Mustafa Kemal Atatürk’ün Edebiyata Yaklaşımı

Selene Cabalar
Selene Cabalar
Dünya yanarsa önce edebiyatı kurtarmak gerek
spot_img

Mustafa Kemal Atatürk’ün yetişme tarzında kitap çok önemli bir konumdadır. Hayatının her evresinde kitap onun için en değerli varlık olmuştur. Öyle ki cephede bile kitap okumuş, kalabalık sofralarında edebiyat tartışmış ve dönemin birçok yazarını sık sık evine davet ederek fikirlerinden yararlanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, edebiyatı; “Askerlik gibi yüksek idealist bir meslek için bile uyandırıcı, hedeflendirici, yürütücü ve nihayet fedakâr ve kahraman yapıcı” olarak tanımlamış; “Her insan cemiyeti ile bu cemiyetin, o gününü ve geleceğini koruyan ve koruyacak olan her kuruluş için en esaslı terbiye vasıtalarından biri” olarak kabul etmiştir.

O zaman sizinle Selanik’e göçelim. Yer, Manastır İdadisi. Mustafa Kemal Atatürk’ün kitap ve edebiyatla ilk buluştuğu yer. 

Yakın arkadaşı olan Ömer Naci, fen dersleri kitabını okuyan Mustafa Kemal’e şiir ve tiyatro eserleri verir. Mustafa Kemal Atatürk kitapları okumaya başladıktan sonra içlerine yazılmış Namık Kemal şiirlerini görür. Namık Kemal’in coşkulu söylemlerine karşı koyamaz ve o günden sonraki okul hayatı edebiyat, şiir çevresinde gelişmeye başlar.

“Şiir yazmak hakkında idâdı hocasının vaz’ettiği memnu’iyyeti (koyduğu yasağı) unutmuyorum. Fakat güzel söylemek ve yazm ak hevesi bâkî(devam ediyor) idi. Teneffüs zamanlarında hitâbet tâlimleri yapıyorduk. Saati ellerimize alıyor; ‘bu kadar dakika sen, bu kadar dakika ben söyleyeceğim! diye müsâbaka ve münâkaşalar tertip ediyorduk.”

“Bu yazılarım, rahmetli arkadaşım Atatürk’le beraber okul sıralarında geçen müşterek hayatın tam bir hikâyesi olmaktan uzaktır. Bazı olaylar, yarım asrı geçen bir mâzinin nisyân bulutları arasında kaybolup gitmişlerdir. Şimdi onları ben de hatırlamıyorum. Fakat hâfızamda öyle çizgiler kalmıştır ki, bu nisyân perdesi onları henüz silememiştir, silemeyecektir. Büyük vatan şâiri Nâmık Kemâl’i, okul İdâresinin aldığı bütün tedbirlere
rağmen yatakhânede gizli gizli okuduğum uzu nasıl unutabilirim? Mustafa Kemâl’in bir gece vakti yanıma gelerek, Kemâl’in Vatan Kasîdesi’nin teksir edilmiş bir nüshasını:

— Fuad kardeşim, bunu ezberleyelim, diye bana verirken yavaş bir sesle, fakat büyük bir heyecanla okuduğu: Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın, gelsin!/Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten.” mısralarını nasıl unutabilirim.” (Ali Fuad Cebesoy’un Hatıraları)

Manastır İdadisi’nde edebiyatla tanışan Mustafa Kemal Atatürk, bilhassa Namık Kemal’in şiirlerini ezberlemiş, yakın arkadaşlarına okutmuştur. Yalnızca Namık Kemal değil, fransız yazar ve şairlerini okumuş; şiirlerini bir defterde toplayarak ezberlemiştir.

“Fransızcayı çok iyi biliyordu. Fransız romanlarını, şiirlerini Fransızca olarak asıllarından okumuş. Asker arkadaşlarından birinin dul hanımı Madam Corinne’e yazdığı mektuplarda bu romanlardan söz etmiştir. Türk edebiyatını, divan döneminden yeni akımlara dek iyi bilir, hele Tevfik Fikret’i çok severdi” (Agop Dilaçar)

Öyle ki, Kurtuluş Savaşı’nda cephedeyken bile Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı eserini okumuş; Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabını başucu kitabı yapmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, hayatındaki tüm zorluklara ve zamansızlığa rağmen vaktinin çoğunu okuyarak geçirmiştir. Bize bıraktığı Nutuk adlı eserinde de okuduğu eserlerden bahseder. Hatıra olarak kalan kitaplarında ise kitaplarının yanına aldığı notları görürüz.

