Everest Yayınları, 1900. kitabını yayımlamanın mutluluğunu yaşayadursun şairimiz Behçet Necatigil, usta yazar Hilmi Yavuz‘un bakışıyla bir kez daha kitaplığımıza girmeye hazırlanıyor.
1936 doğumlu yazar, eleştirmen, gazeteci Hilmi Yavuz, Kabataş Erkek Lisesi’nden hocası olan Behçet Necatigil’i anlatan eseri “Behçet Hoca”yı yayımladı. Daha evvel kimsenin bilmediği anılar ve fotoğrafların da yer aldığı kitap, aynı zamanda Everest Yayınları’nın bastığı 1900. eser.
Kitaptan bir bölüm;
Hoca’daki ‘yarımlık’ duygusu, bir ‘insanlık durumu’dur. Ayşe Sarısayın’ın, ‘Hoca’ için yazdığı kitaba Her şey Yarım Hâlâ adını vermesi rastlantı değildir.
İnsanlık durumu, evet! Lisedeyken de tanık olmuşumdur: Hoca, tahtaya üç dize yazar, ders sonudur ve handiyse teneffüs zili çalacaktır:
Kim olsa kırar yayı bir kere fazla gerse
Aşkın bana cinnetin zevkini tattıracak
Seni her tahayyülüm eğer böyle giderse
Kimindir bu dizeler? Hoca, ne münasebetle yazmıştır bu dizeleri tahtaya? Bilinmez. Yarım bırakılmıştır!
Kapıdan çıkar çıkmaz yetişirsiniz Hoca’ya;- hızlı yürüyordur, çantasını sallayarak.
“Hocam kimin bu şiir?”
“Git, bul!”
Yanıt budur.
Gider bulursunuz, ama sadece şairin kim olduğunu. Cevdet Kudret’tir. Beyazıt’ta, Sahaflar’dan… Sahaflar o sırada Beyazıt Camii avlusundadır geçici olarak. Çarşı yanmıştır ve yenisi inşa edilmektedir. Sahaf Nizameddin Aktuç’tan [bu arada Aktuç’un Yenişehirli Avnî’nin torunu olduğunu da öğrenmişsinizdir!] Birinci Perde’yi, 2 liraya almışsınızdır. Yıl 1953’tür.
Necatigil, Cevdet Kudret için şöyle der: “Hele ilk gençliğimin ruhuma en yakın şairi Cevdet Kudret’in şiirlerinin, üzerimde 1933 yılından itibaren bütün bütün tesiri görüldü. O yıldan sonra yazmaya başladım: Bedbin soneler, ölüm, aşk şiirleri yazmaya başladım.”
Ve şu: “Biz şiire başladığımız yıllarda Ahmet Muhip, Cahit Sıtkı Tarancı gençler arasında en sevilen şair olarak önümüzdeydiler. Ama ben asıl ‘Yedi Meşale’ şairlerini, onlar içinde Ziya Osman Saba, Cevdet Kudret ve Yaşar Nabi’yi çok beğenirdim. Hatta lise 1. sınıfta iken Cevdet Kudret’in şiirlerine benzetmek dileğiyle birçok soneler yazdığımı hatırlıyorum.”
Peki Hoca, ne amaçla yazmıştır tahtaya o dizeleri? Onu çok daha sonra Hoca’nın ‘Yay’ şiirini okuduğunuzda anlarsınız:
Yayı fazla germe
Kıracaksın…