Mezarımdan Yazıyorum – Machado De Assis | 15 Alıntı

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
spot_img

1.İnanın geçmişi anmak o kadar kötü değil. İnsanın, içinde yaşadığı anın mutluluğuna güvenmemesi lazım; o anın içinde hep bir damla safra vardır. İnsan ancak za­man geçip de gerginlik bittiğinde yaşananların gerçek anlamda tadına varabilir; çünkü bu iki yanılsamadan, acısız olanı daha iyidir. (Sy.20)

2.Uzun süre boyunca kendimi hatıralara teslim edemedim; gerçeklik baskın çıktı ve içinde yaşadığım an geçmişi uzaklaştırdı. (Sy.21)

3.Her çağ kendi ışığını ve gölgesini, kayıtsızlığını ve çabasını, doğrusunu ve yanlışını, sistemlerini, yeni fikirlerini ve yeni yanılsamalarını beraberinde getiriyordu; her biri baharın yeşiliyle coşuyor, zamanla sararıyor, sonra yine gençleşiyor, tekrar yeşeriyordu. Yaşam böyle, bir takvim düzeniyle geçip giderken tarih ve uygarlık gelişiyordu; başta çıplak ve silahsız olan insan, yaşamın gereklerini yerine getirdiği ve yalnızlığını unutmaya çalıştığı o esrarengiz işi yaparken kendisine giysi ve silah yaptı, kulübeleri ve sarayları, köyleri ve yüz kapılı Teb şehrini inşa etti, araştırıp inceleyen bilimi ve insanın ruhunu yücelten sanatı yarattı, kendini hatip, makine ustası, filozof yaptı, dünyayı bir uçtan bir uca dolaştı, toprağın içine girdi, bulutların üzerine çıktı. (Sy.30)

4.Yaşarken, kamuoyunun dikkatli bakışı, çıkar çatışmaları, açgözlülükle açgözlülüğün savaşı, insanın eski paçavralarını saklamasına, söküklerini ve yamalarını gizlemesine, kendi vicdanına yaptığı itirafları diğer insanlardan esirgemesine neden olur; insan, başkalarını böyle kandırmasının en büyük ödülü olarak, kendisini de kandırmayı başarır, çünkü bu durumda, acılı bir deneyim olan utançtan ve korkunç bir ahlaksızlık olan ikiyüzlülükten kurtulmuş olur. Ama ölüyken ne fark ederdi! O ne rahatlıktır! O ne özgürlüktür! İnsanın büründüğü pelerini fırlatıp atması, incik boncuklarından kurtulması, maskesini çıkartması, bütün süs ve boyalarından arınması, ne olup ne olamadığını açık açık itiraf etmesi ne muhteşemdir!(Sy.77)

5.İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar.(Sy.84)

6.Bir şapkacı, iki yıl önce dükkan açan rakibinin önünden geçer; ilk açıldığında iki kapısı olan dükkanın artık dört kapısı vardır; bu sayının altı veya sekize çıkması yakındır. Vitrinlerde rakibin şapkaları vardır; kapılardan rakibin müşterileri girip çıkmaktadır. Şapkacı, dükkanı kendisinin daha eski yalnızca iki kapısı olan dükkanıyla; şapkaları, fiyatları aynı olduğu halde daha az satan kendi şapkalarıyla karşılaştırır. Elbette ki bozulur, ama yoluna devam eder; gözleri ya yere ya da tam karşıya bakar. Sonra zihnini toparlar, öteki adamın başarısının ve kendi başarısızlığının nedenlerini aramaktadır, oysa kendisi daha iyi bir şapkacıdır… İşte o anda dikkatlice bakarsanız gözlerinin, burnunun ucuna sabitlenmiş olduğunu görürsünüz. (Sy.116)

7.Belki de mesele tamamen anın uygun olmasıyla ilgiliydi. İlk karşılaştığımız an uygun değildi, çünkü aşık olamayacak kadar toy olmasak dahi, ikimiz arasında bir aşk olması için fazla toyduk: Çok önemli bir ayrım bu. Zaman iki taraf için uygun olmadıkça aşk olanaksızdır. (Sy.127)

