İngiliz Edebiyatı’nın başlangıcı kesin olarak bilinmese de tarihçiler tarafından Orta Çağın başlarında yaklaşık 450 yılından itibaren kabul edilir. Sözlü gelenek ve Beowulf gibi erken yazılı eserlerle İngiliz edebiyatının temelini atan Eski İngilizce Dönemi’nden, günümüze kadar İngiliz edebiyatı, yüzyıllar boyunca gelişmiş ve her dönem farklı edebi stilleri ve toplumsal değişimi yansıtmıştır. Bu yazıda kaleme aldığım İngiliz edebiyatının doğuşunu, ilk yazılı eserlerini, dönemlerini ve en önemli yazar ve şairlerini gelin yakından inceleyelim!
Anglo Sakson Öncesi Dönem

İngiltere’de Anglo Saksonlardan önce Gael ve Kelt kabileleri, MÖ. 1000 yılına kadar yaşamış ve Keltler, Brittonik dili konuşarak druidlerin denetiminde antik dinlerini uygulamışlardır. MÖ. 43’te Romalılar İngiltere’yi işgal etmiş ve MS. 410’a kadar yönetmişlerdir; bu süre zarfında Keltler, Roma kültürünü benimsemişlerdir. Roma İmparatorluğu‘nun çöküşüyle birlikte İngiltere’de önemli bir değişim yaşanmış ve bu dönem Karanlık Çağ olarak adlandırılmıştır, çünkü bu dönemde kayda değer bir tarihsel belge günümüze ulaşmamıştır. Romalılar çekildikten sonra Batı’dan İrlandalılar, Kuzey’den Piktler ve Doğu’dan Cermen kabileleri saldırılar düzenlemiş; 500 yılına gelindiğinde Anglo Saksonlar Britanya’nın büyük kısmını işgal etmiştir. Bu süreç, 1066’daki Norman Fethi‘ne kadar süren Anglo-Sakson Dönemi‘ni başlatmıştır.
Karanlık Çağ’ın en önemli olaylarından biri, 8. ve 9. yüzyılda Vikinglerin İngiltere kıyılarına gerçekleştirdiği saldırılardı. Bu saldırılar, İngiltere’yi büyük ölçüde etkileyerek farklı krallıkların savunma yapmaya çalıştığı bir kargaşa dönemine yol açmıştır. Bu güvensizlik dönemi, aynı zamanda Alfred the Great gibi güçlü liderlerin ortaya çıkmasına ve ülkenin korunması için önemli adımlar atılmasına zemin hazırlamıştır. Vikinglerin ve diğer Cermen kabilelerinin gelişi, Roma ve Kelt gelenekleriyle birleşerek İngiltere’de yeni bir kültürel kimlik oluşturmuştur. Bu dönemde, Eski İngilizce dilinin gelişmesi ve Beowulf gibi destanların yazılmasıyla Anglo-Sakson edebi geleneği önem kazanmıştır. 1066’daki Norman Fethi ise, Karanlık Çağ’ın sonunu ve İngiltere’deki yeni bir dönemin başlangıcını işaret etti.
Anglosakson Dönemi

Roma İmparatorluğu’nun Britanya bölgesine, yani bugünün İngiltere’sine ve burayı yöneten Anglus, Sakson ve Jütlerden oluşan bir grup Cermen kabilesi Anglo-Saksonlar olarak adlandırılır. Britanya’yı yaklaşık dört yüz yıl yöneten Romalılar, buradan çekilir çekilmez bastırdıkları ve kontrol ettikleri bütün kabileler adaya baskın düzenlemeye ve saldırmaya başlamıştır ve sonunda Britanya’nın yönetimini Anglo Saksonlar ele geçirmiştir.
Modern Jutland’dan gelen ve doğu, kuzey ve orta bölgelerini yöneten Anglo Saksonlar, aslen Danimarka’nın güneyinden ve modern Holstein’ın doğusundan gelen, güney ve güneybatı bölgelerini yöneten Saksonlar ve güneydoğudaki Kent’i yöneten Jütler’i içeriyordu. Roma’nın işgalinden önce İngiltere’de Kelt kabileleri yaşıyordu. Keltler, Anglo Sakson döneminde dillerini ve kültürlerini korumaya devam etmişlerdir. Keltlerin dil ve kültürleri günümüzde de canlılığını sürdürmektedir.
