“özgürlük her sabah uyandığında aynı şeyleri yapabilmektir”
Kitapta dışarıdan hayatı çok normal ve sakin görünen Tuna’nın hayatı anlatılır. Tuna bir edebiyat öğretmenidir, Meriç adında doktor bir karısı ve Kumral adında da bir kedisi vardır. Günleri genellikle sıradan geçiyordur. Ta ki o salı sabahına kadar.
Tuna bir salı sabahı uyandığında gazetede bu hayatta en sevdiği insanın, Ada’nın bir katil zanlısı olduğunu okur. Daha olayın şokunu atlatamadan kapıya gelen askerlerden ülkede iç savaş çıktığını, seferberlik ilan edildiğini bu yüzden de kendisinin tekrar askere çağırıldığını öğrenir.
“ ah mabel hep güçlü olmak zorunda kalmamız ne yorucu”
Kitapta ara ara Tuna’nın geçmişi onun ağzından anlatılır. Kuzguncuk, Ada, Aras,Meriç… Anılarının en başında biricik Ada’sı vardır tabiki. Tuna çocukluğundan beri Ada’ya aşıktır fakat daha erkeksi kişiliğiyle Tuna’nın abisi Aras, Ada’yı daha çok etkiler ve ikisi Tuna’nın gözü önünde aşk yaşamaya başlar. Aras’ın beklenmedik ölümünden sonra ise hiçbir şey eskisi gibi olmamıştır. Ada, Aras’ı sonsuza kadar içinde yaşatır. Ve Tuna da aşkını hep içinde saklar. Ada her ne kadar bunu bilse de bilmemezlikten gelir. Tuna’ya Mabel ismini takar. Ve onu hep Mabel diye çağırır…
Kitabın sonlarına doğru ise kitaptaki her karakterin ağzından yazılmış bir bölüm vardır. Bu bölüm sayesinde olayları sadece Tuna’nın bakış açısından değerlendirmemiş oluyoruz.
“hiç kimseyle hemfikir değilim artık, kendimle bile”
Tuna bir türlü iç savaş gerçeğini kabul edemez ve sürekli bunun bir rüya olduğunu, beyninin ona bir oyun oynadığını, uyanınca her şeyin geçeceğini düşünür. Fakat bir türlü uyanamaz. Öte yandan Tuna’nın annesi, Tuna’nın bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatır. Peki ya gerçek hangisidir? Ortada gerçekten bir iç savaş var mı? Yoksa Tuna’nın düşündüğü gibi bunlar bir rüya mı ya da Tuna’nın annesinin anlattığı gibi Tuna ambulansla hastaneye mi götürüldü?
“Kitap gibi konuşuyorsunuz!” diye bağırdım. “Ama ben bir kitap sayfası değilim, anlamıyor musunuz!”
Son olarak kesinliği tam olmamakla birlikte, kitaptaki şair dayının Attila İlhan, Ada’nın annesinin Çorpan İlhan, babasının ise Sadri Alışık olduğu söylenmekte. Buket Uzuner bir röportajında Attila İlhan’ın kendisini çok etkilediğini o yüzden bu kitabın ona ithaf edildiğini söylemiş.
Kaynakça: kitapcafe.com
Kumral Ada Mavi Tuna kitap
Eserozetleri.com
