Söylenti Müzik Rehberi: Lana Del Rey’i Anlamak

Editör:
Ayşe Demir

Söylenti Müzik Rehberi serisinin bu yazısında melankolik sesiyle birlikte 70’lerın ikonik tarzını kariyerinin odak noktası haline getirmiş olan Lana Del Rey’i inceleyeceğiz.

2012, melankolik ve güzel olma fantezisinin doruk noktalara ulaştığı bir dönemdi. Siyah beyaz editlenmiş fotoğrafların yanında derin ve süregelen bir mutsuzluğu içinde barındıran notlar taşıyan paylaşımların dolaştığı bir sosyal medya mecrası olan Tumblr’da estetikle internetin iç içe geçtiği bir mikroblog dönemi başladı. Ve bu dönem, aradığı sesi Lana Del Rey’de buldu.

Lana Del Rey hem sesiyle hem de tarzıyla herkesi büyülemeyi ve dinleyicilerini anlattığı hikayelerin içine çekmeyi başardı. Karanlık duyguların dream pop ile buluştuğu gri alanlar yarattı ve bu alanları kendi renklerimize boyamamıza imkan tanıdı. Biz onu her ne kadar sepya ile özdeşleştirsek de o rengarenk olmasını düşlediği hayatının en kuytu köşelerine kadar bizi yanında taşıdı.

Lana Del Rey

 Kelimelerin büyünün son biçimlerinden

Biri olduğuna gerçekten inanıyorum

Elizabeth Woolridge Grant (Lizzy Grant), diğer adıyla Lana Del Rey varlıklı bir ailenin kızı olarak Manhattan’da dünyaya geldi. Kariyerinin başlangıç yıllarında kaydettiği şarkılar ile istediği ünü ve başarıyı yakalayamasa da mücadele etmeyi bırakmadı. Müziği bir tutku olarak gören Lizzy, kendine yeni bir persona yarattı. Nostaljik görünüşünü Lana Del Rey ismi ile taçlandırdı. Ve bu yeni imajı ile oldukça dikkat çekmiş olacak ki ilk albümü olan Born To Die’ı Universal Music etiketi ile piyasaya sürmesinin ardından dünyanın birçok ülkesindeki müzik listelerine ilk sıralardan girerek adından söz ettirmeye başladı.

Born To Die

Everything is fine

(Her şey yolunda)

But I wish I was dead

(Ama ölmüş olmayı dilerdim)

Yaşamın kıyısından, duyguların doruk noktalarına kadar uzanan bir müzikal deneyim sunan bu albümünde Lana, çoğu şarkı sözü yazarının aksine olayları değil hisleri daha ön planda tutuyor. Lana, Amerikan rüyasının ilk durağı olan Born To Die’da her şeye sahip olduğu halde mutsuzluğu ile baş başa kalırken James Dean’e, Scott Fitzgerald’a selam vermeyi de es geçmiyor. Geçmişin tüm ihtişamı nefes nefese vokallerinin etrafındaki esneyen atmosferde geziniyor.

Born To Die – The Paradise Edition

Think I’ll miss you forever

(Sanırım seni sonsuza dek özleyeceğim)

Like the stars miss the sun in the morning sky

(Yıldızların sabah gökyüzünde güneşi özlediği gibi)

Born To Die-The Paradise Edition; güzel, derin sözleri ve en az son albümdeki diğer parçalar kadar iyi 8 yeni şarkısıyla Lana’nın yeni bir müzik anlayışının harikulade bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Born To Die ile Paradise Edition’ın arasında büyük bir fark olduğunu görebiliyoruz. Paradise daha çok rüya gibi ve fantastik bir prodüksiyona sahip olmasının yanında Born To Die ile aynı akışı paylaşıyor.

