Jane Austen Bugün Yaşasaydı Hangi Filmleri Önerirdi?

Editör:
Aleyna Kavak

Günümüzde hala milyonlarca okunan eserleri ile adından söz ettiren Jane Austen, yaşamı ve hissettirdikleriyle eskimeyen bir yazar haline gelmiştir. Peki Jane Austen günümüzde yaşasaydı, ne tarz filmleri önerirdi, hiç düşündünüz mü?

Jane Austen Kimdir?

Jane Austen | Biography, Books, Movies, & Facts | Britannica

Jane Austen, İngiliz Edebiyatı denildiğinde akıllara gelen ilk isimlerden biridir. Yazdığı eserler günümüzde hala ilgiyle takip edilmektedir hatta beyaz perdeye de uyarlanmaktadır. Özellikle “Pride and Prejudice” eseri ile adından söz ettirmeyi başarmıştır.

Jane Austen eserlerinde özellikle mutlu sonlarla öne çıkmıştır. Peki sürekli mutlu sonu tercih etmesinin sebebi neydi? Bunun sebebi kendi yaşamından başkası değildi. Gençlik yıllarında, Thomas Lefroy ile yaşadığı inişli çıkışlı aşk hayatı belki de onun bu şekilde mutlu son tercihlerine sebebiyet vermiştir.

Peki Jane Austen siz okurlarına hangi film tercihlerinde bulunurdu, gelin birlikte bakalım.

1. Eternal Sunshine of Spotless Mind (Sil Baştan)

Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004) - IMDb

“Birini aklınızdan silebilirsiniz ama onu kalbinizden atmak başka bir hikayedir.”

Başrollerini Jim Carrey ve Kate Winslet‘in paylaştığı “Eternal Sunshine of the Spotless Mind” Türkçe çevirisiyle “Sil Baştan” oldukça ilginç bir konuya sahip aslında.

Film, duygusal bir ilişki içinde olan bir çiftin yaşadıklarını ele alıyor. Ancak bambaşka bir pencereden! 2 senelik bir beraberliğin sonucunda başrol kadınımız Clementine ilginç bir karar alarak hafızasını sildirmeye karar veriyor. Bunu öğrenen sevgilisi Joel da aynı şekilde onunla ilgili tüm anılarını sildirmek istiyor. Bu işlem gerçekleşirken Joel’ın hislerine yenik düştüğünü ve birçok kez vazgeçmek istediğine şahit oluyoruz.

Tüm bunların yaşanmasının elbette hislere engel olmadığını görebiliyoruz filmde. Senaryosuyla oldukça ilginç bir noktaya parmak basan yapımın, Oscar‘da En İyi Senaryo Ödülü‘nü de aldığını hatırlatmakta fayda var.

Jane Austen’ın bu filmi sevmesinin en büyük nedenlerinden birisi muhtemelen, yaşanan ilişki ve hislerin yoğunluğu olacaktır. Romanlarında duygusal ilişkilerde hissedilen hassas duyguları yoğun bir şekilde işleyen Austen, bu filmde bu duygulara şahit olacak ve oldukça etkilenecektir.

2. Amélie

La véritable histoire d'Amélie Poulain enfin dévoilée pour l'anniversaire du film Le Bonbon

“İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir.”

Zor bir çocukluk geçiren Amélie‘nin hayatını izlediğimiz bu filmde, karakterimizin hayal gücüne şahit oluyoruz aslında. Küçük şeylerin insanları nasıl da mutlu edebileceğini gördüğümüz bu film, sonların her zaman bir son olmadığını bizlere kanıtlıyor diyebiliriz.

Başrolün hayal gücü ve anormallikleriyle Jane Austen’ın kalbinde taht kuracağını ve hatta ilham vereceğine eminiz. Austen’ın eserleriyle film arasında bağlantı kurmadan da edemeyeceğiz.

Filmin detaylı incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.

3. Midnight in Paris

Midnight in Paris (2011) - IMDb

“Sen bir hayale aşıksın.”

Gerçek ile hayalin bazı noktalarda karıştığı enfes bir film ile karşınızdayız: Midnight in Paris! Özellikle sanatsal açıdan doyuma ulaşacağınız bu film de Oscar‘da En İyi Senaryo ödülüne sahip.

Özellikle edebiyatla iç içe olan bu filmde, karakterlerin farklı yaşam isteklerine de şahit oluyoruz. Bu isteklerin bir uçurum haline dönüşmesini de izliyoruz filmde. İşte tam da bu nedenle Jane Austen için bu film, tam da istediği tarzda. Özellikle filmin bazı sahnelerinde kendini bulacağına ve kendi yaşanmışlıklarını anımsayacağına eminiz.

Filmin detaylı incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.

