1) Hayatınızın sloganı olmuş,aklınızdan çıkmayan bir söz-dize var mı, nedir?
Bat dünya bat!
2) Keşke dediğiniz,içinizde yer eden bir pişmanlığınız?
Genelde parkta sızmak üzereyken ‘oğlum Ali o son dubleyi içmeyecektin’ diye bağlıyorum geceleri. Son zamanlardaki en büyük keşkem budur sanırım.
3) Yazarken olmazsa olma dediğiniz-ilham veren bir şey var mı?
Yoo. İlhamla çalışmıyorum ben. Canımın sıkkın olması kafi yazabilmem için. Ama keyifliyken yazamıyorum. Ve yazabilenleri de anlamıyorum, insan keyifliyken neden yazar ki?
4) En çok hangi mevsimde yazar Ali Lidar?
Kışın daha çok yazıyorum genelde. Kar melankolisi midir nedir ben de anlayabilmiş değilim.
5) Yazarken genelde ne dinlersiniz?
Ferdi Baba.
6) Geçmişte ya da günümüzde, en yakın arkadaşı olmak istediğiniz bir yazar var mı?
Geçmişten Oğuz Atay’la arkadaş olmak isterdim. Günümüz yazarlarından da Birol Tezcan’la (çok şükür ikincisi gerçekleşti)
7) Peki turşu limonla mı olur yoksa sirke ile mi?
Elma sirkesi!
8) Öğretmenlik mi Yazarlık mı?
Kesinlikle öğretmenlik. Çünkü ben öğretmenim ?
9) Romada sıradan vatandaş olmaktansa Tepebaşında dük oluyorsunuz. Peki Tepebaşı sizin için ne anlam ifade ediyor?
Semtim, evim, dükalığımın kalbi…