Ultraviolence (Deluxe)

I was filled with poison

(Zehirle doluydum)

But blessed with beauty and rage

(Fakat güzellik ve öfkeyle kutsanmıştım)

Born to Die’ın devamı niteliği taşıyan Ultraviolence albümünde kendimizi cazibe ve trajik aşkların yorgunluğundan yıkılmış bir kenarda soluklanırken buluyoruz. Gerçeği özlememize neden olan bir fantezi dünyasında gezinirken indie müziğin eşliğinde gevşiyoruz. Lana; yalnızlık, kaybetme ve hüzün temalarının etrafında şekillenen bu albümünde aşk ve bağlılık hakkındaki tüm övgüleri toplamayı başarıyor. Artık kendisini sevmememiz için bir sebep bırakmayarak bize meydan okuduğu bir alana doğru ilerlediğimizi hissediyoruz. Lana’nın özgünlüğünü takdir etmeden geçemiyoruz.

Lust For Life

This is my life, you by my side

(Bu benim hayatım, sen yanımdasın)

Key lime and perfume and festivals

(Misket limonu, parfüm ve festivaller)

Lana, yarattığı persona’nın sonuna kadar arkasında duruyor. Amerika’nın hikayesini, bir sembolizm ağıyla ördüğü şarkılarıyla bizimle paylaşıyor. Eskiye göre daha basit ve daha ikonografik. Lirizmin sıvılaştırılmış hali terk edilmiş kumsallardan, güllerin arasından geçerek yaz şarabına dönüşüyor. Gecelikle balkonda salınarak Lana Del Rey dinleme isteğini iliklerimize kadar hissettiğimiz yaz akşamlarına doluyor.

Norman Fucking Rockwell!

  

Hope is a dangerous thing for a woman like me to have

(Umut benim gibi bir kadın için sahip olunması tehlikeli bir şey)

Lana en karmaşıklığıyla çözülemeyen bir bulmaca. Kendi çalışmalarını poptan çok psikolojik müzik çabası olarak adlandıran biri. Lana, Norman Fucking Rockwell! albümüyle adeta Mazzy Star‘ın durgunluğu ve Portishead‘in temposunu yakalıyor. Kaleminden çıkanlarla Amerika’nın en başarılı şarkı sözü yazarlarından biri olduğunu kanıtlıyor. Varolmanın verdiği umutsuzluk duygusunu realist bir şekilde ele alarak yaşamın eğlenmeye değer yanları olduğunu da hatırlatıyor.

Did you know that there’s a tunnel under Ocean Blvd

 

 I can’t help but feel somewhat like my body marred my soul

(Yardım edemem ama bedenimin ruhumu bir şekilde gölgelediğini hissediyorum)

Norman Fucking Rockwell!‘in yayınlanmasından bu yana, şarkı yazarlığı konusunda büyük takdir toplayan Lana’nın son albümü Did you know that there’s a tunnel under Ocean Blvd kapsamlı, kafa karıştırıcı bir süreç çalışması olarak karşımıza çıkıyor. Sessiz düşüncelerle ve gürültülü kesintilerle dolu ayrıca adı gibi karmaşık. Lana, kişisel mitine de sıklıkla göndermelerde bulunduğu bu albümde kusurlarını kucakladığını da göstermeyi ihmal etmiyor. Kusurlarını kucaklayarak asil bir şekilde derinliğin peşinde koşan ve müziği üzerinde yeni denemeler yapan Lana’yı görüyoruz. Onu destekliyor ve ilerideki müzikal çalışmalarında nasıl bir tarz ile karşımıza çıkacağını merak etmeden geçemiyoruz.

 


Kaynaklar 

1 The 10 Best Lyrics on Lana Del Rey’s ‘Did You Know That There’s a Tunnel Under Ocean Blvd – Hannah Dailey

2 Lana Del Rey’s ‘Born to Die’: What the Critics Are Saying – Nicole Nodland

3 Lana Del Rey’s Problematic Backlash Timeline – Callie Ahlgrim

4 Lana Del Rey Born To Die The Paradise Edition Quotes

5 Lana Del Rey: Did You Know That There’s A Tunnel Under Ocean Blvd Review – Bold And Enthralling – Kitty Empire

 

 

Eylül Ezgi Türker Tatlı
Eylül Ezgi Türker Tatlı
the dragonslayer she's fighting fire by the sea...

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks