Roma Mitolojisinin Aile Tanrıçası Juno

Editör:
Mehmet Samet Acar

Roma mitolojisinde Juno; tanrıların kraliçesi, evlilik ve doğum tanrıçası olarak kabul edilir. Juno, Yunan mitolojisinde tanrıça Hera ile özdeşleştirilse de Roma devletinin en önemli tanrıçalardan biri olarak ününü korumuştur. Ayrıca Zeus ve ona karşı kıskançlıkları ile ikonikleşen Yunan mitolojisindeki Hera’ya karşın Juno, kadınların koruyucusu olarak anılmaktadır.

Roma devletinin en önemli figürlerinden biri olan tanrıça, devlet içerisindeki huzuru ve refahı sağlayacak bir değere sahiptir. Bu değer, devleti olduğundan daha güçlü hale getiren ve toplumun en önemli parçası ailedir. Juno’yu Roma mitolojisinde evliliğin, doğurganlığın ve bilhassa aile birliğinin koruyucusu olarak tanımak mümkündür. Aynı zamanda, Roma’nın koruyucu tanrıçasıdır.

Karakteristik Açıdan Juno

Adoration of Goddess Juno – Saffron Walden Museum

Juno, başlıca belli karakteristik özellikleri ile tanınsa da aslında bu özellikler düşünüldüğü kadar sınırlı değildir. Birçok kimliğe sahip olması onu Roma mitolojisinde önemli bir figür haline getirmiştir. Böylece, Juno Roma topraklarında mutlaka adını duyuran ve toplumda derin etkiye sahip bir tanrıça olarak iz bırakmıştır. Ayrıca kendisi doğurganlıktan kıskançlığa, festivallerden aile unsuruna kadar geniş bir yelpazede öne çıkmaktadır.

Juno; evliliklerin, aile yaşamının ve evlerin koruyucusu olarak bilinir. Roma toplumunda aileden söz edilince adını sık sık aile birliğinin kutsallığı değeri ile simgeler. Ayrıca Roma mitolojisinde koruyucu tanrıça denildiğinde akla gelen isim yine Juno’dur. Şehir, halk ve imparatorluğun refahı için dua edilen ve korunması istenen bir figür olarak önem taşır.

Juno’nun doğurganlık ile de yakından ilişkisi vardır. Kadınların koruyucusu olarak da tanınan bu tanrıça, doğum ve annelik gibi konularda oldukça önemlidir. Doğum sürecini yaşayan Romalı kadınların koruyucusu olması sebebiyle, Roma toplumunda kadın kimliğini de çok güzel bir şekilde yansıtır.

Bunlara ek olarak Juno, Yunan mitolojisinde ilişkilendirildiği Hera gibi kıskançlıkla ve güçle sık sık adını duyurmuştur. Bu tanrıça, kıskançlık ve onun ardındaki öfkesi ile de tanınır. Özellikle kocası Jüpiter’in sadakatsiz davranışlarına karşı derin kıskançlık ve hırs hisseder. Bu yönüyle Juno’nun güçlü iradesi ve hırslı doğası vurgulanır.

Özellikle evlilik ve aile ile ilgili festival ve tapınaklar, Juno ile özdeşleştirilir. Bu şekilde sık sık festivaller düzenlenir, bu festivaller ise Juno’ya adanırdı.

Juno ve Ailesi

Jupiter, Juno and Io - German School - Glynn Vivian Art Gallery
Jupiter, Juno and Io – Glynn Vivian Art Gallery

Roma mitolojisinde Juno’nun ailesi ve ilişkileri, Roma tanrı ve tanrıçalarının karmaşık ağını oluşturan önemli bir parçadır. Juno’nun ailesi daha çok üç ana figürden oluşur. Bu figürler; Jüpiter, Mars ve Minerva’dır. Aynı Juno gibi bu üç tanrı ve tanrıça da Yunan mitolojisindeki bazı figürlerle ilişkilendirilir.

Jüpiter: Yunan Mitolojisinde Zeus’un Roma karşılığı olan Jüpiter, Juno’nun eşi ve aynı zamanda kardeşi olarak bilinir. “Tanrıların Kralı” ünvanıyla onun adını sık sık duymak mümkündür. Evlilik, gökyüzü, hava ve yıldırımların tanrısıdır. Juno ile olan evliliği ile Roma mitolojisindeki en önemli tanrısal birlikteliklerin biridir.