İngiliz edebiyatında Anglo Sakson Dönemi, MS 410’dan MS 1066’ya kadar uzanır. Bu dönem İngiltere’nin Karanlık Çağ’ı ile denk gelmesine rağmen, bugün bildiğimiz şekliyle İngiliz kültürünün ve dilinin temel dönemi Anglosakson Dönemi’dir. Anglo-Saksonlar büyük şair bir topluluktu ve bilmecelere de düşkünlerdi ancak eserlerini kayıt altına almadıkları için bu eserler nesilden nesile sözlü olarak aktarılmıştır. 6.yüzyılda Hristiyanlığa geçmeleriyle birlikte eserleri de Romalı rahipler tarafından kayıt altına alınmaya başlamıştır.
İngiliz Edebiyatının Doğuşu

Britanya adasındaki yaşam, Avrupa kıtasında olduğu gibi çok eskilere dayanmamaktadır. Bu nedenle, adadaki toplulukların yazılı edebiyat tarihine bakıldığı zaman diğer topluluklardan daha geç bir dönemde başladığı görülmektedir. Britanya’da ilk yazılı edebiyat örnekleri, Anglo-Saksonlar olarak bilinen Cermen kavimlerinin adaya yerleştiği dönemde, yani Anglo Sakson Dönemi olarak adlandırılan dönemde ortaya çıkmıştır. Roma kayıtlarına göre Anglo Saksonlardan önce Britanya’da yaşayan Keltik – Britonların kendilerine özgü şiir ağırlıklı edebiyatları olduğu bilinse de yazıya aktarılmadıkları için herhangi bir şiir örneği günümüze kadar ulaşmamıştır.
Britanya’da Keltik denilen eski İrlandaca, İskoçca ve Gallerce’nin karışımı olan bir dil konuşuluyordu. Britanya toprakları Germen kabileleri tarafından işgal edildiğinde dilleri de işgal edilmişti. İşgalciler beraberlerinde bir Germen diyalekti (lehçe) olan kendi dillerini ve kendi alfabelerini getirmişlerdir. Bu diyalekt “Angleish” sonraları da “English” olarak bugünkü İngilizcenin temelini oluşturmuştur. Kullandıkları alfabeleri de Runik alfabesiydi ancak bu alfabe yazı amaçlı kullanılmadığından efsane ve hikayelerin kayıtları tutulmamış, sözlü olarak sonraki nesillere aktarılmıştır. Bu yüzden Eski İngilizce ile ilgili birçok bilgi Anglo Sakson Dönemi sonralarında keşişler tarafından Latin alfabesi ile yazılan el yazmalarından edinilmiştir.
Tüm Avrupa’da etkili olan Hristiyanlık, 7.yüzyılda bütün Britanya’ya hakim olmuştur ve kilisenin dili olan Latince, edebiyatın da dili olmuştur. Anglo Sakson Döneminden günümüze kadar tam metin olarak ulaşan eser sayısı az olsa da elde edilen verilerin İngiliz edebiyatına önemli katkıları olmuştur. Yazılı edebiyat geleneğinin Hristiyanlığa geçiş ile arttığı Anglo-Sakson Dönemi, toplumun zamanın getirdiği yeniliklere ayak uydurması ile şiirden düzyazıya ve resmi kayıtlara kadar pek çok farklı alanda eserlerin üretildiği dönem olmuştur. Özellikle o döneme ait her türden şiir örneği bulunabilmektedir. Antik Dönemden beri Batı toplumlarında yer bulan epik şiir, tarihi gerçekliklere dayanan savaş şiiri, Avrupa ülkelerinde hızla kabul edilen Hristiyanlığın getirisi olarak dini şiirler ve daha duygusal, hatta kişisel konuların işlendiği ağıt türündeki eserler Anglo-Sakson İngiliz Edebiyatının çeşitliliğini gözler önüne sermektedir. Şiir türünün yanı sıra, Roma İmparatorluğu’nun Avrupa kültürüne mirası olarak görülebilecek kayıt tutma geleneği ile hem din tarihi hem de toplum tarihi ile ilgili önemli olaylar belgelenmiştir.
