Besteci Erberk Eryılmaz’ın Türk halk müziğinden ilham alarak bestelediği eserlerin yer aldığı albüm olan Dances of The Yogurt Maker ile yapımcı Judith Sherman, 64. Grammy Ödülleri’nde aday gösterildi.
Erberk Eryılmaz Kimdir?
Besteci, piyanist, şef ve vurmalı halk çalgıları yorumcusu Erberk Eryılmaz, yaratıcı ve dramatik bakış açısı ile halk müziğinin enerjisini konser sahnesine taşımayı hedefleyen müzikleriyle Carnegie Hall, Sydney Opera House, Küba Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ve Washington D.C.’de bulunan Kennedy Center gibi Dünya’nın birçok önemli sahnelerinde yer aldı.
Eserleri ve performansları birçok kez TRT ve Amerika’da bulunan Ulusal Halk Radyosu, gibi çeşitli radyo kanallarında ve Amerika’nın en yüksek dinleyici kitlesine sahip, yaklaşık 300 radyo kanalına ulaşan Performance Today’de yayımlandı ve müziği Washington Post tarafından “semazenin enerji patlaması” olarak tarif edildi. Eryılmaz’ın eserlerinin ve performanslarının kayıtları Naxos, MSR Classics, Albany Records, Parma Recordings gibi birçok önemli şirket tarafından yayımlanmıştır.
Besteci, piyanist, şef ve vurmalı halk çalgıları yorumcusu olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Houston Senfoni, River Oaks Oda Orkestestrası, Austin Camerata, Apollo Chamber Players, Carpe Diem, Del Sol ve Tesla yaylı dörtlüleri, WindSync, ZOFO dört-el düeti ve Bowen McCauley Dans Topluluğu gibi birçok önemli topluluk ve Andres Cardenes, Mehmet Ali Sanlıkol, İsmail Lumanovski gibi önemli sanatçılarla sahneyi paylaştı.
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi İcra Sanatları Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Erberk Eryılmaz, ilk müzik eğitimini Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda aldığını, daha sonra ABD’ye giderek Hartt School, Carnegie Mellon ve Rice üniversitelerinde müzik çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Amerika’daki eğitim sisteminin öğrenciyi, araştırmacı müzisyen olarak yetiştirmeyi hedeflediğine dikkati çeken Eryılmaz, “Orada bir müzisyenin kendine özgü olması çok değerli. Bir müzisyenin müzik tarihinde bir yerinin, işlerinin de bir değerinin olabilmesi için kendine özgü olması lazım” dedi.
Eryılmaz, Orta Doğu ve Doğu Avrupa halk müziklerine ilgisi olduğunu, Amerika’da kaldığı sürece hem bu bölgelerin hem de Anadolu’nun halk müziğini öğrenmeye ve çalmaya çalıştığını, bunun bestecilik kariyerine de yansıttığını anlattı.
Grammy Adaylığı
Carpe Diem yaylı dörtlüsüyle geçen yıl Amerika’da Dances of the Yogurt Maker adlı bir albüm çıkarttıklarını belirten Eryılmaz, albümde yaylı dörtlüye kendisinin de piyano, tahta kaşık, davul ve darbukayla eşlik ettiğini söyledi.
Eryılmaz, albümün hem kendi müzik zevkini yansıttığını hem de Türk halk müziğinin, Türkiye’deki farklı kültürlerin etkileşiminin ürünü olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Albümün prodüktörü Judith Sherman’ın 11 Grammy ödülü bulunduğuna dikkati çeken Eryılmaz, “Bizim albümümüzle de tekrar ‘Yılın Prodüktörü’ ödülüne aday oldu. Bu da bizi çok heyecanlandırdı. Sherman, orada efsanevi bir prodüktör. Bizim kaydımıza geldiğinde albümdeki 6 eseri de detaylıca biliyordu, müzisyenleri yönlendirdi. Ben de onun müziğe bakış açısına şahit olarak harika bir tecrübe yaşadım” dedi.
Eryılmaz, 31 Ocak‘ta sahiplerini bulacak Grammy ödüllerini heyecanla beklediklerini kaydetti.
Erberk Eryılmaz, 15 yıl yaşadığı Amerika’dan Türkiye’ye, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde görev almak için döndüğünü anlattı.
Türk müziğinin ve dünyadaki çeşitli tekniklerin öğretildiği bir eğitim kurumunun Türkiye’de olmasının kendisini motive ettiğini vurgulayan Eryılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Bizim esas hedefimiz, Türk müziğine bir katkıda bulunmak. Çağdaş, bu coğrafyanın müziğini ve dünyadaki bütün teknikleri bilen, öğrenen, öğrenmeye açık, araştırmaya açık nesillerin olmasını hayal ediyoruz. Burası da beni o konuda çok heyecanlandırdı. Çok değerli hocalarımız da var. O yüzden burada olmaktan mutluluk duyuyorum.”
Eryılmaz, öğrencilerin özgürce kendilerini ifade etmesinin önemine dikkati çekerek, “Eğitim planlarını hazırlarken çok çalıştık. 21. yüzyılda asla bir öğrenciye ‘şu tarzda müzik yapmalısın, bunu yapmalısın, şunu yapmamalısın’ diyemeyiz. Öğrencinin dünyadaki çeşitli müzik tekniklerini ve Türk müziğini detaylı, analitik bir şekilde öğrenmesini arzu ediyoruz” dedi.