örnek.
Kitapta bir adam henüz keşfedilmemiş, bilinmeyen bir ada olduğuna inanır ve onu keşfetmek üzere yollara düşmek ister. Bir teknesi bile yokken bunu başarabileceğine inanır. Kararlılığıyla tekneyi bulur hatta bir yol arkadaşı bile bulur. Bir kadın onun yolculuğuna ortak olmak istemiştir. Sadece inancın ateşlediği bu yolculuğa birbirlerine güvenerek çıkarlar…
Jake kitapta anlatılan inançtan, kararlılıktan ve mücadeleden etkilenecektir. Ayrıca adamla kadının yol arkadaşlığı Rebecca‘ya olan ilişkisini anımsatabilir ona.
“Ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum. Bilmiyor musun ki, kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin”
Rebacca Pearson – Kadınlar Ülkesi

Gelelim Rebecca’ya. Rebacca Pearson hayata dair kendince güzel heyecanları olan aynı zamanda herkese anlayışla yaklaşabilen destekçi bir karakter. Zekası ve yetenekleri sayesinde birçok şeyin üstesinden gelebiliyor. Kendisini pek iyi hissetmediği bir aile düzeninde büyüyor ve bu düzenin içerisinde kendi dünyasında yaşıyor. Jake ile evlenerek ise o dünyada aile kuruyor. Dizi boyunca Rebecca’yı güçlü bir karakter olarak izliyoruz.
Charlotte Perkins Gilman‘ın Kadınlar Ülkesi kitabı Rebecca için oldukça uygun olacaktır
Kadınlar Ülkesi, erkeksiz yaşayan bir kadın topluluğunun 3 erkek tarafından keşfini ve incelenmesini anlatıyor. Kadın doğasını, toplumdaki yaygın inanışın aksine birlikte güçlü oluşlarını, anneliklerini ve erkekler olmadan kurdukları şiddetsiz huzurlu yaşamı gözler önüne seriyor ve bizi kadınlar üzerine atılan zincir görevindeki düşüncelerden uzaklaşmaya itiyor.
Rebecca her zaman çevresindeki kadınlardan farklıydı, onların benimsedikleri bakış açısını kabul edemiyordu. Kendisini bir erkeğe göre tanımlamaktansa kendi tutkularıyla ve hayata bakış açısıyla tanımlıyordu. Rebecca bu kitaptaki kadınları işte tam da bu nedenle çok sevebilir.
Kevin Pearson – Küçük Prens
Kevin; babasının kız kardeşine, annesinin erkek kardeşine daha fazla ilgi vermiş olmasından kaynaklı kendisini aile içinde yalnız ve ailesinden ayrı hisseden bir karakter. Buna karşın özgün, eğlenceyi seven ve insanlara neşe verebilen, rahat biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ailesinden bağımsız olarak kendi yoluna gidebilmiştir ve başarılı bir aktör olmuştur.
40 yaşında dahi duygusal nahiflikleri ve iç çatışmalarıyla mücadele eden karakterimizin favori kitabı Antoine de Saint-Exupery tarafından yazılan ‘Küçük Prens‘ olabilir. Hepimizin bildiği gibi Küçük Prens çocuk kitabı olduğu kadar insanların hayatlarındaki temel değerler ve problemler üzerine eğilerek yetişkinlere de hitap eder.
Kevin; kendi gezegenini terk edip bir arayış yolculuğuna çıkan, her zaman doğru olanı yapmaya çalışan Küçük Prensle kendisini özdeşleştirebilir. Çünkü Kevin da onun gibi akıllı ve özgüvenli bir çocuktur. Yalnızlık, sevgi, arayış, kendini bulma gibi konuların üzerinde nahifçe duran Küçük Prens kitabı Kevin’ın her yaşında ona yakın gelebilir.
Randall Pearson – İrade Terbiyesi

Randall ailenin evlatlık çocuğudur. Büyürken kendisinin ailesinden farklı oluşunu her zaman hissetmiştir ve dizi boyunca da içindeki boşluğu gidermeye ve kökenlerini bulmaya çalışır. Randall Pearson, ailesi için yeterince iyi olabilme güdüsü ve kendini tamamlama ihtiyacından olsa gerek, başarı peşinde koşan bir karakter. Çocukken zekası ile ön plana çıkar, kütüphanedeki en ağır kitapları okur, başarılı bir öğrenci olur ve en sonunda zengin bir iş adamı olur. Kendisini çeşitli işlere atar ve mükemmel olmanın sınırlarını zorlar. Randall iyi bir eş ve baba olmayı, doğru tepkiler ve kararlar vermeyi, insanlara yardım etmeyi ve başka birçok şeyi başarılı bir şekilde gerçekleştirir.
Bu nedenle Jules Payot‘un “İrade Terbiyesi” kitabı Randall’ın ilgisini çekecektir.
Randall’ın hayata ailesini kaybederek eksik başlamasına rağmen iradesi ile kendisinin en iyi haline ulaşmayı başaran karakteri, iradeyi eğiten bu kitaptan etkilenecektir. Arkadaşlarına tavsiye bile edebilir.
Kate Pearson – Yaban

Kate babasının özel ilgisiyle büyürken hayatı boyunca kilo problemleri yaşayan ve annesinin gölgesinde kaldığını hisseden bir karakter. Babasının ölümünden sonra olaylara öfkeli yaklaşan bir karakter haline geliyor. Hayata sert bir bakış açısıyla yaklaşıyor ve kendisi için seçenekleri dar tutuyor. Yeme sorunları ve kilo problemi gittikçe büyüyor. Bu durum da onun için özsaygı, özgüven problemleri oluşturuyor. Tüm bu zorlu süreçlerden geçtikten sonra 40’lı yaşlarına doğru babasının ölümünü kabullenip daha sağlıklı bir beden algısı oluşturabiliyor kendisi için. Kate’in yaşamını baştan sona düşünürsek kendisine dair daha pozitif bir algı sunan kitaplara çekilebileceğini tahmin etmek çok kolay olacaktır.
Bu kitaplardan biri Cheryl Strayed‘in anı kitabı “Yaban” olabilir.
Kitapta Cheryl Strayed‘in annesinin ölümünden ve evliliğinin bitmesinden sonra kendisine yeni bir şans bulmak amacıyla çıktığı uzun yolculuk anlatılır. Yazar, hayatının en kötü zamanlarındayken iyileşebilmek için zorlu yolları sadece yürüyerek aşmaya karar vermiştir. Üstelik daha önce böyle bir şeyi hiç yapmamıştır. Kitap boyunca okuyucu yazar ile gerçek bir yolculuğa çıkıp onun iç gelişimine şahit olur.
Kitabın çıkış noktasının Kate’in yaşadıklarıyla çok benzer olması onu çok etkileyebilir. Kendisi gibi bir kadın, onunla benzer zorlu süreçlerden geçmiş, benzer hislerde boğulmuş ve yeni bir seçenek için cesaretli olmuştur. Kim bilir belki de bu kitap Kate için dönüm noktası olabilecek türdendir.