“Allah’ı İnkâr Mümkün müdür?” eserini okumaya devam. İhsan ve Ömer’e “Yaşamak Kavgası” namındaki Türkçe şiirinin bir kısmını ezberlettim.” (20 Teşrîn-i sâni 1332/1916-Pazar)

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’da bulunan akşam yemeklerine ise konuşulacak konulara göre misafirler davet edilirdi. Mustafa Kemal Atatürk ise bu davet listesinin gün içinde okuduğu kitaplardan konuşabileceği arkadaşlarını masasında görmek isterdi.

“Akşam üzeri Başyâver yanına gelir ve sofraya kimlerin davet edilmesini emrettiklerini sorardı. Atatürk bu listenin, o günki çalıştığı ve okuduğu kitaplarla ilgili olmasını ister ve ona göre yazdırırdı.”

Mustafa Kemal Atatürk gençliğinden beri edebiyat ve kitapla ilgilenmesinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin sanatsal şuurunu yükseltmek adına kitaplara ve edebiyata başvurmuştur. Çünkü aydınlar, milletlerin şuurunu ayakta tutarak okuyucuları tesir altında bırakmak için tarihî olaylara ve kaynaklara başvururlar. Tarihsel vakaları duyan okuyucu yaratılan eserden sonra edebiyatla şekillenen zihni yapının şuurunu kavrayarak ulus devleti inşa etme sürecine destek olur.

Edebî eserlerin tarih öğretmek amacından ziyade yaşanan tarihsel vakaları anlatarak, bu vakaların okuyucuda millî bir benlik uyandırmasını amaçladığı muhakkaktır. Bu yüzden de
yazarlar okuyucuların millî şuurlarına hitap etmek istediklerinde tarihsel vakalara
başvurmuşlardır. Mustafa Kemal Atatürk ise edebiyatın bu tesirini kavramış ve bilhassa Cumhurbaşkanlığı döneminde edebiyatı daima ön planda tutmuştur.

“Mustafa Kemal’in yetişme tarzı, öğrenim hayatı ve sosyal çevresinin tesirleri O’nu okumaya çok teşvik etmiştir. Hayatının her devresinde kitap, O’nun için en değerli bir varlıktır.” Prof. Afet inan

Mustafa Kemal Atatürk, milli ruhu halka anlatacak edebiyatçıları daima çevresinde tutmuş, birçok askeri ve siyasi geziye onlarla birlikte katılmıştır. Romancı, bir dünyayı yaratır ve yarattığı dünyanın mutlak sahibi olan bir kimsedir. Mustafa Kemal Atatürk de bu hakikati görerek askeri ve siyasi anlamda etkin rol oynayarak yarattığı Milli Mücadele dünyasının kültürel sahipliğini o günün aydınlarına bırakmıştır. Bu anlamda edebiyat, Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in üzerinde kurucu bir rol oynamıştır. Ruşen Eşraf Ünaydın, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yunus Nadi, İsmail Habip Sevük, Falih Rıfkı Atay, Yahya Kemal Bayatlı gibi yazarları daima yakın çevresinde tutan Mustafa Kemal Atatürk, kendileri ile yaptığı toplantılarda okuduğu kitaplardan ve yazılması istediği eserlerden bahsetmiştir.

Yurt dışından kitaplar getirdiğinde Türk Dil Kurumu’nun kurulması için oluşturduğu heyetten önce kendisi okumuş; oluşturduğu heyete çıkardığı notları vererek Türk dilinin gelişimi için çabalamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk… 57 yıllık ömrüne 11 savaş, 24 madalya sığdıran bir asker. Aynı zamanda 13 kitabın yazarı, 3997 kitabın okuyucusu ve birçok kitabın yazılmasında öncü olan bir lider.

Kaynakça:

  • Önder Göçgün, Edebiyat Dünyası ve Atatürk, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, 1995
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks