İzolasyon teması, karakterlerin çevrelerinden koparak kendi iç dünyalarına dönme hikayelerini konu alır. Fiziksel veya duygusal olarak gerçekleşen bu kopuşla birlikte iç dünyalarında yaşadıkları yalnızlıkla başa çıkma süreçlerini merkeze almaktadır. Kimi zaman bir adada, uzayda veya karantina altında geçen hikayeler, bazı dizilere ilham kaynağı olmuştur. Karakterlerin izolasyon sürecinde yaşadıkları ve bununla başa çıkma mücadeleleri izleyici üzerinde büyük etki yaratır. Bu içsel deneyime ortak olmak isteyenler için izolasyon temalı 15 dizi!
1. BoJack Horseman (2014-2020) – Imdb 8.8/10

Raphael Bob-Waksberg tarafından yaratılmış, Will Arnett, Alison Brie ve Amy Sedaris gibi ünlü isimlerin seslendirdiği bir yetişkin animasyon dizisidir. Netflix’te yayınlanan dizi, Los Angeles’ta geçmektedir ve 90’ların eski bir sitcom yıldızı olan BoJack‘in (Will Arnett) hayatını merkezine almaktadır. BoJack’in otobiyografisi, hayalet yazar Diane (Alison Brie) tarafından kaleme alınmaktadır. Alternatif bir evrende, insanların ve hayvanların birlikte yaşadığı bu hikaye, BoJack’in karmaşık içsel dünyasını gözler önüne sermektedir. Diziyi izlerken, BoJack’in yalnızlığı ile yüzleşirken, zaman zaman yüzlerinde bir gülümseme hissedebiliriz. Dizi, başarı ve mutluluk arayışının yanı sıra, derin izolasyon temalarını işlemektedir. BoJack’in içsel mücadeleleri, herkesin hissettiği yalnızlık ve çaresizlik duygularını sorgulamaya itiyor.
BoJack Horseman dizisinin diğer çizgi dizilere göre daha derin konuları ve depresif temaları mizah yoluyla çok başarılı işlediğini düşünüyorum. Özellikle ilerleyen sezonlarda hikayeleri derinleşen karakterlere birlikte, devamlı izlemek istediğim bir yapım haline geldi. Hala hiç Bojack Horseman izlemediyseniz BoJack’in hikayesinin daha detaylı anlatımını içeren yazımızı da inceleyebilirsiniz.
2. The Last of Us (2023- ) – Imdb 8.7/10

Film, 2013 yılında Naughty Dog tarafından geliştirilen ve büyük başarı elde eden video oyunundan uyarlamadır. Oyun kıyamet sonrasında bir dünyada geçmektedir. Oyuncu kadrosunda Bella Ramsey, Pedro Pascal, Nick Offerman gibi oyuncular yer almaktadır. Oyunun yaratıcılarından biri olan Neil Druckmann, dizinin uyarlama sürecinde yakından yer almıştır. İnsanlık tarihinin en yıkıcı enfeksiyonu sonrası, Joel (Pedro Pascal) kaybettiği kızının yasını tutarken, Ellie (Bella Ramsey) genç yaşında dünyadaki acımasızlıkla başa çıkmaya çalışmaktadır. Kıyamet sonrası dünya, insanların birbirinden ne kadar uzaklaştığını gösterirken, hayatta kalma içgüdüsü insan ilişkilerini de etkiliyor. Joel ve Ellie, güvenlik arayışında zorluklarla karşılaşırken aralarındaki bağ derinleşiyor, ancak geçmişteki kayıpları da etkilerini sürdürüyor. Yalnızlık hissi, yalnızca fiziksel izolasyonla değil, travma ve duygusal yaralarla da vurgulanıyor. The Last of Us dizisi, oyun hikayesine sadık kalırken bazı detayları izleyiciye yorum katarak aktarmış ve izleyiciyi etkilemeyi başarmıştır. Dizinin ikinci sezonunun çekimlerine başlanmış ve sezonun 2025 yılında HBO üzerinden izleyici karşısına çıkacağı konuşulmaktadır.
Oyundan uyarlanan bu dizide, oyun kadar aksiyonu içerisinde barındırmasa da filmin de efektler ve görsel tasarım açısından çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Uyarlama yapımların aksine orijinaline sadık kalınması ve karakterleri canlandıran oyuncuların başarısı filmi daha ön plana çıkarıyor. Joel ve Ellie arasındaki bağın işlenişi ile birlikte dizi sadece izolasyon ve hayatta kalma teması dışında daha duygusal bir hikayeyle izleyici karşısına çıkmıştır.
3. Mr. Robot (2015-2019) – Imdb 8.5/10