Vikinglerin MS 793’te İngiltere’ye düzenledikleri baskında, Anglo Sakson edebiyatını barındıran tüm manastırlar ve kütüphaneler yok edilmiştir. Bu saldırılar sonrası oluşan hasar, Kral Alfred’in saltanatı sırasında onarılmaya başlanmıştır. Anglo-Sakson döneminde manastırlar yeniden canlandırılmış ve İngilizce öğrenimi teşvik edilmiştir. Eski İngilizce şiirlerin dört cildi de bu döneme aittir: Junius Elyazması, Beowulf Elyazması, Vercelli Kitabı ve Exeter Kitabı. Bu ciltler, farklı geçmişlere sahip bilinmeyen şairler tarafından yazılmış şiirler içerir. Dönemin arşivlerinin iyi muhafaza edilememesi ve ilerleyen yüzyıllarda İngiltere’de meydana gelen yangınlar, birçok eserin kısmen veya tamamen yok olmasına neden olmuştur. Bu durum, çağdaş okuyucunun Anglo-Sakson toplumuna ışık tutabilecek eserlere ulaşmasında sorunlar yaratmıştır.
İngiliz Edebiyatının İlk Yazılı Eserleri

İngilizce olarak anlatılan ve söylenen ilk öyküler ve şiirlerle ilgili hiçbir kayıt bulunmadığıdan bu konuda çok az şey bilinmektedir. Bu nedenle en eski edebiyat örneklerine 10. yüzyılda yazılmış olan el yazmalarında rastlanır. Bu el yazmalarındaki şiirler 7. ve 8. yüzyıllardan kalan örneklerdir. Bu örneklerin en önemlisi uzun bir şiir olan Beowulf destanıdır.
Beowulf şiirinden başka, diğer önemli şiirler arasında efendisini yitiren bir adamın yalnızlığını anlatan The Wanderer (Gezgin) ve denizciliğin zorluklarını dile getiren The Seafarer (Gemici) sayılabilir. Ayrıca, Northumberland manastırında yazılmış bazı dini şiirler de vardır. İsmi bilinen ilk şair Caedmon, 7. yüzyılda yaşamış; kuzeyli, kendi halinde bir sığırtmaçtı. Caedmon’un yapıtlarından günümüze kalan tek örnek, rüyasında gördüğü meleğin isteği üzerine yazdığı Hymn of Creation (Yaratılış İlahisi) adlı kısa şiirdir. Aziz Bede isimli keşiş ise 8.yüzyılın başlarında İngiltere tarihini ilk kez yazılı olarak Latince yazmıştır. Bu eserin adı Historia Ecclesiastica Gentis Anglorum (Anglosakson Halkının Kilisevi Tarihi) olarak bilinir.
Manastırlar; Vikinglerin saldırıları sonucu yıkıldıktan sonra 871 yılında tahta çıkan Kral Büyük Alfred, bilginlerin sayısının azaldığını görmüştür. Eğitimin yaygınlaştırmakta kararlı olan Alfred, yurttaşlarının kendi dillerinde okuma yazmayı öğrenmelerini istiyordu. Bu nedenle Latince yapıtların İngilizceye çevrilmesine ve 890 yılından başlayarak her yılın olaylarının kaydını tutan Anglo – Sakson Chronicle’m (Anglosakson Vakayinamesi) yazılmasına ön ayak olmuştur. 1066 yılında Norman İstilası ile beraber İngiltere’ye değişik görüşler, değişik anlatım biçimleri ve Roland’ın Şarkısı gibi şövalyelik öyküleri de girmiştir. Sarayda yaşayanlar ve soylular Norman Fransızcası konuşuyor, Latince bilim dalı olarak varlığını sürdürüyorken sıradan vatandaşlar da türkülerinde ve öykülerinde İngilizceyi kullanıyorlardı.