4. Atonement

Atonement (2007) (Keira Knightley and James Mcavoy) - Stay - Hurts - YouTube

“Geri dön. Bana geri dön.”

Her sahnesiyle bizleri ağlatmayı başaran bir yapım var bu kez sırada: Atonement! Başrollerini James McAvoy ve Keira Knightley‘nin paylaştığı bu film, oldukça etkileyici sahneleri ile adından söz ettirmeyi başaran filmler arasında.

Kıskançlık ve hayal gücünün getirdiği sıkıntılı durumları ele alan bu film, bir araya gelemeyen bir çifti konu alıyor aslında. Bir aşk hikayesi üzerinden sınıflaşma gibi pek çok konuya değinilen filmde bazı sahnelerde boğazınızda bir yumru oluşacağına eminiz.

Jane Austen’ın bu filmi sevme nedenlerinden birisi muhtemelen acı bir şekilde işlenen sahneleri ve bir konu üzerinden pek çok konuya getirilen eleştiriler olacaktır. Ayrıca bir yazar olarak filmin sonunu son derece beğeneceğine eminiz.

5. Muhteşem Gatsby

The Great Gatsby (2013) - IMDb

“Sana dair tüm rüyaların gerçekleşmesini umuyor olacağım.”

Gizemli bir karakterin saplantılı bir aşkını konu alan bir filmle karşınızdayız bu kez. Bir roman uyarlaması olan bu film, pek çok mesajı da etkileyici sahneleriyle birlikte veriyor. Baş karakterimizin (Leonardo DiCaprio) zamanında maddi durumu yüzünden evlenemediği kadın için geçirdiği dönüşümü izleyiciye veren film, aşka ulaşmanın yollarını işliyor.

Jane Austen ve F. Scott Fitzgerald, eserlerinde sosyal sınıf farklılıklarını ve ilişkilerini işlemişlerdir. Jane Austen’ın eserlerinde, karakterlerin toplumsal konumları, evlilik ve aile ilişkileri gibi konular önemlidir. Bu nedenle bu roman uyarlaması film, onun oldukça hoşuna gidecektir. Ayrıca Gatsby gibi karakterlerin özlemleri, tutkuları ve içsel çatışmaları, Austen’ın eserlerindeki karakterlerin iç dünyalarına benzerlik gösterebilir.

Toplumsal eleştirilerin yer aldığı filmde bu eleştiriler Jane Austen’ın oldukça ilgisini çekecek ve filme çekilmesine neden olacaktır.

 

Gaye Nur Karabay
Gaye Nur Karabay
"yaşadım" diyebilmen için

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Söylenti Sinema Şeridi: Yolculuk ve Keşif Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Patriarkanın “İdeal” Kadınları: Gone Girl Tadında Filmler

Patriarkanın şekillendirdiği “ideal kadın” kavramına karşı çıkan ve kadın karakterlerin deliliğe sürüklendiği 6 filmi inceleyeceğiz.

Sanat Herkes İçin Mi?

Sanat herkes için mi, yoksa sanat alanında bir hegemonya mı var? Bourdieu'nun ışığıyla, sanatın gün görmeyen kuytularına, perde arkasına uzanıyoruz.

İngiliz Edebiyatında Modern Kadın Yazarlar

20. yüzyıldan günümüze İngiliz kadın yazarlar, Woolf'tan Evaristo'ya uzanan yolculukta kadınlık, kimlik ve toplumsal eşitsizlikleri edebiyatla duyurmuştur.

Grinin Tonlarına Bürünmüş 5 Yabancı Albüm Kapağı

Kapağındaki gri tonlarıyla albümün temalarını yansıtan 5 yabancı albüm kapağı.

2025’e Damga Vuran Coachella Performansları

Her yıl muhteşem konserlerin verildiği Coachella'da sizler için 2025'in en iyi performanslarını derledik!

Parallel Mothers (Paralel Anneler) Film İncelemesi: Anneliğin Sınırında

İki kadının kesişen hayatları üzerinden annelik, hafıza ve geçmişle yüzleşen Paralel Anneler film incelemesi.

Midsommar: Nerede bu Hårga?

Gün ışığında geçen, rengarenk çiçeklerle bezeli ama derinlemesine rahatsız edici bir kabus... Peki gerçekten böyle bir yer var mı?

Billboard Global 200 | Mayıs Ayının Öne Çıkan 10 Şarkısı

Mayıs ayında Billboard Global 200 listesinde hangi şarkılar vardı?

Automatic Albüm İncelemesi: The Lumineers’ın Akustik Gün Batımı

The Lumineers'ın Automatic albümü, dijital çağın karmaşasında duygusal bir sığınağa davet ediyor; nostaljik tınılarla modern yalnızlığı işliyor.

Editor Picks