Rönesans kelime olarak yenidendoğuş anlamına gelmektedir. Kendine gelme ve eski canlılığını yeniden kazanmış, daha iyi bir duruma gelişmiş anlamı taşır. Rönesans Fransa da kralların desteğiyle başlamış, yenilik hareketleri birçok alanda etkisini göstermiştir.
Bu dönemde Fransız hümanistleri 1253 tarihinde teolog Robert De Sorbon tarafından kurulan College De Sorbonne (Sorbonne Üniversitesi) etrafında toplanmaya başladılar. Çoğunluğunu bilim insanlarının oluşturduğu topluluk Ortaçağda anlaşılmaz bir dil ile aktarılan Eski Yunan ve Roma eserlerinin asıllarını bularak bilimde araştırma” ve “eleştirme” dönemine geçiş yaptılar. Bu araştırmalar sonucunda eski ünlü yazarlardan tarihe, toplum ahlak ve yaşayışına ait bilgiler öğrenilmiştir. Üniversite çalışmaları ile birlikte hümanizmde tam gelişme sağlandı. Dönemin kralı I.François bu üniversite de Latince, Yunanca ve İbranice olmak üzere üç kürsü açtırdı.
Dönemin öncüleri Jean Calven, Pierre de Ronsard, François Rabelais, François Villon ve Montaigne olmuştur.
Jean Calven 1509 1564 Fransız teolog din bilgini Hristiyanlığın Kuruluş Temelleri adlı eseriyle dini o zamana kadar bilinen kabul edilen temellerden farklılarına dayandırmıştır Vaftiz törenlerinde kesilen kurbanların azaltılmasını dini törenlerin kaldırılmasını kaderciliği ve İncilin tek otorite olduğu kiliseye değil tanrıya iman etmenin doğru olduğunu savunmuşturPierre De Ronsard 1524 1585 Fransız şair Pleiade Okulunun kurucusudur Ronsard Fransız Protestanları ile Katolikleri arasındaki iç savaştan etkilenerek yazdığı Discours Des Miseres De Ce Temps Zamanımızın Sefaleti Üzerine Konuşmalaradlı eserinde din ve siyaset konusundaki görüşlerini belirtmiştir Institution Pour Iadolesence Du Roi Kralın Yetişmesi İçin Eğitimadlı eseri kralın görevleri üzerine eğitici bir şiirdir Remonstrance Au Peuple De Fran ce Fransız Halkına Uyarı adlı eseri ise kilisenin reformlara ihtiyacı olduğunu kabul etmiş ama din ile inancı özdeşleştiren Calvencilik akımına şiddetle karşı çıkmıştırFrançois Rabelais 1494 1553 Fransız yazar Ortaçağ yobazlığına karşı çıkmış hümanizmi düşünce özgürlüğünü hoşgörüyü usçuluğu akılcılık savunmuştur Rabelaisnin yapıtlarının ana teması yazarı bilinmeyen bir öyküden oluşur İletilmek istenen bildiri güldürü şeklinde aktarılır Böyle bir güldürü çerçevesi hem dönemin bağnazlıklarından kaynaklanan baskılardan ve sansürden kurtulmak için hem de Rabelaisnin engin düş gücünü yergilerle donatarak aktarabileceği bir ortam yaratmak için elverişli olmuştur Böylelikle o dönemin anlayışına aykırı doğaya yönelik ve yapmacıklara direnen güler yüzlü bir yaşam görüşü ortaya çıkmıştır
François Villon 1431 Yazarın bilinen iki yapıtı ve on beş kadar ayrı şiiri vardır Le Petit Testament Küçük Vasiyetname adlı eserinde 15yy Fransiz toplumunun bütün özellikleri görülebilir ve yapıtta gerçekçilik ile lirizm yergiyle mizah bir aradadır Le Grand Testament Büyük Vasiyetnameadlı eserinde ise yazar kişisel duygularını aktarır yaşamını boşa harcadığından yakınıp çektiği acıları dile getirir Bu eserdeki lirizm ve duygusallık kolay erişilemeyecek düzeydedir Villonun şiirleri o dönemi çeşitli yönleriyle yansıtmaktadır
MONTAIGNE 1533 1592 Montaigne dünya edebiyatında deneme türünün ilk örneklerini vermiş ve bu türün kurucusu kabul edilmiştir İnsanı özellikle de kendini büyük bir açık sözlülükle anlattığı dünya edebiyatının başyapıtlarından olan Expérience Denemeler adlı yapıtı için Ben kitabımı yazdığım kadar kitabım da beni yazdı demiştir
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
İnsanın kendini eğitmesi, araştırması ve en önemlisi sorgulaması kadar güzel bir şeyin olmadığı dersini veren Orta Çağ Avrupası'ndan bir soru: “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz?”
Cronenberg’in Crash filminde beden, arzu ve makina birleşir; kaza, hem haz hem dönüşüm alanına dönüşür. Film, gerçekliğin simülakra evrildiği bir evren çizer.