”Gemi mühendisi ama başına buyruk bir adam
İşi bitince çekip gitmiş, sonra bir sürü macera
Karışık bir adam
Mesleği mühendis ama ipe sapa gelmez biri”
Saian (2017)
Saian Sakulta Salkım Miğfer Rabbani Rasta Flow Masta veya kısaca Saian SS, Türkçe Rap Müzik piyasasının tamamı tarafından usta olarak kabul edilmiş bir isim. Öyle ki; tam zamanlı bir müzisyen olmamasına rağmen, kendisini örnek alan yeni jenerasyon müzisyenlerin sayısı azımsanamayacak çoğunlukta. Piyasanın en agresif, en ağzına geleni esirgemeyen isimlerinden biri Saian. Protest sanatçı kimliğiyle öne çıkıyor olsa da insanı en derinden sarsan duygusallıkta birçok şarkısı da bulunuyor. K”st isimli bir diğer müzisyenin deyimiyle ”Saian üstüne vurunca toz çıkan kitaplar kategorisinde.’‘
Şarkılarını dinlediğimizde karşılaştığımız kelime dağarcığı karşısında büyülenmemek elde değil. Birçok dinleyenine hiç bilmedikleri kelimeler, hiç duymadıkları kalıplar öğretmeyi başarmış bir isim Saian.
Sefalet Sofrasından Bir MC
Asıl adıyla Güney Erkurt 1 Aralık 1983 tarihinde Mersin’de dünyaya geldi. Kendisinden beş sene sonra doğacak olan kardeşi Ege Erkurt veya bizim bildiğimiz adıyla Patron bugün Saian’ın bu şöhrete ulaşması yolunda fitili ateşleyen isim olacaktı. Gençlik yıllarında kardeşinin Rap müziğe duyduğu ilgi Saian’ın kardeşine bir mikrofon hediye almasına, bu durumda Saian’ın da kendi şarkılarını kaydetmeye başlamasına yol açacaktı. İkili beraber başladıkları müzik hayatları boyunca birbirlerinden hiç ayrılmadı. Ara sıra beraber işler yapmaya bugün bile devam ediyorlar. 2001 yılında Saian üniversite okumak için İstanbul’a gelmiş ve İTÜ Gemi İnşaat ve Deniz Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. Bunun üzerine mesleğine yoğunlaşan Saian müziği ise her zaman bir hobi olarak görmüştür. Bunu da her açıklamasında dile getirmektedir.
”Tam bir kapitalist toplumdayız ve her şey çok hızlı tüketilmek zorunda. Devamlı yenisini giymesi lazım, devamlı yeni telefon alması lazım, devamlı yeni müzik dinlemesi lazım.”
Yukarıdaki sözleriyle Rap müziğin bugün geldiği noktanın aslında kendisinin yeri olmadığını belirtiyor Saian. Asıl meselenin kendisi için dinlenmek olmadığını, asıl meselenin bir şeyler anlatmak olduğunu söylüyor. Bir gecede elli kelime kapasiteli milyon dinlenebilecek bir şarkı yapmaktansa insanları uyandırmayı kendine misyon edinmiş bir müzisyen. Piyasa genelinde yayınlanmış belki de en ağır sistem eleştirilerini yapan insan olmasına rağmen bunu sözlerine o kadar güzel yediriyor ki aslında Anthony Burgess’in Otomatik Portakal eserini yazarken söylediği gibi ”… insanoğluna bir baskı yönetimi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum.” görüşünü kendine bir yol haritası olarak belirlediğini görebiliyoruz dizelerinde.
Bir Şiir Nereden Baksan Şairini Seçebilir
Yaptığı müzikle Rap müziğin gerçek anlamını unutmadığını da sevenlere gösteriyor Saian. Dinlediğimiz her şarkıda aslında ritmik okunmuş bir şiirle karşı karşıya bırakılıyoruz. Damaktan kolay çıkmayan bir tat bırakıyor, şarkılarını dinlediğimiz zaman bir şeyleri sorgulamaya ve fark etmeye başlıyoruz. Tüketim toplumunda tutunmaya çalışan bir müzisyen için riskli olsa da tüketilmesi için değil tok tutması için müzik yapıyor. Saian’ın yine bir röportajında belirttiği gibi, insan bir şeyleri fark ettikçe aykırı olmaya başlıyor. Kendisi de neden Rap müziği tercih ettiğini ”Aykırı olduğu için.” sözüyle açıklıyor.