Sam Esmail tarafından hikayesi kurgulanmış olan Mr Robot, Amerikan yapımı psikolojik gerilim dizisidir. Başrolde Rami Malek’in canlandırdığı Elliot Alderson, anksiyete bozukluğuyla mücadele eden bir siber güvenlik uzmanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Elliot’ın, “fsociety” adlı bir hacker grubuyla devrimci planlara girişmesi ile genel hikaye şekillenmeye başlamaktadır. Elliot’ın zihinsel rahatsızlıkları, toplumdan yabancılaşmasına neden olurken, onun teknoloji dünyasında daha da izole bir yaşam sürmesine yol açar. Teknolojiyle şekillenen modern dünyada, bireyin yalnızlığı ve topluma karşı psikolojik yabancılaşma güçlü şekilde işlenmektedir. Dizi yayın hayatı boyunca başta Altın Küre Ödülü olmak üzere birçok ödül kazanmıştır.
Dizi boyunca Elliot’un psikolojik sorunlarıyla verdiği mücadelenin çok gerçekçi bir şekilde yansıtıldığını düşünüyorum. Bununla beraber Rami Malek’in başarılı performansı da dizi boyunca insanı çok etkilemektedir. Dizi boyunca siber kısımlar ile ilgili sahneler oldukça klişelerden uzak bir şekilde kurgulanmaya çalışıldığını düşünüyorum. Genelde çoğu yağımda yüzeysel olarak kurgulanan bu kısım diziyi daha güçlü hale getiriyor. Dizi boyunca kapitalizm ve modern toplum üzerine yapılan eleştirilerle birlikte dizideki katmanlı anlatım izleyiciye bambaşka düşünce kapıları açıyor.
4. The Expanse (2015-2022) – Imdb 8.5/10

Daniel Abraham ve Ty Franck’in roman serisinden uyarlama, Mark Fergus ve Hawk Ostby tarafından yaratılan Amerikan bilim kurgu dizisidir. Dizi, insanlığın Güneş Sistemi’nde kolonileşmeye başladığı bir ütopik dünyayı konu almaktadır. Bir uzay gemisi mürettebatınım isyan ve güç mücadelelerinin içerisinde hayatta kalmasını işlemektedir. Steven Strait, Shohreh Aghdashloo, Cara Gee gibi oyuncuların kadrosunda yer aldığı dizinin 6. Sezonuyla paralel olarak yayınlanan The Expanse: One Ship (2021-2022) adında bir mini dizi daha yayınlanmıştır. Bu dizide aynı evrende geçen farklı hikayelerle birlikte karakterlerin uzay gemisinde yaşadığı izolasyon hikayelerine derinlemesine bir bakış sunulmuştur.
Açıkçası karakter gelişimi ve karakterlerin anlatımı için ayrı bir mini dizi çıkarması hikaye kurgusunu oldukça güçlendirmiştir. Kurgunun başarısı bence gerçekçi görsel temalarla oldukça destelenmiştir. Dizi boyunca sadece bilimsel bir yanla kalmayıp karakterlerin yaşadığı duygusal ve psikolojik durumların da oldukça iyi bir şekilde izleyiciye aktarıldığını düşünüyorum.
5. Lost (2004-2010) – Imdb 8.3/10

