Fransız yazar ve deniz subayı Pierre Loti (asıl adıyla Louis Marie-Julien Viaud), 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında Doğu‘ya duyduğu derin ilgi ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu‘na olan sevgisiyle tanınır. Eserlerinde Doğu’nun egzotik atmosferini ve İstanbul’un büyüsünü ustalıkla yansıtan Loti, Türk toplumuyla kurduğu yakın ilişkiler ve Türk dostu kimliğiyle de öne çıkar. Bu yazıda, Pierre Loti’nin yaşam öyküsü, İstanbul’daki deneyimleri, Türk toplumundaki etkisi ve Türk aydınlarının ona bakışı detaylı bir şekilde ele alacağız.
Gençlik Yılları ve Denizcilik Kariyeri

Pierre Loti, 14 Ocak 1850’de Fransa’nın Rochefort kentinde doğdu. Denizci bir aileden gelen Loti, genç yaşta deniz akademisine girerek subay oldu ve hayatı boyunca birçok farklı kıtaya seyahat etti. Denizcilik kariyeri, onun dünya kültürleriyle tanışmasını sağladı ve Doğu’nun gizemli atmosferi karşısında büyük bir hayranlık duymasına neden oldu.
1876 yılında ilk romanı Aziyade‘yi kaleme aldı. Bu eser, Osmanlı İmparatorluğu’na duyduğu ilgiyi ortaya koyan en önemli yapıtlardan biri oldu. Roman, Loti’nin İstanbul’daki anılarından esinlenerek yazılmıştı; aşk, hüzün ve Doğu’nun egzotik havasını yansıtan önemli bir edebî eserdi. Diğer eserleri arasında Le Roman d’un spahi (1881), Madame Chrysanthème (1887) ve Pêcheur d’lslande (1886) bulunur. Bu eserlerde de farklı kültürlerde olan ilgisi ve gözlemleri ön plandadır.
İstanbul Yılları ve Türk Sevgisi

Loti’nin İstanbul’a olan ilgisi, yüzeysel bir turist hayranlığının ötesindedir. Osmanlı kültürünü, yaşam tarzını ve insanlarını yakından tanımış ve içselleştirmiştir. Aziyade romanında bahsettiği kadın figürünün gerçek olduğu ve İstanbul’da bir Osmanlı kadınına âşık olduğu iddia edilir. İstanbul’a yaptığı ziyaretler sırasında Eyüpsultan’a sık sık gittiği, oradaki mezarlıklarda ve kahvehanelerde vakit geçirdiği bilinmektedir. Bugün İstanbul’un en ünlü tepelerinden biri olan ve onun adını taşıyan Pierre Loti Tepesi, yazarın sık sık vakit geçirdiği bu mekâna duyulan vefanın bir göstergesidir.
Loti, Osmanlı’nın çöküş sürecine tanıklık ederken, Türk halkına karşı duyduğu sevgiyi açıkça dile getirmiştir. Özellikle Trablusgarp Savaşı sırasında, İtalya’nın Osmanlı topraklarını işgaline karşı çıkarak, Batı kamuoyunda Türkleri savunan yazılar kaleme almıştır. Bu dönemde İstanbul’a geldiğinde, Galata rıhtımında büyük bir kalabalık tarafından coşkuyla karşılanmıştır. Ayrıca, I. Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı Devleti’ne karşı yürütülen olumsuz propagandalara karşı çıkarak, Türkleri cesur ve asil bir millet olarak tanımlamıştır. Avrupa basınında Osmanlı aleyhine yapılan yayınlara tepki göstermiş ve Türkiye’yi savunan yazılar yazmıştır.
Türk Toplumundaki Etkisi ve Türk Aydınlarının Loti’ye Bakışı

Pierre Loti, Osmanlı Devleti’nde büyük bir saygıyla anılmış ve Türk aydınları tarafından da ilgiyle takip edilmiştir. Ancak, bazı Türk aydınları Loti’nin Doğu’ya ve Osmanlı kültürüne olan ilgisini “oryantalist bir bakış açısı” olarak değerlendirmiştir. Edward Said‘in ortaya koyduğu oryantalizm eleştirileri bağlamında, Loti’nin eserlerinin Doğu’yu egzotik bir hayal dünyasına hapsettiği yönünde görüşler de mevcuttur. Loti’nin yazılarında, Osmanlı kadınına dair tasvirleri kimi zaman Batılı bir romantik bakış açısını yansıttığı için eleştirilmiştir. Ancak bu eleştiriler, onun Türk dostu kimliğini gölgelememiştir.
Loti, Batı basınında Türkler aleyhine yürütülen propagandalara karşı çıkarak, Türk halkının bağımsız yaşama hakkını savunmuştur. “Türk halkı şerefli ve bağımsız yaşamayı hak ediyor.” şeklindeki yazılarıyla, dünya kamuoyunda Türkiye lehine bir görüş oluşturmayı amaçlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde verilen bağımsızlık mücadelesine duyduğu destek, Türk halkı tarafından takdirle karşılanmıştır. Loti, Türkiye’nin haklarını savunan önemli kalemlerden biri olmuş, özellikle Batı’nın Osmanlı’ya ve yeni Türkiye’ye yönelik önyargılarına karşı mücadele etmiştir.
1920’lerde Türk basını ve aydınları, ona duydukları sevgiyi dile getiren yazılar kaleme almış, hatta kendisine Türkiye vatandaşlığı verilmesi önerilmiştir. Türk Ocağı, Loti’yi Türkiye’ye verdiği destekten ötürü onursal üyelikle ödüllendirmek istemiş, ancak hastalığı nedeniyle İstanbul’a gelememiştir. 1921 yılında TBMM, Pierre Loti’ye resmi bir teşekkür mektubu göndererek, Türkiye’nin haklı davasına verdiği destekten dolayı minnettarlık duyduğunu ifade etmiştir. Bu, bir yabancı yazara verilen en önemli resmi takdirlerden biri olmuştur.
Loti’nin İstanbul’a ve Osmanlı kültürüne duyduğu sevgi, Türk edebiyatını da etkilemiştir. Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Haşim ve Halide Edib Adıvar gibi önemli edebiyatçılar, onun İstanbul tasvirlerinden ilham almışlardır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Pierre Loti’yi “Doğu’yu romantik bir şekilde gören ama samimi bir dost olan yazar.” olarak tanımlamıştır. Özellikle Aziyade romanı, hem içerdiği Osmanlı yaşamına dair detaylarla hem de aşk hikâyesiyle, edebi ve sosyolojik olarak pek çok esere ilham kaynağı olmuştur.
Son Yılları ve Mirası