Mars: Roma mitolojisinde Mars, Yunan mitolojisinde Ares olarak bilinen bu tanrı, Juno’nun oğlu olarak tanınır. Savaş tanrısı olarak bilinmektedir. Mars’ın babası çoğu kaynakta Jüpiter olarak kabul edilse de bazı versiyonlarda farklı tanrılar ile de ilişkilendirilmiştir.

Minerva: Yunan mitolojisinin Athena’sı Roma mitolojisinde Minerva olarak anılır. Minerva, savaşın yanı sıra bilgelik, strateji, zanaat ve sanatın tanrıçasıdır. Juno’nun tek başına doğurduğu bir çocuk olarak bilindiğinden bazı kaynaklarda yalnızca Juno’nun evladı olarak aktarılır.

Hera ve Juno Arasındaki Farklılıklar

Zeus ve Heranın Evliliği Wikimedia

Hera, Yunan mitolojisinde Zeus’un eşi ve Olimpos’un kraliçesi olarak bilinirken Juno ise Roma mitolojisinde Jupiter’in eşi ve Tanrıların Kraliçesi olarak bilinir. Bu açıdan, her ikisinin farklı mitolojik kökenlere sahip olduğu ortadadır. Juno’nun kökleri Etrüsk tanrıçası Uni’ye uzanmaktayken, Hera’nın soyu ise Yunan mitindeki Titanlara bağlıdır.

Mitolojide oldukça önemli bir yere sahip olan bu tanrıçalar, roller açısından da birtakım farklılıklara sahiptir. Hera’ya kıyasla Juno’nun daha fazla kimlikle tanındığı söylenebilir. Roma tapınmasındaki çeşitli rolleri ile Juno’yu tanımlayan birçok unvan vardır.

Kültürel olarak Juno, Roma topraklarında ve toplumunda büyük bir etkiye sahiptir. Hera, Yunanistan’da evlilik ve aile kavramlarının sembolü halindedir. Yunan ve Roma toplumlarında, Hera ve Juno’ya farklı kültürel anlamlar yüklendiği görülebilir.

Son olarak, Juno ve Hera’ya yönelik mitolojik hikayeler arasında da farklılıklar gözlemlenir. Hera’nın Yunan mitolojisinde, çeşitli tanrısal entrikalara karıştığı ve Zeus’la arasındaki ilişki üzerine birçok hikaye bulunurken Roma mitolojisindeki Juno, özellikle Jüpiter ve diğer tanrılarla ilişkilerine odaklanılan hikayelere sahiptir. Ayrıca, Juno’nun koruyucu özelliği ile toplum üzerinde de resmi bir kimliğe yönelik duruşu vardır.

Juno’nun Benzerliği ve Tavus Kuşu Bağlantısı

Juno fizikî olarak Yunan mitolojisindeki Hera’ya benzer şekilde betimlenirdi; tipik olarak bir chiton (tunik) ve pelerin içinde gösterilen, bazen başını örtmek için kullandığı kraliyet figürüydü. Genellikle bir taç giymiş ve elinde asa ya da patera (bir libasyon kasesi) tutarken tasvir edilirdi. Hera gibi Juno’nun da en sevdiği hayvan tavus kuşuydu. Antik sanatta, tavus kuşları sıklıkla tanrıçanın yanında tasvir edilir, bu da Juno’nun mitolojik kimliğindeki benzerlikleri ve önemli sembollerden birini vurgular.

Juno ve Aeneas

Aeneas and Turnus by Luca Giordano (17th century)

Juno ve Aeneas arasındaki çekişme, Virgil’in epik şiiri Aeneid’de derinlemesine işlenir. Juno, Truva kahramanı Aeneas’ı Roma’nın atası olarak gören ve bu nedenle ona karşı düşmanlık besleyen bir figür olarak tasvir edilir. Virgil’in Juno’su, hem Aeneas’ı hem de onun soyundan gelen Romalıları yok etmeyi amaçlar. Aynı zamanda Kartaca’nın koruyucu tanrıçası olması nedeniyle, Aeneas’ın yolculuğunu engellemek ve kaderini değiştirmek için çaba gösterir. Ancak sonunda, Juno’nun gözünde Aeneas’ın zaferi ve Roma’nın yükselişi kaçınılmazdır. Bu nedenle, onunla barışmak zorunda kalır ve Aeneas’ın kaderini kabullenir. Juno’nun kararlılığı ve Aeneas’ın kahramanlığı, Aeneid’in en önemli temalarından birini oluşturur.