J.J. Abrams, Damon Lindelof ve Jeffrey Lieber tarafından yaratılan dizi, Sydney-Los Angeles seferini yapan bir uçağın bir adaya düşmesiyle başlar. Dizi devamında bir grup insanın bu adada hayatta kalma mücadelesini ve yaşadıkları içsel çatışmaları konu almaktadır. Bu sürede adada hem doğal hem de doğaüstü sayılabilecek olaylar gerçekleşmektedir. Adanın doğası, karanlık sırları ile birlikte karakterlerin adada hem fiziksel hem de duygusal olarak izole hissetmelerine yol açmaktadır. Yayınlandığı dönemde büyük bir izleyici kitlesine sahip olan Lost dizisinin kadrosunda Matthew Fox, Josh Holloway ve Evangeline Lilly gibi oyuncular yer almaktadır.
Karakterlerinin derinlemesine işlendiğini düşündüğüm Lost dizisini ilk izlediğimde oldukça farklı ve ilginç bulmuştum. Her bir karakterin kendi hikayesi ve iç çatışmaları, dizi boyunca izlediğimiz gizemli sahnelerle birleştiğinde, o dönemlerde tamamen farklı bir deneyim sunmuştu. Dizide; yalnızlık, yaşam ve ölüm temaları ile birlikte inanç teması da oldukça vurgulanıyor. Lost dizisinin finalini defalarca izlemek zorunda kalan kısımda yer almaktaydım. İzlediğimde oldukça karmaşık bulunan final bölümüyle birlikte, dönemine göre oldukça başarılı bir yapım olduğunu düşünmekteyim.
6. Rectify (2013-2016) – Imdb 8.3/10

Ray McKinnon tarafından yaratılmış olan dizinin başrolünde Aden Young ile birlikte J. Smith-Cameron ve Abigail Spancer gibi oyuncular yer almaktadır. Daniel Holden (Aden Young), kız arkadaşı Hanna Dean’e tecavüz etmekten hüküm giymiş ve 19 yıl boyunca haksız bir şekilde hapis yatan bir adamın hikayesini konu almaktadır. Bu uzun izole mahkum hayatından sonra ailesinin yanına geri dönen Daniel’in kendi travması ve toplumla yüzleşmesi psikolojik olarak ele alınmaktadır. Rectify dizisi, varoluşsal sorgulama teması itibariyle sakin ve duygusal bir anlatıma sahiptir.
Adalet, suçluluk ve inanç sistemleri ile ilgili derin temaları barındırdığını düşündüğüm diziyi izlerken benzer tema etrafında şekillenen Yeşil Yol ve Guguk Kuşu filmlerini anımsamıştım. Daniel karakterinin duygusal yanı ve yaşadığı dönüşüm süreci, Aden Young’ın performansıyla birlikte daha çok hissedilebilir bir hale gelmektedir. Dizinin sakin ve yavaş ilerlemesini eleştiren izleyiciler olsa da konusu gereği sakin bir dizi olmasına rağmen oldukça akıcı olduğunu düşünüyorum.
7. Squid Game (2021- ) – Imdb 8.0/10

Yönetmenliğini Hwang Dong-hyuk’un üstlendiği dizi Güney Kore yapımıdır. Squid Game dizisi, zenginlerin sadece eğlenmek için paraya ihtiyacı olan insanları belirleyerek ölümcül bir dizi çocuk oyununa katılmaya zorladığı bir hikaye etrafında dönmektedir. Dizi, Seong Gi-hun (Lee Jung-jae) karakterinin bu oyunları maddi zorluklarından kurtaracak bir kapı olarak görmesi ve bu tehlikeli maceraya atılması ile başlamaktadır. Hikaye, Gi-hun ve diğer katılımcıların aralarındaki ilişkileri, ihanetleri ve hayatta kalma içgüdülerini keşfederken toplumsal eşitsizlik ile ilgili eleştiriler de yapmaktadır. Başrolünde Lee Jung-jae, Heo Sung-tae gibi oyuncuların yer aldığı dizi dünya genelinde oldukça ses getirmiş ve büyük bir izleyici kitlesine sahip olmuştur. Netflix’te yayınlanan dizinin ikinci sezonu Aralık ayında izleyici ile buluşacak.
Squid Game dizisinin yenilikçi bir hikaye konsepti ile ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Her bölümde karakterlerin yaşadığı olaylar ve içinde bulundukları durum, benim gibi birçok izleyicinin diziyi soluksuz bir şekilde bitirmesine neden olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda dizinin içerisindeki oyun temaları ile birlikte bu temalara ait görsel tasarım da oldukça etkileyiciydi. Dizinin yeni sezonunu sabırsızlıkla bekleyen izleyiciler için benzer bir deneyim sunabilecek Alice in Borderland (2020) dizisini önerebilirim.
8. All of Us Are Dead (2022- ) – Imdb 7.5/10

