Leylâ Saz: Osmanlı’nın İlk Müslüman Kadın Anı Yazarı

Selene Cabalar
Selene Cabalar
Dünya yanarsa önce edebiyatı kurtarmak gerek
spot_img
spot_img

“Zaman olur ki hayali cihan değer, diyebilmek için hayali cihan değen bir hayat yaşamaya çalışmalı ve bu hayatı yaratmalıdır.”

Anılarımız, bizi biz yapan olaylar. Onlar ile kendimizi keşfettiğimiz, hatırladıkça kendimizi andığımız bir takım olay hadiseleri. Yaşadığımız her anın, geçmişimize dair bir hatıra olduğunun bilincindeysek, daha iyi görür; daha iyi hissederiz etrafı veya insanları. Ya da daha iyi açarız gözlerimizi, geçmişimize dair daha saygılı olmak adına. Peki ya anı yazarları? Yaşadıklarını unutmayan ya da unutmaktan korktuğu için yazan, gözü de kalemi de keskin mürekkep ustaları. Kendileri için mi yoksa başkaları için mi yazdıklarını bilemeyen, anılarını sandık altına koymak yerine üzerindeki tozları üfleyerek işe koyulan en büyük sandık düşmanları.

Peki ya kadın anı yazarları? Birçok asır arka planda duran veya o yıllara dair eserler okuduğumuzda onları orada hissettiğimiz kadınlar. Olayların, savaşların, insanların hatta vicdanların tam ortasında duran ama anılarını hep başkalarının gözünden duyduğumuz kadınlar. Söylenti Dergi olarak size dönem şartlarına baktığımızda imkansız gibi görünen ama tüm gerçekliği ile var olduğunu bilmenizi istediğimiz bir kadını anlatacağız. Leylâ Saz, 85 yıl önce bugün vefat etti. Kendisi, Osmanlı’nın ilk Müslüman kadın anı yazarıydı.

Kimdir?

Leylâ Hanım, şair babasının saraydaki görevleri dolayısı ile babasının çevresindeki arkadaşlarından küçük yaşlarda okuma yazma öğrendi. Dört yaşındayken ise Sultan Abdülmecit’in kızının yanında nedime olarak verildi. Çocukluğu ve genç kızlığı şehzadeler, sultanlar arasında geçti. Nedime iken aldığı derslerin arasında piyano ve ressamlık eğitimi de vardı. Abdülmecit’in vefatı üzerine babasının Girit’e tayini çıktı ve Atina Üniversitesi’nde bulunan hocalardan Fransızca, eski Yunanca dersleri gördü. Kendini tanıdığı yer aslında Girit’ti. Hat dersleri, aruz ve vezin öğrenimlerini burada aldı.

İlk şiirini ise 14 yaşında yazdı. Hazine-i Evrak dergisinde şiiri yayımlandı. Dönemin dergilerinde görünen ilk kadın yazarlarımızdan biridir. Halit Ziya, Tarhan gibi dönemin önemli kalemleriyle birlikte yazılar yazdı. Hatta, 1928 yılında “Solmuş Çiçekler” adıyla bir kitap çıkardığında önsözünün kalemi Tarhan’dı.

Şairliğinden daha çok bestakârlığı ile çevresinde tanındı. Aruz vezni eğitimi almasına rağmen hece ile yazıp bestelediği türküler saray çevresince de taktirle karşılandı. Eşi vefat ettikten sonra İstanbul’da yaşadığı zamanlarda evi, daima ünlü besteciler ile doluydu. Artık o, Osmanlı döneminde tanınan ünlü bir bestekârdı. 200’den fazla eser besteledi ancak Bostancı’daki evinde çıkan bir yangın sonucu şiirleri, hatıralarını topladığı defterleri, anıları yandı. Dostlarının ve kendisinin zihninde bulunan 35 bestesini ve bir takım anılarını yeniden topladı. Bu olaydan sonra ise kaleminden bize şu mısralar kaldı:

“Yandı köşküm pılım pırtım bucağım
Söndü hiç tütmemek üzre ocağım
Heder oldu çekilen bunca emek
Ne evim kaldı, ne bahçem, ne çiçek
Ne sazım kaldı, ne nağmem, ne nota
Ne masam kaldı, ne minder, ne oda
Ne kalem kaldı, ne defter, ne kitap”

“Yapılsa ev alınır hepsi yine
Konmaz asar-ı güzidem yerine
Başka hepsindeki his, vak’a, hayal
Şimdi tekrarı ise emr-i muhal”

Cumhuriyet döneminde “Akdeniz Marşı” olarak bilinen “Yaslı Gittim/Şen Geldim” marşını kendisini besteledi ve yazdı.

Anı Yazarı Leylâ Saz

Bostancı’daki evinde çıkan yangın sonucu anılarını kaybeden Leylâ Hanım, hafızasını kaybetmemişti. Saray hayatına dair olan Osmanlı’nın yaşayış, kültür ve sanat birikimine dair pekçok şey öğrendiğimiz anılarını gazetelerde yayımlamaya başladı. Harem ve Saray Adatı Kadimesi adında olan bu kitap nedimelik yaptığı zamanlarda Çırağan Sarayı’nın gündelik bir yaşantasını anlatır. Osmanlı döneminde yaşayan kadınların giyinişi, sosyal hayattaki yeri gibi Osmanlı kadınına dair olayları anlatan Leylâ Hanım, kadınlarla ilgili özdeyişleri de kitabında yer vermiştir.

İstanbul’un işgal yılları olan 1920-1921 yılları arasında, Harem-i Hümayun ve Sultan Sarayları adında iki kitap yayımlamıştır. Bu kitaplar daha sonra Fransızca, İngilizce ve Almanca’ya çevrilmiştir.

Leylâ Saz… Osmanlı döneminde kendini var eden bir kadın gerçekçiliği ile 85 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. İyi ki o dönemi başkasına ihtiyacı olmadan kendi gözleriyle gördü. İyi ki!

Kaynakça:

İslâm Ansiklopedisi, Leylâ Hanım, TDV

http://www.istanbulkadinmuzesi.org/en/leyla-saz

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.