Juno ve Romalıların Savaşı

Juno and King Aeolus at the Cave of winds by Antonio Randa Wikimeda Commons

Romalılar, Juno’nun erken savaşlardaki rolü hakkında birkaç efsane anlatır. Bu hikayelerin birçoğunda, Roma’yı destekleyen değil düşman biri olarak tasvir edilir. Bu açıdan Aeneas mitindeki rolüne oldukça benzemektedir.

Bir efsaneye göre, Romulus’un saltanatı sırasında Juno, Roma’ya karşı savaşan Sabinalılara yardım etmeye çalışmıştır. Sabinalılar, ilk Roma kralı olan Romulus’un halkındaki Sabinalı kadınları kaçırıp onları eşleri yapmalarını emretmesinin ardından Roma’yı istila etmiştir (Sabinalı Kadınların Kaçırılması olarak bilinen efsane). Sabinalı kadınların kocaları ve babaları bir ordu toplamış ve kadın akrabalarını geri almak için Roma’ya saldırmışlardır.

Sabinler Roma surlarına saldırırken Juno onlara yardım etmek için ”Janus Kapısı”nın sürgülerini sökmüştür. Kendisine adanan bu kapının tanrısı Janus, durumu fark etmiş de olsa direkt olarak Juno’yla yüzleşmek istememiştir. Ancak, Janus Roma’nın istila edilmesine izin veremeyeceğinden dolayı bir şeyler yapmalıydı ve bu nedenle nehri kızdırıp sel yaratması için Nymphlerden yardım istedi. Bu sel ile Sabinler yeterince oyalanmış ve Romulus düşmanını karşılayacak şekilde güçlerini hazırlama vakti kazandırmıştı.

Diğer bir şekilde Pön Savaşları’nın özellikle de İkinci Pön Savaşı’nın hikaye edilişinde Kartacalıları destekler şekilde anlatılmıştır. Örneğin; Antik Roma’nın en uzun destanı olan Silius Italicus’un Punica’sında Juno, Kartacalı Kral Hannibal’in sadık bir destekçisi olarak resmedilir ve onu Roma’yı cezalandırmak için bir araç olarak kullanır. Punica’da Juno, Hannibal’ın en önemli savaşlarında yer almıştır. Hannibal, Cannae’de Romalılara karşı şaşırtıcı bir zafer kazandıktan sonra Juno tekrar mücadele eder. Önce Uyku Tanrısı Somnus’u gönderir ve Hannibal’ın Roma’ya yürümekten alıkoyması için ona ısrar eder. Daha sonra, Hannibal’ın Roma surlarının önünde savaşmak üzereyken ani bir yağmur ve dolu yağışı her iki ordunun da geri çekilmesine neden olur. Juno sonunda Hannibal’a görünür ve hava durumunun Roma’nın tanrıların koruması altında olduğunu işaret ettiğini açıklar.

Rümeysa Biberoğlu’nun Juno ile alakalı diğer yazısını okumak için: Juno: Kadınların Koruyucusu, Doğurganlık Tanrıçası

Kaynakça :

Diğer Yazılar

İlginizi Çekebilir

Tablolarla Mitoloji: Pygmalion’un Galatea’sı ve İdealin Yaratıcılığı

İnsan doğasından beslenerek idealin yaratıcılığını sergileyen Pygmalion, sanat eserlerinde olduğu gibi psikoloji literatüründe de yer alarak günümüze ulaşmıştır.

Tablolarla Mitoloji: Iason, Medea ve Altın Post

Iason, Altın Post'u ele geçirmek için atıldığı görevde Medea'nın aşkı ve büyüsüyle desteklenerek başarıya ulaşır ancak bu başarının trajik bedelleri olacaktır.