Lee Jae-kyoo tarafından yönetilen ve Now at Our School çizgi romanından uyarlama olan Güney Kore yapımı bir zombi dizisidir. Lisede geçen dizide, öğrencilerin virüs salgını ile birlikte okulda kapalı kalarak verdikleri hayatta kalma mücadelesini konu almaktadır. Park Solomon, Yoon Chan-young, Cho Yi-hyun gibi oyuncuların yer aldığı gençlik dizisi, korku teması baskın olarak karakter ilişkileri üzerine de temaları içinde barındırıyor. 2022’de ilk sezonu Netflix üzerinden yayınlanan dizinin ikinci sezonunun, 2025 yılında izleyici karşısına çıkacağı konuşuluyor.
Bir zombi dizisine göre korku ve gerilim temasının baskın olmadığını düşünüyorum. Ama karakterlerin iç dünyaları, bu izole durumda yaşadıkları psikoloji ve arkadaşlık ilişkileri üzerine iyi kurgulanan bir dizi olduğunu düşünüyorum. Eğer bu temalara sahip gençlik dizisi seviyorsanız, bu Kore yapımı sizin için keyifle izleyebileceğiniz bir öneri olabilir.
9. The 100 (2014-2020) – Imdb 7.5/10

Kass Morgan’ın aynı adlı roman serisinden uyarlanan Jason Rothenberg tarafından geliştirilmiş Amerikan bilim kurgu- dram dizisidir. The CW’de yayınlanan dizide nükleer bir kıyametten sonra hayatta kalanların yaşadığı Ark isimli istasyonda izole hayatlarını anlatmaktadır. Ardından bir grup genç suçlunun Dünya’ya gönderilmesiyle hikaye derinleşmiştir. Ana karakterler arasında; Eliza Taylor, Bob Morley, Lindsey Morgan, Marie Avgeropoulus gibi oyuncuların yer aldığı dizide hayatta kalma ve izolasyon teması yanı sıra arkadaşlık ilişkileri de baskın bir tema olarak işlenmektedir.
Dizinin karakter gelişimleri oldukça iyi ilerlemiş olsa da dizinin son sezonlarına doğru karakterler arasındaki ilişki dinamiklerinin yeterince güçlü yansıtılmadığını düşünmekteyim. Yer yer çok aşırı dram sahnelerinin olduğunu düşünsem de düşük beklenti ile başladığım bu dizinin beni oldukça şaşırttığını söyleyebilirim.
10. 3% (2016-2020) – Imdb 7.3/10

Pedro Aguilera tarafından kurgulanmış Brezilya yapımı bilim kurgu dizisidir. Distopik bir gelecekte geçen dizinin ana konusu, toplumun bir kısmının yoksulluk içinde yaşadığı ve sadece %3’ünün refah içinde yaşama sansı olduğu bir evreni konu almaktadır. Offshore ve İç Bölge olarak adlandırılan iki bölge yaratılmıştır ve insanlar refah içinde yaşamak için teste tabi tutulurlar. Kadrosunda Bianco Comparato, Joao Miguel ve Michel Gomes gibi oyuncuların bulunduğu dizi, Netflix’te yayımlanmıştır. Bu dizide izolasyon teması sosyal sınıflar üzerinden ele alınır. Dizi boyunca izleyiciler, adalet, eşitlik ve fırsat eşitsizliği kavramlarını da sorgular.
Tema olarak bir kısmın daha elit bir yaşam sürmesi ve diğerlerinin elit yaşam için sürdürdüğü mücadeleler, Açlık Oyunları ve Uyumsuz film serisini hatırlattı. Hikayenin ve karakter analizlerinin yüzeysel kaldığını düşünüyorum. Ama bu konuları işleyen dizileri seviyorsanız tek günde bitirebileceğiniz bir dizi olduğunu söyleyebilirim.
11. Sıcak Kafa (2022) – Imdb 7.1/10

