Ray Bradbury‘in ilk defa 1953 yılında basılan Fahrenheit 451 kitabı, baskıcı bir gelecek toplumunun anlatıldığı bu kitap aynı zamanda distopya olarak da sınıflandırılabilir. Bu distopyadan 13 alıntıyı sizlerle paylaşıyoruz.
- Bir kadın kitaplar uğruna yanabiliyorsa, kitapların içinde bir şeyler olmalı..
- İyi yazarlar genellikle hayatın gerçeklerine dokunurlardı. Bu bakımdan kitaplardan neden bu kadar nefret edildiğini, korkulduğunu anlıyor musunuz? Hayatın gerçek yönlerini veriyorlar.
- “Demek yürüyorsunuz?” dedi polis memuru, “Sadece yürüyor musunuz?”
Başımla onaylayarak açık gerçeği hazmetmesini bekledim.
“Pekala,” dedi polis memuru, “Bir daha yapmayın!” - Kitaplar, aptal olduğumuzu bize hatırlatmak için var.
- “Kendini riske atıyorsun.”
“Bu da ölmenin iyi yanlarından biri; eğer kaybedecek bir şeyin yoksa, istediğin riske girebilirsin.” - “Kısa bir süredir korkmuyorum, belki de bunun nedeni sonunda doğru şeyi yapmakta olduğumdur.”
- Ve kitapları düşündüm. İlk kez anladım ki bütün kitapların arkasında bir insan vardı. Her birini bir insan düşünüp yaratmıştı. Bir insan onları kâğıda dökmek için günlerini veriyordu.
- “İnsanlar hiçbir şey konuşmuyorlar. Çoğunlukla, arabaların, elbiselerin ve yüzme havuzlarının isimlerini sayıyorlar ve ne kadar harika olduklarını söylüyorlar. Hiç kimse diğerlerinden farklı bir şey söylemiyor.”
- Kendimize telkin etmemiz gereken en önemli şey bizim önemli olmadığımızdı. Bilgiçlik taslamamalı ve kendimizi dünyanın diğer insanlarından üstün görmemeliydik.
- Bir adama birkaç dize şiir ver, sonunda kendini yaratılmışların efendisi sansın.
- Belki kitaplar bizi mağaradan çıkarabilir. Belki hep aynı, lanet olası, çılgınca hataları yapmaktan alıkoyabilirler bizi!
- “Artık kimse dinlemiyor. Duvarlarla konuşamıyorum, çünkü bana bağırıyorlar. Karımla konuşamıyorum; duvarları dinliyor.”
- Kitapları ‘bir dakika durun ‘ diye kapatabilirsin.
Fakat TV bulunduğu odaya bir tohum ektikten sonra, onun sizi kavrayan pençesinden kendisini kurtaran olmuş mu?


