“Ben ne bir sanatçı, ne de bir şairim. Ben bir sisim; her şeyi örten ancak hiçbir zaman bir araya getiremeyen bir sis.”
Halil Cibran
- “Kendi uyanışları içinde diyorlar ki, “Sen ve içinde yaşadığın dünya/ bir kum tanesinden başka bir şey değilsiniz/uçsuz bucaksız bir denizin/uçsuz bucaksız sahilinde” Ben de benim rüyamın içinde/ diyorum ki onlara, “O uçsuz bucaksız deniz benim/ ve bildiğiniz bütün alemler de kum tanelerinden ibaret/ benim uçsuz bucaksız sahilimde” (sf. 3)
- “Yalnız bir kere dilsiz kaldım, biri bana “Kimsin sen?” diye sorduğu zaman.” (sf.4)
- “Tanrı’nın ilk düşüncesinden melek taifesi doğdu. Tanrı’nın ilk kelimesinden de insan” (sf.4)
- “Kendimi gerçekleştirmek istiyorum şimdi. Fakat üzerinde akıl sahibi yaratıkların yaşadığı bir gezegene dönüşmedikçe ben, nasıl yapabilirim ki bunu? Amacı bu değil mi, her insanın?” (sf.6)
- “Bir kum tanesinin çerçevesinde/ inşa edilmiş bir tapınaktır / inci dediğimiz taş. Hangi tutku,/ hangi hasret inşa etmiş, bizim tenlerimizi, peki, / ve ne tanesi çerçevesinde?” (sf.6)
- “Bana sessizlik verin, sizin için geceyi yerinden oynatayım” (sf.7)
- “Ruhumla tenim birbirini sevip de/evlendikleri zaman/ikinci kez doğdum hayatta.” (sf.7)
- “Hatırlama, başka veçheleri yanında,/ bir de, geçmiş, şimdi ve gelecek,/ bir buluşma biçimidir, ayrıca. Ve unutkanlık da bir özgürlük biçimi, özgürleşme biçimi.” (sf. 9)
- “Ezelden, ebede akan/ bir ışık ırmağıdır, insanlık.” (sf.11)
- “Kimse gece patikasını kat etmeden/ Tan vaktine erişemez” (sf.12)
- “Mutlak hakikatin cahiliyim. Fakat bu cehaletimin de önünde eğiliyorum; bu eğilmede saklı benim onurum ve ödülüm.” (sf.15)
- “İnsanın ulaşabileceği şeyle, hayal gücü arasında, küçük ya da büyük her zaman bir uçurum vardır ve bu uçurum ancak tutkuyla aşılabilir.” (sf.15)
- “Bir annenin içinde sessiz yatan şarkı, çocuğunun dudaklarında sese kavuşur.” (sf.33)
- “Kırılmadan nasıl mührü bozulabilir, nasıl kilidi açılabilir kalbimin?” (sf.39)
- “Gerçekten adil olan, kendini de yarı yarıya suçlu hissedendir, sizin suçlarınızdan.” (sf.49)
- “Ün, ışığın önünde dikilen tutkunun gölgesidir.” (sf.69)
- “Bildiklerinizin sonuna ulaştığınızda, hissettiklerinizin başlangıcında olacaksınız.” (sf.73)
- “Büyük insanın iki kalbi olur, biri kanar durur, öteki dayanır, sabırla bu acıya.” (sf.97)
- “Sanat, doğadan ebediyete doğru atılmış bir adımdır.” (sf.103)
- “Dilin içinde hapsettiğim her düşünceyi yapıp ettiklerimle özgürlüğüne kavuşturmam gerekir.” (sf.107)
Kapı Yayınları, 2012
Türkçe Çeviri: Cahit Koytak