Pierre Loti, hayatının son yıllarında hastalıklara ve zorluklara rağmen yazmaya devam etti. 10 Haziran 1923’te Fransa’nın Hendaye kentinde hayata gözlerini yumdu. Ölümünden sonra bile, Türkiye’deki hatırası yaşamaya devam etti. Özellikle Pierre Loti Tepesi, İstanbul’a gelen ziyaretçilerin uğrak noktalarından biri haline geldi. Osmanlı döneminde sık sık ziyaret ettiği bu tepe, onun adını taşımaya devam ederek İstanbul’daki varlığının sembolü oldu. Loti’nin Türk toplumuna olan sevgisi, Türkiye’de hâlâ saygıyla anılmasını sağladı.
Loti’nin mirası yalnızca fiziksel mekânlarla sınırlı değildir. Eserleri, Batı dünyasında Osmanlı’nın son dönemlerini anlatan önemli kaynaklar arasında yer alır. Doğu’ya duyduğu hayranlık, yazılarında egzotik bir atmosfer yaratsa da, onun Türkiye‘ye olan sevgisi yalnızca edebî bir hayranlıktan ibaret değildi. O, siyasi ve kültürel anlamda da Osmanlı’yı ve Türkleri savunan bir figür olarak tarihe geçti. Pierre Loti, Batılı bir yazar olmasına rağmen, Osmanlı’ya ve özellikle İstanbul’a derin bir sevgi beslemiş; Türk halkı tarafından bir dost olarak benimsenmiş bir figürdür. Onun eserleri, bir yandan oryantalist bir bakış açısı barındırsa da, aynı zamanda Osmanlı toplumuna duyduğu samimi ilgiyi ve sevgiyi yansıtır.
Türk aydınları arasında Loti’ye dair farklı görüşler olsa da, onun Osmanlı Devleti’ni ve Türk halkını savunmadaki kararlılığı, Türkiye’de hâlâ büyük bir saygıyla anılmasını sağlamıştır. Günümüzde Pierre Loti’nin adı İstanbul’un en güzel noktalarından birinde yaşatılmakta ve eserleri, Doğu-Batı ilişkilerini anlamak isteyen okuyucular için önemli bir kaynak olmaya devam etmektedir.
Kaynakça
- “Bir İstanbul Sevdalısı: Pierre Loti.” Büyük İstanbul Tarihi. (İstanbul Tarihi)
- “Pierre Loti (1850-1923).”Atatürk Ansiklopedisi. (Atatürk Ansiklopedisi.)
- “Pierre Loti.” Musée Protestant. museeprotestant.org
- “Pierre Loti.” lMDb. lMDb
- “Pierre Loti’de Türkiye’yi Aramak”. Gezimsin. Gezimsin.com
- “Pierre Loti.” Pantheon World. Pantheon
- “Pierre Loti (1911-1921).” DergiPark. (Home)
- “Ey İstanbul, ey perili mağrur şehir! Pierre Loti’nin İstanbul’u.” İstDergi. (İST Dergi)
- “Hep güncel bir muamma: Pierre Loti.” Fikir Turu. Fikir Turu
- “Pierre Loti’nin Gözüyle Türkiye ve Batı Medeniyeti.” İstanbul Üniversitesi. (nek.istanbul.edu.tr)
- “Pierre Loti kimdir?” Artkolik. (Artkolik)
- “A Lover of Istanbul: Pierre Loti.”History of Istanbul. (İstanbul Tarihi)
- Kapak Görseli: fikirturu.com



Bonjour Ceyda
Je vous félicite pour la manière dont vous avez transmis l’amour de Monsieur Loti pour le peuple turc et l’Empire ottoman. Merci pour votre article captivant sur Pierre Loti j’ai beaucoup appris et pris plaisir à redécouvrir cette figure fascinante. Bravo et merci !
Harika bir yazı tebrikler
Teşekkür ederim 😊