Dogma 95: Breaking The Waves

Batuhan Amaç
Batuhan Amaç
İyiler ilk görüşte tanınmaz.
spot_img

Dogma 95 Nedir ? 

Lars Von Trier ve Thomas Vinterberg tarafından başlatılmış bir film yapım hareketidir. Hollywood sistemine karşı olan, sinema sanatında hikaye anlatım tarzının ve oyunculuğun tekrar ön plana çıkmasını isteyen bir sinema akımıdır. Belirli kuralları olan Dogma 95, egemen sinema anlayışına karşıdır.

 

Lars Von Trier Kimdir ? 

Danimarkalı yönetmen Lars Von Trier, Dogma 95 hareketinin öncüsü olarak bilinmektedir. Film çekmek için büyük paraların gerekmediğini söyleyen Trier, ortaya çıkardığı filmler ile adından söz ettirmeyi başarmıştır. Dogma 95 kurallarına göre hareket eden Trier, sinemayı yapay efektten arındırdığını, gerçekliği tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu görüyoruz. Sinemanın teknik kısmına gelindiğinde ise, kamerayı filmin içinde tutması, görüntünün çerçeve oranını 4:3 olarak kullanması gibi farklılıklar göze çarpıyor. Aslında sinema anlayışının, Hollywood sinemasının tam tersi olduğunu söyleyebiliriz.

 

Breaking The Waves / 1996 / Dram / Romantik

Emily Watson’ın başrolü oynadığı film: Bess McNeill karakterinin aradığı aşkı bulduktan sonra eşinin iş kazası sonucunda sakat kalmasını ve sakat kalan kocasına duyduğu aşkı konu almaktadır. Tamamen gerçek mekanlar üzerine kurulu olan film, kendi içinde bölümlerden oluşmaktadır. Öykünün ve oyunculuğun ön planda olmasına dikkat eden Lars Von Trier, Bess McNeill karakterinin hikayesi ve Emily Watson’ın oyunculuk performansıyla birlikte izleyicileri etkilemeyi başardığını söyleyebiliriz. Bess McNeill karakterine hayat veren Emily Watson filmdeki oyunculuk performansıyla, En İyi Kadın Oyuncu Dalında Avrupa Film Ödülüne layık görülüyor.

 

(Yazının bundan sonrası film hakkında spoiller içermektedir.)

Film; Bess’in aradığı aşkı bulması, evlenmesi ve evlendikten sonra başına gelenleri gözler önüne seriyor. Bess karakteri inançlı birisi olarak karşımıza çıkıyor; fakat hakkında bilgi edinmemiz filmin ilerleyişine bağlı olarak gerçekleşiyor. Aşkı bulabilmek için kilisede dua eden Bess, Jan ile aşkı bulmasıyla birlikte evleniyor. Evlilikleri güzel bir şekilde ilerlerken, Jan’ın gemide petrol çıkaran bir işçi olduğunu öğreniyoruz. Bess ve Jan’ın iş yüzünden bir süre ayrı kalacak olması, Bess’in üzerinde psikolojik sorunları beraberinde getiriyor. Genel olarak bir evlilik üzerinden ilerleyen film, Jan’ın geçirdiği iş kazasından sonra yatağa bağlı kalmasıyla birlikte, Bess’in hayatının nasıl mahvolduğunu gözler önüne seriyor.

