Lord Frederic Leighton, 3 Aralık 1830’ da Scarborough, Birleşik Krallık’ta doğdu ve yine 25 Ocak 1896 tarihinde Londra, Birleşik Krallık’ta öldü. Yorkshire, Scarborough’da tıpla ilgilenen bir ailede büyüdü. Babası ve büyükbabası doktordu. Büyükbabası büyük bir servet sahibiydi ve aynı zamanda Rus Kraliyet ailesinin doktoruydu.

Leighton ailesi tarafından bu servet sayesinde hep desteklendi. Fakat ailesinin sanatta seçkin olamadığı sürece; onu küçümseyeceğine dair söylentileri vardı. Ailesi Leighton’a her imkanı sağlıyordu ve bunun yanında kariyerinde seçkin olmasını bekliyorlardı.

17 yaşındayken, Frankfurt’ta filozof Arthur Schopenhauer’la tanıştı ve portresini çizdi. 24 yaşındayken Floransa’da Accademia di Belle Arti’de okudu. Leighton Avrupa’ da sanat eğitimlerini tamamlayıp Londra’ya döndüğünde kendine bir ev inşa ettirdi. Evin inşasını George Aitchison üstlenmişti. Aitchison ile İtalya’ da tanışıp çok yakın arkadaş olmuşlardı. “Leighton House Müzesi” öncesinde aslında eviydi. Ve içinde Akdeniz, Orta ve Uzak Doğu’dan gelen seramik, tekstil ve İznik Çinisi koleksiyonları vardı. Bu koleksiyonları Leighton öldüğünde, kardeşleri evi müze yapmak için satmak zorunda kaldılar. Daha sonra orijinal koleksiyonlar tekrardan müzede sergilenmeye başlandı.

LEİGHTON’UN SANATÇI KİŞİLİĞİ
1878 ve 1896 yılları arasında “Sir Frederic Leighton” olarak bilinen İngiliz, ressam ve heykeltıraştı. 19. Yüzyılın en ünlü İngiliz sanatçılarından biriydi. İncil, Eski Roma ve Yunan dönemi konularını resmediyordu.
Leighton, 1878’de Windsor’da şövalye ilan edildi. 1896 Yeni Yıl Onur Ödülü’nde bir “lordluk” verilen ilk ressamdı. Leighton tarihin en kısa süreli “soylu” ünvanını alan sanatçıydı. Soylu ünvanını aldıktan bir gün sonra vefat etti.


Flaming June (1895) adlı eserinde olduğu gibi, İncil ve mitolojik sahnelerin Neoklasik tasvirleriyle tanınan bir ressamdı. Viktorya dönemi sanatçı, büyük ölçekli bitmiş çalışmalarına hazırlık olarak birçok yağlı boya çalışması yaptı ve konuları için sık sık Orta Doğu ve İtalya’ya seyahat etti.
”Sanat, yaşam ve doğa fenomenlerinden duyduğumuz hazzın ifadesi ve başkalarıyla iletişim kurma ve bu hazzı sürdürme çabasıdır.”
Sanatçı kişiliğinin yanında seyahat etmeyi de çok seven Leighton, annesinin ısrarıyla Avrupa’da daha fazla zaman geçirdi ve bu süreçte Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca öğrendi. 1857’de 27 yaşındayken Afrika’ya ilk seyahatini yaptı ve Cezayir’i ziyaret etti. Sonunda, 1877’de Sicilya’nın Palermo kentindeki La Zisa adlı bir 12. Yüzyıl Arap-Norman sarayından esinlenen Arap Salonu’nun inşasına öncülük edecekti.”

SOYLU OLMA MACERASI
Leighton, 1855’te Kraliçe Victoria’nın ilk tablosunu satın almasıyla “sanatta seçkin” olmayı başardı ve 1878’de Kraliyet Sanat Akademisi’nin Başkanı olarak mesleğinin zirvesine ulaştı. Hiç evlenmedi ve 1896’da kalp yetmezliğinden ölmeden hemen önce, soylulaştırıldı ve Frederic, Lord Leighton,“Stretton Baronu” oldu. Bu onura layık görülen tek İngiliz sanatçıdır ve St. Paul Katedrali’ne gömülmüştür.


KAYNAKÇA:
https://www.frederic-leighton.org/biography.html
https://www.wikiart.org/en/frederic-leighton/flaming-june-1895