Anglo Sakson Sonrası Dönem

Orta Çağ, İngiliz tarihinin en uzun dönemlerinden biri olarak kabul edilir ve tarihçiler tarafından Erken, Orta ve Geç dönemler olarak üçe ayrılır. 1066’daki Norman İstilası ile başlayan bu süreç, birçok tarihçi tarafından “gerçek” Orta Çağ Dönemi olarak görülür. Bu dönem; İngiltere’nin dil, kültür ve yaşam tarzında büyük değişimlere yol açmıştır.
Normanlar, Fransa’dan Britanya’ya gelerek Anglo–Sakson topluluklarıyla bir arada yaşamış ve bu yeni melez kültür Anglo–Norman olarak adlandırılmıştır. Bu adlandırma, aynı zamanda 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar süren dönemin ismidir. Fransız kültürü ve dili bu süreçte yönetim, edebiyat ve toplum üzerinde baskın hale gelmiştir. Norman Dükü’nün Britanya’yı fethinden sonra kral sıfatıyla ilk icraatı, Anglo-Sakson topraklarını Norman asilzadelerine dağıtarak onları Anglo-Sakson lordlarına dönüştürmek olmuştur. Bu durum, Fransızcanın saray dili ve edebiyat üzerindeki etkisini artırmıştır. 11. yüzyıl, birbirinden farklı iki kültürün bir arada yaşamayı öğrendiği bir geçiş dönemi olarak öne çıkar. Bu nedenle, 12. yüzyıldan itibaren üretilen eserlerde Fransızca etkisi görülmüş ve bu dil, Anglo–Norman dili olarak adlandırılmıştır. Anglo-Norman dili, Orta Çağ İngiltere’sinin edebiyat ve kültür mirasının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
14. yüzyılda İtalya’da başlayıp 15. yüzyılın sonlarında İngiltere’ye ulaşan Rönesans Çağı, Orta Çağ’da hâkim olan dini doktrinlerden uzaklaşıp insan merkezli bir varoluş anlayışının yükseldiği bir dönemdir. Düşünce ve felsefenin yeniden canlandığı bu dönemde, entelektüeller Hümanizmi benimsemiş ve insanın değerine, kendi kaderini şekillendirme gücüne odaklanmıştır. Yazılı kültürün güçlenmesiyle Antik Yunan ve Roma klasiklerine olan ilgi artmış, bu durum Tudor Hanedanı‘nın yükselişi ve Anglikan Kilisesi’nin kurulması gibi siyasi ve dini dönüşümlerle birleşmiştir. Bu süreç, şiirde yeni temaların ve bakış açılarının doğmasına zemin hazırlamıştır. 16. yüzyıl İngiltere’si, tiyatronun “altın çağı” olarak anılmasının yanı sıra; sone, pastoral, epik şiir, madrigal gibi farklı şiir türlerinin ve serbest vezin kullanımının yaygınlaştığı bir dönem olmuştur. John Donne, George Herbert ve Andrew Marvell gibi yenilikçi şairler; özgür düşünce biçimleri ve mevcut sınırları yıkma arzularıyla zamanlarının dogmalarını sorgulamış ve edebiyata yeni bir soluk getirmiştir.
Rönesans şiirinin çok katmanlı yapısı, 1550-1660 yılları arasındaki edebiyatı hem estetik hem de düşünsel açıdan zenginleştirmiştir. Bu dönemin şiirleri, yalnızca birer ifade aracı değil; aynı zamanda sosyal ve entelektüel dokuyu yansıtan ve şekillendiren birer aynadır. Rönesans şairleri, ürettikleri eserlerle kendi çağlarının sınırlarını aşmış, edebiyatın geleceğine ilham kaynağı olmuştur. Rönesans şiirinin kalıcı etkisi, İngiliz edebiyatının gelişimindeki derin izlerde ve nesiller boyu süren edebi mirasında görülmektedir.