Rap ortaya çıkma hikayesi olarak aykırılıklardan doğan bir tür. Bir şeyleri eleştirmek bir şeyleri anlatmak için ortaya çıkmasına, parası olanın, gücü olanın her zaman haklı çıkmasına bir başkaldırı olmasına rağmen bugün endüstrileşmesiyle birlikte aslında paranın merkezi haline gelmiş durumda. Rap gettolardan çıktığı günden bugüne kadar şüphesiz çok aşama kaydetti. Ve her geçen gün birileri o aşamayı farklı yerlere çekmeye devam ediyor. Fakat Saian’ın içinde bulunduğu nokta bu kültürün başka bir yerinde. Saian Rap müzik yapmaktan ne kadar keyif alıyorsa Rap Kültürü adı altında uyuşturucular ve organize suçların meşrulaştırılmasına da o kadar karşı duruyor. Müziğe bu kadar uzaklaşmasının altında da aslında bu neden yatıyor. Naif kişiliğini yazdığı satırların arasında gözlemlemek çok zor olmasa da hal ve hareketleri bizlere daha fazla ipucu görme olanağı sağlıyor. Müziği bıraktığı bir noktada ”Sadece söz verdiğim insanların bazı çalışmalarında yer alacağım.” açıklamasını yapması da aslında kültüre olan bağlılığını gösteriyor. Fakat bağlı olduğu kültür bugün Rap müzik dendiğinde akla gelen suçlarla ve kötü alışkanlıklarla övünen kültür değil. Aksine, Rap müziğin gerçek anlamını koruyup onu halkın sesi olarak kullanmaya devam etmeyi kendisine görev olarak bellemiş bir kültüre Saian’ın bağlılığı. Onun için Rap sorular sordukça ve insanlara bir şeyler gösterdikçe var. Bir şeyleri kalemle eleştirip kalemin gerçekten kılıçtan keskin olduğunu herkese gösterdikçe var.
Karakalem Sakulta Gülüşü Yaralı Bir Şizofren
Tüm bunları yaparken içinde aslında nasıl duygusal bir ruh barındırdığını da hayranlarına gösteren sayısız şarkıya da imza atmış bir müzisyendir Saian. Birçok farklı kişiliği tek bir müzikal bedende barındırıyor diyebiliriz onun için. Bir şarkısında politik düşüncelerini korkusuzca dile getirirken, başka bir şarkısında bir hikayeyi anlatıyor. Bazen güldürürken bazen ise gözlerimizden yaşlar süzülmesine sebep oluyor. Özellikle battle şarkılarında takındığı egoist yapısının çok daha tersi bir imaj sergiliyor müzik dışındaki hayatında. Bazı şarkılarında sanata olan sevgisini görüyoruz, bazen ise kurgusal karakterlerin başlarına gelen komik olaylara tanık oluyoruz. Fakat Saian her zaman bir şeyler anlatmak için geçiyor mikrofonun karşısına.
Anlatacağı şeyleri ansiklopedik bilgileriyle süsleyip, bizleri altyapıların su gibi aktığı bir yerde, sözleri birer kayık olarak kullanmamız için müziğiyle baş başa bırakıyor. Sevdiği her şeye delice olan bağlılığını gözler önüne seriyor yaptığı her şarkısıyla. İntihar eden arkadaşının arkasından bir şarkı yapıp, şarkının nakarat kısmında da intihar eden arkadaşının ”Güney, bu şarkının bu kısmını mutlaka bir yerde kullan.” dediği White Rabbit şarkısını kullanacak kadar vefalı, ”Saian hiç vazgeçmedi rapten. Bir de sarının yanındaki lacivertten.” sözlerini yazıp tuttuğu takıma olan bağlılığını bile bir şekilde müziğine yedirmeyi başarabilmiş bir söz ustası.
Gönderme Var!
Rap‘i her zaman edebiyatın bir kolu olarak görüyor olmasından kaynaklanacaktır ki kendisi de büyük bir edebiyat aşığı ve bunu dizelerinde görmemek zor değil. Bir şeyler okumak ve özellikle Yeşilçam izlemek onun büyük tutkuları arasında bulunuyor. Şarkılarında durmadan yaptığı göndermeler ve verdiği referanslar da bunun en büyük kanıtı aslında. Yeşilçam‘a olan hayranlığını Mafya Şarkısı adlı bir şarkıda Yeşilçam filmlerinden sözler kullanıp tüm Yeşilçam ile bir düet yapmış gibi sergileyen bir adam Saian. Ah Muhsin Ünlü, Cemal Süreya gibi isimler de açıkça etkilendiği, şiirlerinden dizeler kullandığı ve hatta “Kağıt Bir Gemi ve Süreya’dan Bir Dize” gibi şarkılarına isim babalığı dahi etmiş isimler.
Saian şüphesiz Rap piyasasına bugüne kadar yaptıkları ve bundan sonra yapacaklarıyla kolay kolay silinmeyecek derin bir iz bırakmayı başarmış güçlü bir müzisyen. Onu dinleyebilenler, ondan bir şeyler duyabilenler, onun sayesinde bir şeyler fark edebilenler de bu kültürün şanslı dinleyenleridir.


