Birçoğumuzun ‘Oyuncu Anne‘ olarak tanıdığı Şermin Yaşar, üçüncü öykü kitabını 2019’un Ekim ayında okuyucularıyla buluşturdu. Kitaplarının yanı sıra sosyal medyasındaki yüreğimizi ısıtan samimi paylaşımları, onu ailemizden biri gibi görmemizi sağladı.
Gelin, kitabına geçmeden önce henüz tanımayanlar için kendisi hakkında kısa bir bilgilendirme yapalım:

Sevgili Yaşar, 1982 yılında Berlin’de dünyaya geldi. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Uzun yıllar, reklam ve medya sektöründe metin yazarlığı, reklam yazarlığı, kreatif direktörlük yaptı.
İnstagram hesabında önceleri ‘Oyuncu Anne‘ kullanıcı adını kullanarak ebeveynler ve çocuklar için, yarattığı eğitici ve eğlenceli oyunları paylaşan Şermin Yaşar, şimdilerde kendi ismiyle paylaşımlar yapmakta. Bu paylaşımlarını “hatıraları, kulağa küpe yapılası tavsiyeleri, samimi bir dille yazdığı komik yazıları” gibi başlıklar altında uzunca sıralayabiliriz. Bunun yanı sıra, çocuklar ve yetişkinler için yeni kitaplar yazmaya devam ediyor.
Gelirken Ekmek Al adlı son kitabı, 18 farklı öyküden oluşuyor. Bunlardan bazıları :
- Gelirken Ekmek Al
- Kız Kim?
- Yine Muazzez
- Bize Bi’ Çay
- Topuğumuz
- Çıkmaz Demeyin
- Aşk Olsun
- Tüh!
- Aklımda
Kullandığı dili; akıcı, samimi ve sürükleyici olan Yaşar, son öykü kitabı olan Gelirken Ekmek Al‘da da bu döngüyü bozmuyor.
Kitaba ismini veren öyküde, 16 yıldır evde olmayan bir babanın geleceği günün heyecanlı telaşına ortak oluyoruz. Anneyi büyük bir hazırlık telaşı alırken yaşadıkları tüm bu duygu dolu anları, kızının ağzından dinliyoruz. Onlarla birlikte seviniyor, onlarla birlikte hüzünleniyoruz. Hazırlıklar tamamlanırken evin telefonu çalıyor. Büyük bir telaşla açıyor annesi :
“Şahin, sen misin?”
Her öykünün kendi içinde ayrı bir tadı varsa da, bu öykü sizde farklı duygular hissettirecek. 18 öykü içinden, başlık olmayı hak etmesine şaşmamalı.
“Aşk Olsun” adlı öyküde ise üç çocuklu bir aileye konuk oluyoruz. (Evin babasının, tabiri caizse ağız kokusuna dayanamayan çocukların, terk etmek zorunda kaldıkları evine) Üç kardeş de, babasıyla büyük sorunlar yaşadığı evlerine, yalnızca annelerini görmek için gidiyor. Bu da annelerinin ettiği bir telefon ile gerçekleşiyor :
“Baban yarına pırasalı börek istedi, iki tepsi yaparım, siz baban cumadayken gelin yiyin, o gelene kadar gidersiniz, karşılaşmazsınız hiç.”
Kendi evlerinde kaçak rolü oynamak zorunda kalan çocuklar için bu hikâyenin sonu, duygusal açıdan arafta kalıyor.
Bir diğer ve son öykü olan Aklımda‘da, Hamit Bey ve eşi Meral Hanım’ın bitmek bilmeyen bir lades oyununa şahit oluyoruz. Öyle uzun sürüyor ki bu oyun, inat uğruna koca bir yazı ayrı geçiriyorlar. Tekrar bir araya geldiklerinde ise Hamit Bey hepimizi şaşkına çeviriyor.
Her biri tek solukta biten bu öykü dizgisini mutlaka okumanızı ve hâlâ tanışmadıysanız Şermin Yaşar’ın naif kalemiyle tanışmanızı tavsiye ederim. Şimdiden, keyifli okumalar.