Filmde dikkat etmemiz gereken noktaların olduğunu söyleyebiliriz: Bess karakterinin her şeyi tanrıya ettiği dualara bağlaması, erkek kardeşini kaybettikten sonra psikolojik sorunlarının ortaya çıkması gibi durumları göz önünde bulundurmalıyız. Filmin asıl kırılma anı ise: Jan’ın yatağa bağlı kalmasıyla birlikte başlıyor. Durumu gittikçe kötüleşen Jan, Bess’e başka birisini bulmasını, artık kendisiyle sevişme durumunun dahi olmadığını söylüyor. Bess ise bu durumu, Jan gemide çalışırken onu çok özlediği için tanrıya ettiği duasının kabul olmasına bağlıyor. Duasının kabul olduğunu fakat bu şekilde Jan’ı yanına getirdiğini düşünüyor. Bess içinden çıkamadığı psikolojik buhranın içindeyken, Jan’ın başka bir isteği ile karşılaşıyor. Durumunda düzelme gözükmeyen Jan, Bess’e tek bir şart dahilinde hayatta kalabileceğini açıklıyor. Bu şart ise, başkalarıyla birlikte olduktan sonra yaşadıklarını kendisine anlatmasını istemesinden geçiyor. Filmin bundan sonrasında Bess, Jan’ın hayatta kalabilmesi için yaptıklarını gösteriyor. Jan’ın isteklerini yerine getiren Bess, böylelikle tanrının onu yanından almadığı gibi bir düşüncenin içine iyiden iyiye düşüyor. Yaptıklarının Jan’ı iyileştirdiğini düşünen Bess, dinden aforoz edilmeye kadar uzanan hatalı davranışlar sergiliyor. Bess’in bu davranışları, kendisinin ölümüne sebebiyet veriyor.

Farklı bir film arayışı içindeyseniz, beklentiniz sıra dışı bir yönetmen ise, tavsiye edebileceğimiz film: Breaking The Waves / Lars Von Trier.

spot_img

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

BoJack Horseman Dizisinin Unutulmaz Replikleri

Mizah ve dramı buluşturan BoJack Horseman ve hayatın gerçeklerini yansıtan unutulmaz replikleri.

Jane Eyre Nasıl Jane Eyre Oldu?

Jane Eyre, edebiyat tarihinin en önemli kadın figürlerindendir. Onun bakış açısını, deneyimlerini takip eden herkes yaşamını kendinden emin, dik duruşlu birey olarak sürdürebilir.

Soma: Hint Tanrılarının Mucizevi İçkisi

Soma, Hint mitolojisinde tanrıların içkisi olarak bilinir. Canlandıran, zenginlik ve sağlık veren bu içki aynı zamanda tanrılaştırılmıştır.

Ters Cepheye Bakan Balkonlar: Hayatın Arka Yüzünden Bakmak

Ters cepheye bakan bir balkon, insanın içe dönüşünü; ön cephe ise hayata ve topluma açılmayı simgeler. Denge, ruhsal bütünlük için gereklidir.

Linkin Park – From Zero Albüm İncelemesi: Yeniden Doğuş

Chester Bennington’ın ölümünden yedi yıl sonra yeni solistleri Emily Armstrong ile geri dönen rock müziğin efsanesi Linkin Park'ın "From Zero" albümünü inceliyoruz!

2000’lerin En Çok Ses Getiren 10 Asya Filmi

2000'lerde evrensel bir sanat gücü hâline gelmiş Asya sineması, yeni türlerin doğmasına ve sinematik dilin evrilmesine öncülük etmiştir.

Muzaffer Şerif Deneyi: Toplumsal Normların Yaşamımıza Etkisi

Türk Psikolog Muzaffer Şerif sosyal deneyleriyle toplumsal normlara alışılmışın dışında çözümler sunarak küresel bir üne kavuşmuştur.

Problem Ben: İçimizdeki Anti Kahramanlara Yazılan 5 Şarkı

Yalnız ve duygusal bir çıkmazda kalan "anti kahramanlara" ithaf edilmiş bu yazı, onlara yoldaşlık eden 5 şarkıyı ele alıyor.

Rick Owens, Temple of Love: Moda ve Varoluş Üzerine Bir Manifesto

Rick Owens’ın “Temple of Love” sergisi, modayı sanat, politika ve kişisel ifadeyle buluşturarak karanlık, büyüleyici ve şiirsel bir deneyime dönüştürüyor.

Miryokefalon Savaşı: Türklerin Anadolu Zaferi

1176 Miryokefalon Savaşı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Bizans’a karşı kazandığı stratejik zaferle Türklerin Anadolu’daki kalıcılığını kesinleştirdi.

Editor Picks