1-” Bana gelirseniz şayet
yavaş ve yeğni gelin
yalnızlığımın ince çinisi
çatlamasın…” (s.5)
2-“Başka şeyler de var
dorukla dolu anlar var
(örneğin bir kadın şair gördüm
öyle dalmıştı ki gökyüzüne
gökyüzü gözlerine taneler serpti onun
ve bir gece
bir adam sordu bana
üzümün doğmasına kaç saatlik yol kaldı?)
bu gece gitmeliyim…” (s.7)
3-“Mis gibi ot kokardı Gülistane ne hoş!
ben bu vilayette, bir şeyin peşindeyim:
bir düşün
ışığın belki, bir çakılın
kim bilir belki de sadece bir gülüşün.” (s.12)
4-“Geleceğim ve her duvar başına bir karanfil dikeceğim
her pencere altında bir şiir okuyacağım
her kargaya bir çam vereceğim
yılana,”kurbağa nasıl da görkemlidir,” diyeceğim!
barıştıracağım
tanıştıracağım
yürüyeceğim
ışıkla besleneceğim
seveceğim.” (s.17)
5-“Çağır beni
senin sesin iyidir
senin sesin hüznün samimiyetinin sonunda yeşeren
o tuhaf bitkinin yeşilliğidir…”
(s.18)
6-“Sabah madeninin kaşifi gelirse çağır beni
ben senin parmaklarının arasındaki bir yaseminin
doğuşunda uyanacağım.” (s.20)
7-“Ay
bakırın yorumu rengindeydi
ve anlaşılmanın hüznü gibi ağıyordu
servi
toprağın apaçık kişnemesiydi… (s.23)
8-“Çocuk hüznün içinden sordu:
oyuncak bebeğin günbatımına daha ne kadar yol var? (s.27)
9-“Günlük elma
ağızda bir evhamın tadındadır.
ey eskil korku
senin konuşmanda benim parmaklarım bilincini yitirdi.
ellerimin nihayeti yoktur.” (s.32)
10-“Senin sözü esirgemeyen kanadın
havanın sorusunun önüne geçerdi.
İnsanoğlu bekleyişin upuzun dizelgesidir
ey kuş, sen ancak
düşünülmemiş yaşamın sayfasında bir noktasın!” (s.37)
11-“Babam öldüğünde gök maviydi
annem habersiz uykusundan sıçradı,
kız kardeşim güzelleşti aniden
babam öldüğünde bekçiler şairdiler hep
bakkal sordu bana: kaç batman kavun istersin?
sordum ben ona: gramı kaçtır gönlü hoş bir yüreğin?” (s.46)
12-“Benim ruhum eşyanın yeni yönünde akar
ruhum benim çocuk yaşta
benim ruhum bazen şevkten öksürüğe tutulur
işi yoktur ruhumun:
yağmur tanelerini, kerpiçlerin yanaklarını sayar o.
benim ruhum bazen hakikat yolunda bir taş gibidir.” (s.56)
13-“Nerede olursam olayım
gökyüzü bana aittir
pencere, hava düşüncesi,
yeryüzü aşkı bana aittir
ne önemi var
bitiyorsa bazen
gurbetin mantarları ha?” (s.58)
14-“Kapıyı açalım insana, ışığa, bitkiye ve de her böceğe
bizim işimiz belki de
nilüferle yüzyıl arasında
hakikatın şarkısı ardınca
koşmaktır!” (s.64)
15-“Ah, yüzeylerin bağışlanması ne de görkemlidir!
ey yalnızlığın soylu kanseri!
benim yüzeyim senin olsun!” (s.68)
16-“Ben bu karanlıkta
aydın bir kuzuyu düşünüyorum
gelsin de yorgunluğumun otlarını otlasın diye!” (s.70)
17-“İyisi ayağa kalkayım
boyaları alayım
kendi yalnızlığımın üzerinde bir kuş çizeyim!” (s.75)
Sohrab Sepehri – Yalnızlığımın Çinisi
Farsça’dan Çeviri – Haşim Hüsrevşahi
Totem Yayınları