Afşin Kum’un aynı adlı eserinden uyarlanan Türk yapımı dizinin yönetmen koltuğunda Mert Baykal ve Umur Turagay yer almaktadır. Dizi, iletişim yoluyla yayılan bir salgının yaşandığı distopik dünyayı konu almaktadır. Dizi boyunca hastalığa bağışıklığı olan eski bir dilbilimci olan Murat Siyavuş’un (Osman Sonant) hikayesi anlatılmaktadır. Başrollerinde Osman Sonant, Hazal Subaşı, Şevket Çoruh ile birlikte kadrosunda Gonca Vuslateri, Arda Anarat gibi oyuncular yer almaktadır. Netflix’te yayınlanmış olan Sıcak Kafa dizisinin planlanan 2. sezonu iptal edilmiştir.
Türk yapımları içerisinde özgün bir kurguya sahip olduğunu düşünüyorum. Oyuncuların başarılı performansları ile birlikte atmosfer hikaye kurgusu ile oldukça örtüşmektedir. Sadece ikinci sezonunun iptal olmasıyla birlikte dizinin finalinin çok belirsiz bittiğini düşünmekteyim. Ama hikayesi ve kurgusu ile dijitalde yayınlanan diğer Türk dizilerinden farklı olduğunu söyleyebilirim.
12. Into the Night (2020-2021) – Imdb 7.0/10

Polonyalı yazar Jacek Dukaj’ın 2015 yılında yayımlanmış olan The Old Axolotl adlı bilim kurgu romanından uyarlanmıştır. Roman, insanlığın küresel bir felaketten sonra hayatta kalma mücadelesini konu alır. Dizi, bu temayı alarak, dünyanın güneş ışığına maruz kalmasının ölümcül hale geldiği bir senaryoda, bir grup insanın gece boyunca hayatta kalma çabalarını işleyen bir yapıya dönüştürülmüştür. Dizinin kurgulayıcısı Jason George ile birlikte başroller arasında Laurent Capelluto, Mehmet Kurtuluş, Jan Bijvoet yer almaktadır. Dizi boyunca uçaktaki farklı geçmişlere sahip yolcuların verdikleri hayatta kalma mücadelesi ön plandadır.

2022 yılında Netflix üzerinden yayınlanmış olan Türk yapımı Yakamoz S-245 dizisi, Into the Night ile aynı evrende geçmektedir. Her iki bilim kurgu dizisinde de dünyayı tehdit eden ölümcül güneş ışınlarından kaçmaya çalışan bir grubun hikayesi anlatılmaktadır. Yakamoz S-245, Into the Night’ın ikinci sezonunda kısmen kesişen hikayesiyle bağlantılıdır. Umut Aral ve Tolga Karaçelik yönetmenliğindeki dizinin başrolünde Özge Özpirinçci, Meriç Aral,Kıvanç Tatlıtuğ ve Ertan Saban yer almaktadır.
Farklı kültürden karakterleri bir arada bulundurmuş olan Into the Night dizisini ilgi çekici bir hale getiriyor bence. Onun dışında yer yer tekrara düşse ve mantık hataları olsa da ilk sezonun genel temposu ikinci sezona göre oldukça yüksekti. Yakamoz S-246 dizisinin, Into the Night dizisi ile olan evrensel bağlantısı beni izlemeden önce epey heyecanlandırmıştı. Ancak başarılı oyuncuları kadrosunda bulundursa da hikaye derinliği ve olay örgüsü açısından tatmin edemediğini düşünmekteyim.
13. Daybreak (2019) – Imdb 6.7/10