Rönesans Dönemi ile ilgili daha detaylı bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz!
İngiliz Edebiyatı Dönemleri ve En Önemli Yazarları

Eski İngilizce döneminden, postmodern dönemin dinamik ve parçalanmış manzarasına kadar İngiliz edebiyatı, yüzyıllar boyunca ilerlemiş ve her dönem farklı edebi stilleri ve toplumsal değişimi yansıtmıştır. Anglo Sakson Dönemi ile birlikte yazılı edebiyata geçilmiş, 15.yüzyıla kadar devam eden Orta İngilizce Dönemi, İngiltere’nin dilinde, kültüründe ve yaşam tarzında büyük değişmelere tanık olarak bugünün “modern” İngilizcesinin bir biçimi olarak tanımlanabilmiştir. Rönesans ve Aydınlanma Dönemleri’nde, sanat yeniden canlanmış eleştirel ve edebi bir tarz ve birçok entelektüelin paylaştığı belirli bir dünya görüşü olan Aydınlanma gibi fikirler bu çağlarda savunulmuştur.
Sanayi Devrimi ve Fransız İhtilali’nin bir sonucu olarak ortaya çıkan Romantizm Dönemi; Avrupa’da edebiyatı, müziği, felsefeyi ve sanatı etkileyen entelektüel bir akım olmuştur. Bu akımın sanatçıları; doğadan çocuğa, paradan inanca kadar birçok konuda alışılagelmiş kavramları yeniden yaratmıştır.
Kraliçe Victoria’nın 1837’de tahta çıkmasıyla başlayan Victoria Dönemi, tüm İngiliz ve dünya edebiyatında en popüler, etkili ve üretken dönem olma konusunda Romantik Dönem ile bir rekabet içinde bulunmuştur. Dönemin yazarları romanlarında toplumsal sınıf sorunları, ahlaki değerleri ve Sanayi Devrimi’nin toplum üzerindeki etkilerini vurgulamıştır.
Modern ve Postmodern Dönemler, I.ve II. Dünya Savaşları’nın sona ermesinden günümüze kadar gelmiştir. Modern Dönemin yazarları; anlatı, şiir ve dramayı kapsayan konu, stil ve anlatım biçimlerinde yenilikçi yaklaşımlar denemişlerdir. Postmodern Dönem ise Modern Döneme bir tepki olarak olarak ortaya çıkmıştır.
İngiliz Edebiyatı başlangıcından günümüze kadar dünya edebiyatına birçok önemli yazar kazandırmıştır. Hepimizin çok iyi tanıdığı ve eserlerini okuduğumuz Wiiliam Shakespeare, William Wordsworth, Charles Dickens, Thomas Hardy, Jane Austen, Bronte Kardeşler, George Elliot (Mary Ann Evans) yazdıkları eserleriyle İngiliz Edebiyatı dönemlerinin en önemli yazarlarıdır.
Kaynakça:
- Sidhwa, Bapsi. “The Anglo Saxson Period: Literature and History”. literatureandcriticism. 25.12.2024. Web. 30.12.2024
- Albayrak, Gökhan. “Ana Hatlarıyla İngiliz Edebiyatı: Anglo – Sakson DönemindenÇağdaş İngiliz Edebiyatına”. 2023. Sayfa: 3,13, 15
- İvgin, Ümit. “İngiliz Edebiyatı Tarihi”. umitivgin.wordpress. Web. 03.01.2025.
- Burgess, Adam. “A Brief History of English Literature”. thoughtco. Web. 15.05.2024. Erişim: 05.01.2025
- “İngiliz Edebiyatına Giriş”. taa-adana.org.tr. 25.10.2024. Web. 05.01.2025
- Koca, Özlem Merve. “İngiliz Edebiyatı”. prezi.com. 26.02.2020. Web. 05.01.2025.
- Ülker, Burcu. “İngiliz Edebiyatının En Önemli Yazar ve Şairleri”. kayiprihtim. 15.01.2024. Web. 08.01.2025
Kapak Görseli: byarcadia.org