Madra Krallığı’ndan Prenses Savitri, dünya üzerinde bulunan en zarif ve en güzel kadınlardan biriymiş. Bunun yanı sıra genç kadın, güneş tanrısı ismi kadar da göz kamaştırıcıymış. Zarafetinden etkilenen yüzlerce zengin tüccar ve prens, evlenme vaadiyle prensesin ailesinin kapısına dizilirmiş; fakat genç kadının baş döndürücü güzelliğini ve zekâsını görenler cesaretini kaybedip vazgeçermiş. Taliplerinden pek de etkilenmemiş olan Savitri, en sonunda kendisi için uygun bir eş adayı bulmaya karar vermiş. Kendini sessiz bir ormanın derinliklerine atan prenses, odun kesen ve pek de huzurlu görünmeyen genç bir adama rastlamış. Bu ileride uğruna ölümü bile karşısına alarak ona diz çöktüreceği aşkı Satyavan’mış.
Uzun bir süre konuştuktan sonra Satyavan neden kaygılı olduğunu anlatmış. Genç adamın ailesi, bir zamanlar çok güçlü ve zengin hükümdarlarmış. Tüm bu servet ve güç, bir gün babası görme yetisini kaybedene ve tahttan düşürülene kadar sürmüş. Nihayet kendine denk bir eş bulduğunu anlayan Savitri, hemen gidip bunu babasına anlatmış. Durumdan memnun olan kralın ve Savitri’nin heyecanı, seyahat piri ve tanrıların ulağı olan Narada’nın korkunç kehaneti ile kısa sürmüş.
Genç kadının evleneceği kişinin yaşayacak yalnızca bir senesi varmış. Bunu duyan Savitri, dehşete düşerek aşkını sonunda bulmuşken onu hemen nasıl olur da kaybedebileceğini sorgulamış. Satyavan’dan ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyecekmiş. Bu nedenle herkesin karşısında bir yemin etmiş: Satyavan, onun tek gerçek aşkıymış ve ne ondan başkasını severmiş ne de ondan başkasıyla evlenirmiş. Pir, genç adamın ömrünü uzatabilecek antik döneme ait bir çeşit yöntemin olduğunu söylemiş.
Genç çift, Nadara’nın yönlendirmelerine uyarak ormana gitmiş ve orada yaşamaya başlamış. Küçük yaşlardan itibaren şaşalı hayata alışmış prensesin, ormanda gösterişten oldukça uzak bir hayatı yaşayabilmesini sağlayan tek bir şey varmış: Satyavan’a olan aşkı. Birbirlerinin varlığından öylesine zevk alıyorlarmış ki günler, haftalar ve aylar geçmiş. Beklenen ancak kaçınılmaz kader, Savitri ve Satyavan tepede yürürken kendini göstermiş. Güneşin dehşet verici sıcağında yanmaya ve kendini kaybetmeye başlayan Satyavan’ı kurtaracak zaman yokmuş. Savitri, aşkının yanına çömelmiş ve ağlamaya başlamış.

Tam o sırada gözyaşlarının arasında bir şekil belirivermiş. Tepede bekleyen bu kişi, Satyavan’ın bedenini yeraltı dünyasına götürmeye gelen ölüm tanrısı Yamraj’mış. Savitri, tanrıya Satyavan’ı ondan almaması için yalvarsa da Yamraj hiçbir gücün ölümün önüne geçemeyeceğini söylemiş. Tanrı, Satyavan’ın bedenini öbür dünyaya ulaştırmak için yola çıkmış. Savitri, yorgunluk nedir bilmeden tanrıyı saatlerce takip etmiş. Kararlılığından etkilenen Yamraj, Savitri’ye iki dilek hakkı vermiş.
Satyavan’ı yaşama geri döndürmek dışında istediği her şeyi dileyebilirmiş genç kadın. Tereddüt dahi etmeden Satyavan’ın babasının görme yetisini tekrar kazanmasını istemiş. Tanrı bunu kabul etmiş. Savitri, dileği gerçekleşmesine rağmen Yamraj’ın peşini bırakmamış. İyice öfkelenen tanrı ikinci bir dilek hakkı vermiş. Savitri, bu hakkını Satyavan’ın ailesinin kaybettiği krallığının tekrar kurulması için kullanmış. Yamraj, sözünü tuttuktan sonra Savitri’ye gitmesini söylemiş ve yeraltı dünyasına doğru yolculuğuna devam etmiş.
Genç kadına gitmesini söylemesine rağmen Savitri’yi arkasında perişan bir halde yürürken gören tanrı bu sefer iyice şaşkına dönmüş; çünkü kendisi daha önce bir ölüye bu denli sadakat besleyen biriyle hiç karşılaşmamış. Bu nedenle ona son bir dilek hakkı daha vermiş. Bu son dilek hakkında Savitri, onlarca çocuğa sahip bir anne olmayı dilemiş. Tanrı, kabul etse de böyle bir dileğin yerine getirilemeyeceğini anlamış. Satyavan olmadan Savitri’nin çocuk sahibi olması mümkün değilmiş.
Yamraj, genç kadının ne yaptığını anlamış ve kıvrak zekâsından, güçlü iradesinden son derece etkilenmiş. Savitri, güzel olduğu kadar azimli ve akıllıymış da. Tanrı, artık mağlup olduğunu anlamış olacak ki Satyavan’ın ruhuna tekrar yaşamı bahşetmiş. “Ölümü yenen prenses” olarak Hint mitolojisinde yerini alan Savitri, Satyavan ile birlikte dünyaya dönerek bizzat ölümün kendisinin bile yıkamayacağı bir sevgiyle birleşmiş. Savitri’nin de dediği gibi onların kaderleri en başından beri birbirine bağlıymış.
Kaynakça
Gillespie, I. (2021). “Savitri and Satyavan: The legend of the princess who outwitted Death”. TED. Ekim 10, 2021 tarihinde https://www.ted.com/talks/iseult_gillespie_savitri_and_satyavan_the_legend_of_the_princess_who_outwitted_death adresinden alındı.
Sattar, A. ( 2017). “When Death doffed its hat”. The Hindu. Ekim 10, 2021 tarihinde https://www.thehindu.com/society/history-and-culture/the-story-of-savitri-sathyavan/article19414814.ece adresinden alındı.