“Hep büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim.”
Eski çeviri ismiyle Gönülçelen fakat günümüz haliyle Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı uzun zamandır merak ediyordum. Birçok kitapta ismini görüp övgü dolu yorumlarını da fark edince sonunda okuma fırsatım oldu.
“Sahi söylüyorum. Düzelirim. Yalnızca, bir dönemden geçiyorum. Herkes böyle dönemlerden geçer, değil mi?”
Holden, lise son sınıfta olup iyi bir okul olan Pencey’de okumaktadır. Fakat kahramanımız biraz huysuz birazda gerçekçi biri olunca etrafı tarafından çekilmez biri olduğu düşünülüyor. Ergenlik döneminin verdiği sancılarla birlikte kendi kişiliğinin de getirdiği aksilikler aslında güzel bir karakter sunuyor önümüze. Altı çizilebilir birçok cümle var bu yüzden.
Kitap, Holden’ın yaşamından üç günü anlatıyor. Günlük tarzında diyebiliriz, Holden anlatıyor çünkü bize olayları. Günlük tarzındaki kitaplara bayıldığım için bunu da çok severek okudum.
Kardeşi Phoebe ile konuşmaları, diğer kardeşi olan Allie’ye duyduğu özlem, insanlar arasındaki ilişkileri gerçekçi bir şekilde değerlendirmesi ve kendini de şeffaf bir şekilde anlatabilmesi bence okuyana çok şey katıyor.
Avrupa’da çoğu okul tarafından okutulan bu kitap birçok kişi için hayatının kitabı olmuş. Öyle olabilecek bir kitap cidden.
“Ama ben yine de hala 12 yaşındaymışım gibi davranmaktan hoşlanıyorum. Herkes söylüyor bunu, özellikle de babam. Bu biraz doğru sayılır, ama tümüyle de doğru değil. İnsanlar bazen, bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sanırlar. Ben böyle şeyleri pek sallamam, ama birileri bana yaşıma uygun davranmam gerektiğini söylediğinde canım sıkılır. Bazen yaşıma göre daha olgun davrandığım da olur -ciddi söylüyorum- ama buna kimse dikkat etmez. İnsanlar hiçbir şeye dikkat etmiyorlar zaten.”
Çok sevdiğim birisi Holden için “küçük bir tutunamayan” diyor, haklı.
Umut dolu kitaplara…