Fransız şair, deneme yazarı ve sanat eleştirmeni Charles Baudelaire 19. yüzyıl ve sonrasındaki edebiyat dünyasına damgasını vuran önemli isimlerinden biridir. Sadece yazmakla kalmamış aynı zamanda Edgar Allan Poe’nun eserlerini çevirmiştir. Rimbaud’un “İlk göreğen, ozanlar kralı, gerçek bir tanrı” dediği Baudelaire hem Avrupa’da hem de Türkiye’de birçok şaire ilham vermiştir. En ünlü eseri olan lirik tarzdaki Les Fleurs du mal yani Kötülük Çiçekleri kitabından bazı kısımları ölüm yıl dönümü anısına derledik. İyi ki bu dünyadan geçtin Baudelaire!
- “Şurası gerçek ki Tanrım, onurumuzdan
Verebildiğimiz en iyi kanıt, bu tutkun
Hıçkırıktır hep, çağdan çağa akaduran,
Varır, kıyısında diner sonsuzluğun!”
(s. 12) - “Ben kötü keşişe bir mezardır ki ruhum,
İçinde ezelden beri döner dururum.”
(s. 13)
- “Özgür insan, seveceksin denizi hep sen!
Deniz aynan senin; ruhunu seyredersin
Onun sonu gelmez dalgalarında, derin
Bir uçurum senin yüreğin de gerçekten.”
(s. 17) - “Güzelim, ölümlüler! Ben taştan düş gibi,
Bu herkesin incindiği göğsümse, bana,
Düşündüreyim diye verilmiş ozana
Madde gibi dilsiz, ölümsüz bir sevgiyi.”
(s. 19) - “Asya’sı hazla baygın, Afrika’sı kavuran
Bütün bir uzak dünya, ölmüş gibi, yok gibi,
Senin derinliğinde yaşar, kokulu orman!
Nasıl gönüller varsa müzikte gezip tozan,
Senin kokunda yüzer benim gönlüm, sevgili.”
(s. 24) - “Elimdedir o mutlu süreleri diriltmek,
Yaşarım geçmişimi yanına diz çöker de.
Bulunur mu aransa nazlı güzelliğin, tek
Sevgili yüreğinden, bağrından ayrı yerde?”
(s. 32) - “Nerdendir, diyordunuz, bu garip hüzün sizde,
Çıplak, kara kayaya yükselen deniz gibi?”
-Bağ bozumu bitmeyegörsün yüreğimizde,
Bir yük olur yaşamak. Bu herkesin bildiği”
(s. 37) - “Acıdır dinlemek, tatlı da, kış geceleri
Çırpınarak tüten ocağın bir köşesinde,
Uzak anıları, ki usulca döner geri
Sisler arasında çalan çanların sesinde”
(s. 62) - “Katlan, yürek; ağır uykuna dal şimdiden.Yenilmiş, bitkin ruh! Koca serseri, sana
Artık ne uğraşıdan tat var, ne de sevgiden.”
(s. 67) - “Birçokları daha bilmedi nedir tadı
Sıcak bir yuvanın, onlar hiç yaşamadı!”
(s. 84) - “Gördüğüm hep masalımsı taşlar,
Büyülü denizlerdi; gördüğüm
Kendi yansıttıklarıyla parlar
Uçsuz bucaksız aynalardı tüm!”
(s. 87) - “Seven kadının o garip bakışı var ya,
Sere serpe yıkansın diye güzelliği
Dalgalı ayın titrek göle gönderdiği
Beyaz ışın gibi bize doğru kayar ya”
(s. 94) - “Ama gerçek yolcular gitmek için giderler;
Yürekleri balonlar gibidir, hafifçecik;
Ve, niçin olduğunu bilmeden, ‘Gitsek!’ derler,
Yazgıları önünde boyunları hep eğik.”
(s. 127) - “Ama gözün, kaptırmadan kendini,
Uçurumlara dalmayı bilirse,
Oku beni, öğren sevmeyi beni.”
(s. 135) - “Ve ruhum, hep böyle bir baş dönmesinin tuttuğu,
Nasıl kıskanması hiçlikteki duygusuzluğu.”
(s. 142) - “Ölümden daha tatlı bir uykuya varsam!
Uyuyuversem! Benim neyime yaşamak”
(s. 153) - “Acı çeken yolcunun biri
Sana değip geçse yolundan,
Gider omzundan, kolundan
Taşan pırıltıyla dipdiri.”
(s. 154) - “Çöle ve denize ta gönülden vurgunum;
Gülüp geçerim yasta, ağlarım şölende,
Ve en kekre şarapta hoş bir tat bulurum;
Bana sık sık yalan gelir olup bitenler,
Çukura düşerim göğe göz gezdirirken.
Ama avutur Ses: ‘Sakla düşlerini,’ der,
‘Delinin düşü güzeldir Bilgeninkinden!”
(s. 159)
Charles Baudelaire, Kötülük Çiçekleri
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sait Maden, 6. Basım