1-) “Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun?”
(Tehlikeli Oyunlar)
2-) “Artık hayatta yeteri kadar acı var, insanlar bunu görmek için tiyatroya gitmezler artık.” (Oyunlarla Yaşayanlar)
3-) “Bu sözleri unutamam artık; bütün geleceğimi kararttın. Oysa kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı.” (Tehlikeli Oyunlar)
4-) “Büyük kalpler nedense çok zayıf oluyor.” (Oyunlarla Yaşayanlar)
5-) “Ne zaman vaktin var? dedi. Her zaman. Ona bu sözü söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz.” (Korkuyu Beklerken)
6-) “Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda…” (Tutunamayanlar)
7-) “Hangisi daha güç ağlatmak mı, güldürmek mi?” (Oyunlarla Yaşayanlar)
😎 “İnsanın geçmişinden kaçabilmesi için, kendinden kaçabilmesi gerekiyor.” (Eylembilim)
9-) “Mektubunu derhal açamadım. Bir müddet yanımda dolaştırdım. Okusam derhal bitecekti.” (Bir Bilim Adamının Romanı)
10-) “Hayatım ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu.” (Tutunamayanlar)
11-) “İnsanın geçmişinden kaçabilmesi için, kendinden kaçabilmesi gerekiyor. Bunu da bilinçsizce gerçekleştirirse sürdürebilir.” (Eylembilim)
12-) “Her balığın, içinde yüzeceği, ayrı bir denizi vardı.” (Eylembilim)
13-) “Bütün olayları ben yaşadım, bütün acıları ben çektim. (Onun susuşunun acısını bile.)” (Tehlikeli Oyunlar)
14-) “Kelimeler bile yanyana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi.” (Korkuyu Beklerken)
15-) “Artık hayatımın yarısını yaşıyorum, yarısını oynuyorum.” (Oyunlarla Yaşayanlar)
16-) “Dünyada bir tane kahraman bulunmalı. Tek başına yaşayanlara cesaret vermek için.” (Tutunamayanlar)
17-) “Gözleriniz çok ses çıkarıyor albayım.” (Tehlikeli Oyunlar)
18-) “İnsan kaldırımın ortasında kararsız durursa, ya ateş isterler ya adres sorarlar.”
(Tutunamayanlar)
19-) “Bir mektup yazmak istiyordum ama hiç adres bilmiyordum…” (Korkuyu Beklerken)
20-) “İnsana benzer bir tarafımız var mı? Dıştan bakınca kan-sefalet-şehvet-hırs-cinayet. İçten bakınca can sıkıntısından boğuluyoruz.” (Günlük)