8.Zavallı kader! Ey insani ilişkilerin ihtiyar düzenleyicisi, bugünlerde senin adını pek duymuyoruz; insanlık seni sürgün etmiş gibi görünüyor. Belki yeni bir ten, yeni bir yüz, yeni davranışlar, yeni bir isim ediniyorsun… (Sy.128)

9.Ey öldüğüm güne dek sevgisini kazanmak için çır­pındığım kalabalıklar, sizin kayıtsızlığınızın intikamını böyle aldım işte: Siz etrafımda vızıldayıp durun, ben sizi duymuyordum bile. Benim bu tavrım, Aiskhylos’un Prometheus’unun, kendisine işkence edenlere karşı takın­dığı tavırla karşılaştırılabilir. Beni saçmalıklarınızın, önemsiz şeyler karşısında duyduğunuz heyecanın kayasına zincirleyebileceğinizi mi sandınız? Dostum, sizinki­ler zayıf zincirler…Güliver gibi, bir kasımı oynattım mı, istediğim an kırarım ben onları. (Sy.196)

10.İnsanın inzivaya çekilip düşünmesi sık rastlanılan bir durumdur. Fakat tam bir şehvet hali karşısında hareket ve sözlerden, küstahlık ve tutkulardan oluşan bir denizin içindeyken insan kendini soyutlamalı; uzak ve ulaşılması imkansız bir yabancı olduğunu ilan etmelidir, insan kendi kabuğuna çekildiğinde -daha doğrusu yine başkalarına döndüğünde- diyebilecekleri en kötü şey, fildişi kulesinden çıktığı olacaktır ki zihnin mimari yapısı içinde yer alan bu gizli aydınlık kule kişinin manevi özgürlüğünü hor gören bir ifadeden başka nedir?(Sy.197)

11. Zaman duyarlıkları köreltip hafızayı bulandırır; kuşkusuz yıllar dikenlerin sivriliğini alacak, uzaklık, gerçeklere dayanan sınırları belirsizleştirecek, geçmişe dair bir şüphenin gölgesi gerçekliğin çıplaklığını örtecek..(Sy.213)

12.Akşam karanlığı çöktü mü insan sabahın taze soluğunu boş yere arar.(Sy.216)

13. Kendine güven, ama başkalarına güvenmeyi de her zaman reddetme. (Sy.223)

14.Yaptığınız iyiliğin karşılığı nankörlük olursa üzülmeyin: Hayallerinizin bulutlarından düşmek, bir binanın üçüncü katından düşmekten iyidir. (Sy.223)

15.Güzel bir kadın neden aynaya o kadar sık bakar? Çünkü böyle yaparak kendisini, daha az güzel ya da tümüyle çirkin olan bir sürü kadından üstün hisseder. İnsanın vicdanı da aynıdır: Kendini güzel kabul ederse kendisine tekrar tekrar bakar. Vicdan azabı, vicdanın kendisini çirkin gördüğünde takındığı çarpık yüz ifadesinden başka bir şey değildir. (Sy.258)

Mezarımdan Yazıyorum – Machado De Assis

Jaguar Kitap 3.Baskı Ocak 2018

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tüylerinizi Ürpertecek En İkonik 5 Korku Oyunu Müziği

Uzun yıllar geçmesine rağmen içimizi ürperten melodileriyle aklımızdan çıkmayan beş korku oyunu şarkısını birlikte inceliyoruz!

Yazınca Hafifler: Günlük Tutmanın Psikolojik Gücü

Günlük tutmak duygusal yükleri hafifletir, farkındalığı artırır ve iyileşme sürecinde içsel bir dönüşüm sağlar; yazmak ruhu özgürleştirir.

Lady Bird Hangi Albümle Eşleşir?

Hayatta ne istediğimizi, kim olmak istediğimizi bulmak temalarıyla öne çıkan Lady Bird filmi hangi albümle eşleşir?

5 Maddede Cage the Elephant’ı Tanıyalım

Cage the Elephant, farklı türlerde birçok şarkı yaparak büyük beğeni toplamış başarılı bir grup.

İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

İstanbul’un sonbahar atmosferine eşlik eden, kitapla kahvenin buluştuğu en güzel kafeleri derledik.

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

Editor Picks