Brian Ralph’ın çizgi romanlarından uyarlanan, Brad Peyton ve Aron Eli Coleite tarafından kurgulanmış olan komedi-drama dizisidir. Dünyanın her yerine nükleer bombalar atılmasıyla başlayan hikayede, çocuklar bu felaketten etkilenmez. Dizi temel olarak 17 yaşındaki lise öğrencisi olan Josh Wheeler’in (Colin Ford) kıyamet sonrası hikayesi etrafında dönmektedir. Kıyamet sonrasında kaybolan sevgilisini arayan Josh’ın birbirine benzemez insanlarla kurduğu Daybreak adlı grubun hikayesi yer yer komedi esintileri barındırmaktadır. Netflix’te yayınlanan dizinin oyuncuları arasında Colin Ford, Alyvia Alyn Lind, Sophie Simnett gibi oyuncular yer almaktadır.
Bu filmin mizahi yaklaşımı diğer kıyamet sonrası konulu dizilerden ayrılmasına neden olduğunu düşünüyorum. Bu komedi ile harmanlanmış izolasyon teması, karakterlerini de ilginç hale getiriyor. Bazı durumların izleyiciye absürt şekilde aktarılmasından dolayı, ciddiyetle işlenen bir kıyamet sonrası teması arayanlar için uygun bir tercih olmayabilir.
14. Under the Dome (2013-2015) – Imdb 6.5/10

Stephen King’in 2009 yılında çıkardığı aynı adlı romanından uyarlanan bu bilim kurgu dizisi, Brian K. Vaughan tarafından kurgulanmıştır. Dizi boyunca Chester’s Mill adındaki bir kasabanın sakinlerinin hikayesi anlatılmaktadır. Bu kasaba aniden dev, şeffaf bir kubbe ile kaplanmasını ve sonrasında yaşananları konu almaktadır. Bu kubbe yüzünden, kasaba sakinlerinin dış dünya ile iletişiminin kesilmesinin ardından, kasabadakilerin izole halde hayatta kalma mücadelesi işlenmiştir. Başrolünde Mike Vogel, Natalie Martinez, Britt Roberson gibi oyuncuların bulunduğu dizi, insanların bu tecrit altında nasıl davrandığını, güç mücadelelerini ve gizemli olayları ele alarak toplumsal dinamikleri keşfeder.
Bu dizi yine çoğu uyarlama yapım gibi biraz yüzeysel kalmış olduğunu düşünüyorum. Bazı karakterler dizide daha pasif bir role sahip olmuşlardır. Daha fazla aksiyona odaklanarak çekilmiş olan dizide karakter analizleri oldukça yüzeyseldir. Yine de dizinin akışı kitaba sadık kalmıştır. Bunun dışında dizinin geneline baktığınızda oldukça heyecanlı bir kurguya sahip olduğunu söyleyebilirim. Tahmin edilebilir kısımları olsa da dizide yaratılan atmosfer oldukça dikkat çekicidir.
15. The Rain (2018-2020) – Imdb 6.3/10

Danimarka yapımı olan bu dizi, Natasha Arthy, Kenneth Kainz tarafından yönetilmiştir. Yağmurla yayılan bir salgının sonrasındaki dünyayı konu almaktadır. Simone (Alba August) ve Rasmus (Lucas Lynggaard Tonnesen) kardeşler, bir konteynıra sığındıktan sonra kendilerine güvenli bir alan aramak için zorlu bir hayatta kalma mücadelesi verirler. Dizi izolasyonla gelen korku ve belirsizlik hissini işlerken aynı zamanda kardeşlerin dışarı çıktığında diğer hayatta kalanlarda etkileşimini işlemektedir. Netflix‘te yayınlanan dizinin başrolünde Alba August, Lucas Lynggaard Tonnesen, Mikael Boe Follin yer almaktadır.
Dizinin hikaye ve olay örgüsünün aynı temalara sahip diğer dizilere göre zayıf kaldığını düşüyorum. Heyecanlı bir senaryoya sahip olsa da temposunun çok düşün olduğundan dolayı potansiyelini tam göremediğimiz bir dizi olduğunu düşünüyorum. Diziyi oldukça seven bir kitle de var. Bu yüzden bir şans verebilirsiniz.