Nihan Kaya/Buğu Kitabına Bir Bakış

Ayşegül Çelik
Ayşegül Çelik
Turnayı gözünden vuranlar bizden değildir. Turnanın kalbinden dem vuranlar, bu tarafa
spot_img
spot_img

Nihan Kaya; kitabın ismine yaraşır, şeffaflıktan uzak, bulanık, buğulu ve bir o kadar da büyülü bir okuma sunuyor bize. Kitapta kronolojik gelgitlerin mevcut olduğu görülüyor. Kitabı, bu zamansal sapmalar ve olay örgüsü açısından postmodern bir roman olarak nitelendirebiliriz.

Gelelim kitabın içeriğine…

 Kitap, sırası ile ‘gerçek’ ve ‘roman’ bölümlerinden oluşuyor. ‘Roman’ kısmı Filistinli karısını öldürdüğü iddiasıyla karakoldan sonra akıl hastanesine yatırılan Yahudi Yasef’in anlatımı ile gelişirken; ‘gerçek’ kısmı romanın yazarı olan Nihan Kaya’nın anlatımı ile gelişiyor. Bu noktada bir üst kurmaca durumu ortaya çıkıyor. Kitabın içerisindeki  ‘roman’  kısmında yer alan Nihan Kaya’nın gerçek yazarımız Nihan Kaya olup olmadığı veya ne kadar gerçek olduğu bir muamma, orası değerli okuyucuların hayal gücüne bırakılmış gibi görünüyor.

Yasef’in karısına duyduğu aşkın inceliğinin romana adeta bir nakış gibi işlendiği görülüyor. Bu aşkın yanında Yasef’in karısı Nur’un yüreğinde ülkesinin dertlerinden başka hiçbir şeye yer olmadığı görülüyor. Filistin’in içinde bulunduğu durum Nur’un ağzından oldukça etkili bir biçimde aktarılıyor.

“Sen hiç, hiç canlı kalkan olarak kullanılan çocuk gördün mü? Bir direğe bağlanmış, sallanan, her yanından yara almış, kan içinde, ama hala yaşayan, can çekişen, o halde gün boyunca oradan oraya sürüklenip duran çocuk gördün mü?! Söylesene, gördün mü?! Canlı canlı gömülen insanlar gördün mü? Bir meydanda yan yana yatırılan, sonra da üzerlerinden hepsinin pestili çıkana kadar tank geçen onlarca yaralı, bir yere kaçamayan insan gördün mü? Çığlıklarını duydun mu?!  (sf.72)

Buğu’da yer yer akıl hastanesinin içinde bulunduğu olumsuz koşullara, hastanede tedavi görmekte olan hastaların günlük yaşantılarına ve psikolojik durumlarına dair detaylara da yer verildiği görülüyor.

“Bakırköy’deki insanlar minnet etmeyi pek bilmez, akıl etmezler. Yine de, içlerinden birine bir fincan çay uzattığınızda, ellerinde olsa o an kalplerini size sunabileceklerini içinizde duyarsınız. Halbuki, yerinden sökebilecekleri bir kalpleri olduğunun bile, çoğu zaman farkında değillerdir. Kalpleri de bu yüzden hep ortada, ortalıktadır.” (sf.32)

Gerçek-kurgu, geçmiş-şimdi gelgitleri arasında edebî açıdan oldukça doyurucu ve bir o kadar da akıcı bir kitap. Keyifli okumalar diliyorum.

 

Buğu – Nihan Kaya
İthaki Yayınları

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.