Dünya Lekesi – Seyyidhan Kömürcü | 22 Alıntı

" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

Seyyidhan Kömürcü’nün 2012 yılında Homeros Şiir Ödülü’ne layık görülen ikinci şiir kitabı Dünya Lekesi, bizi dünyanın ızdırap veren yüzüyle karşı karşıya getiriyor.  Şair, kitaba “Her sabah ödümü koparıyor dünya” diyerek başlıyor. Dizelerin arasında gezinirken dünya denen ağrı bizim de içimize oturuyor, yutkunduğumuz yerlerimize batıyor. Burada kitaptan bazı alıntıları derledik. Umarım siz değerli okuyucularımıza da en insan yerlerinden dokunur. Keyifli okumalar…

  1. “Yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor
    Güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş, inanmazdım
    Herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki
    Kalbini özenle kırmışsın bütün eşyanın, ummazdım” (sf.11)
  2. “İnsan dalgın bir belgedir kendisiyle hayat arasında” (sf.12)
  3. “Bütün evlerin en mükemmel hatasıdır baba” (sf.12)
  4. “İki lekenin birbirine dağılmasına sadece aşk mı denir
    Diğer zeytinin diğer zeytine fethi gibi
    Dilerim herkesin vaktiyle adı sinem olan uzun bir yasa değer eli
    Sinem!
    O kadar
    O denli” (sf.13)
  5. “Kalbimin çeşitli peygamberleriyle
    Tutup saçlarına eyyub anlattım
    Dedim senin de saçların cumhuriyetin ilk günleri” (sf.16)
  6. “Boynun gene boynun ve yüzünün üzgün yerleri
    çok baktım ama seyretmedim sonra hiçbir şeyi” (sf.17)
  7. “Ben biraz yavaş
    Günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
    Ben biraz en üzgün baharatlara fena meyilli” (sf.19)
  8. “Madem günde beş vakit kalkıp sana baktım
    Madem dünyanın bu kadar sabahını ben uyandım
    Ben uyudum bu kadar uykusunu
    Diledim dünyaya fena inanmış bir yüzüm olsun” (sf.20)
  9. “Bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler
    Yarım dalgın ve kusurlu geldim ben buraya
    Günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa
    Kalıp sana baktım
    Kalıp sana bakmak oldu dünya” (sf.21)
  10. “Dedim belki de bir yutkunma yeriydi dünya” (sf.23)
  11. “Gördüm
    Nereye gitsem ben dik gölgem kamburdu bu dünyada” (sf.26)
  12. “Derler ki ruhunda kocaman şüphe
    Kalbinde kara bir lekeyle doğarmış insan
    İnsan
    Yani biri diğerini kör kuyularda merdivensiz bırakan” (sf.29)
  13. “Geldiğim ya da kaldığım
    Beni tamam eden her neyse onun adına
    Sana gelmiştim hayatta kaldım yanlışlıkla” (sf.31)
  14. “Bak benim kırk kere fotoğrafım da var kalbimle yan yana
    İşte burada dağlarım çok üzgün
    Burada hayatı sevme tehlikesi geçirmişim ben” (sf.32)
  15. “dünya dünya
    yalvarırım artık bir gün beni uyandırma” (sf.33)
  16. “Dünyaya bakma vaktim gelmiş
    Bir sesin bir yere bakması gibi fena
    Tuhaf bulaşıcı ve yapışkan bakmışım dünyaya” (sf.37)
  17. “Diyebilirim ki kırk yıl sürdü içim
    Kırk yıl sürdü içimi titreten zaman
    bu muamma
    Başımı en feci yastığa koyup
    Yüzündeki tek tanrılı dinleri denedim
    Yüzündeki en unutkan yerleri” (sf.41)
  18. “diyebilirim ki her duası feciyle biten bir ibadetti yaşamak” (sf.42)
  19. “Dedim benim seninle kırk kere fotoğrafım var
    Senin bundan kırk kere haberin yok
    Dedim ve uyandım!
    Başkasının sesiyle devam ettim dünyaya” (sf.48)
  20. “Sonra sonra anladım
    İnsan ancak güzel bir acıyla kalabilirmiş dünyada” (sf.49)
  21. “Yine de masalımdan düşmeye geldim” (sf.62)
  22. “ne yapayım
    bkz.
    dünya
    bkz.
    insan demekten başka
    ne yapayım” (sf.69)

Dünya Lekesi – Seyyidhan Kömürcü
Everest Yayınları

spot_img
Ayşegül Çelik
Ayşegül Çelik
Turnayı gözünden vuranlar bizden değildir. Turnanın kalbinden dem vuranlar, bu tarafa

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.