Bu Kızı Çok Seveceksiniz! Anne with an E

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
spot_img
spot_img

Kış aylarına yavaş yavaş yaklaştığımız bu zamanlarda sıcacık yatağınızda kahvenizi yudumlayıp izleyecek yeni bir şeyler mi arıyorsunuz? O zaman bu yazıyı kesinlikle okumalısınız!

Son yıllarda Netflix yapımı film ve diziler epey dikkat çekiyor ve birçok kişi tarafından izlenip seviliyor. Haliyle Netflix yapımı olan her şeye içimiz rahat başlıyoruz. İlk olarak 12 Mayıs 2017 tarihinde yanınlanan bu güzel dizi de onlardan biri. Bahsedeceğim bu dizi Anne with an E…

Yarının henüz hiçbir hatanın yapılmadığı yeni bir gün olması fikri güzel değil mi? İnsanın yapabileceği hataların bir sınırı olsa gerek.

12 yaşında kızıl saçlı, çilli, sıska ve yetim bir kız çocuğu düşünün. Bu güzel ve akıllı kız çocuğumuzun adı Anne. Güzel dediğimi duysa bana katılmazdı muhtemelen çünkü Anne kendisini hiç de güzel bulmuyor. Hele o kızıl saçlarından ve çillerinden nefret ediyor. Bu arada unutmadan, Anne isminin “e” ile telafuz edilmesinden hoşlanıyor haberiniz olsun.

Büyük kelimeler kullandığımda bana gülerler ama heyecan verici ve betimleyici kelimeler var. Örneğin ‘mest olmak’ ve ‘harikulade’ gibi. Büyük fikirleri ifade etmek için büyük kelimler gerekir değil mi?

Bu kızın hikayesine gelecek olursak; Anne bir gün yetimhaneden bir ailenin yanına alındığı için ayrılıyor. Bu aile de iki kardeşten oluşuyor; dominant bir kadın olan Marilla ve onun sessiz sakin erkek kardeşi Matthew. Kardeşler aslında bir erkek çocuğu istiyor fakat bir yanlış anlaşılmadan dolayı onlara Anne’i veriyorlar. Marilla kız çocuğu olduğu ve onlara yardımcı olamayacağı için Anne’i geri götürmek istiyor. Cinsiyet ayrımcılığının fazla olduğu bir dönem. Tabii bizim hazırcevap ve bir o kadar da akıllı Anne’imiz onlara yanlış düşündüklerini kanıtlıyor. Böylelikle Anne’in serüveni başlamış oluyor.

Dünya senden nefret etse, kötü görse bile, vicdanın rahatsa ve sen suçlu olmadığına inanıyorsan hiç arkadaşsız kalmazsın.

Dizideki karakterlerin her biri ayrı bir hikaye desek yeridir. Fakat Anne’in yeri her zaman başka. Hayal dünyasında yaşayan, okumayı seven, kimsenin kuramadığı cümleler kuran, akıllı küçük bir kızı kim sevmez ki! Fakat Anne ne kadar pozitif olsa da geçmişi o kadar da değil ne yazık ki. Yetimhane sahneleri, küçücük yaşında katlandığı zoruklar, daha önce bulunduğu evlerdeki sahneleri izlerken yüreğinizi dağlayacak. Aşağılamalar, dayaklar ve birçok şeye göğüs geren güçlü bir kız Anne. İzlerken sık sık ,hangimiz bunları yaşayıp böyle güçlü kalabiliriz ki? diye düşündüm. Keza Marilla ve Matthew karakterleri de öyle. İkisi de hiç evlenmemiş ve birbirlerine karakter olarak çok zıtlar. Marilla ne kadar dominantsa Matthew o kadar sessiz. Fakat onlarında geçmişlerinde acılar ve zorluklar var. Ortak yönleriyse Anne. Marilla ne kadar göstermese de ikisi de Anne’i çok seviyor. Biz de dizi boyunca Anne’in geldiği günden itibaren olan hayatlarına tanık oluyoruz.

Eğer hepsini yeniden kaybedeceksem fazla bağlanmak istemiyorum.

Bu arada, Anne with an E aslında Anne’in ilk hikayesi değil. Maid Montgomery adlı bir yazar 1908 yılında “Anne with Green Gables” kitabını yazıp yayımlamış. Sonrasında bu kitap beyazperdeye defarlarca uyarlanmış ve hatta 1979 ve 2001 yıllarında çizgi film olarak ekranlarda yerini almış. Netflix yapımı Anne with an E ise bunların sonuncusu. Fakat siz de benim gibi Anne with an E  izleyip çok sevdiyseniz üzülmeyin. Daha çok izlenecek ve tanışılacak Anne var!

Dizi 19. yüzyılın büyüsünü tamamen yansıtıyor ve size görsel bir şölen sunuyor. Kimi sahneler gerçekten nefes kesici. Oyuncuların da hakkını vermek gerek. Hepsi kendi karakterine müthiş uyum sağlamış. Özellikle Anne karakterini canlandıran Amybeth McNulty yaşına rağmen harika bir oyunculuk sergilemiş. Manzaralarının güzelliğiyle, oyuncularıyla hatta jeneriğiyle bile harika bir yapım Anne with an E. Şu an 2 sezonu bulunuyor. İlk sezon 7 ikincisi 10 bölümden olmak üzere 17 bölüme sahip. Biraz az değil mi, diyorsanız hiç üzülmeyin çünkü 3. sezon onayını aldı!

Anne ve onun güzel cümleleriyle tanışmanız dileğiyle!

Hayal etmek hatırlamaktan daha iyi. Neden en kötü anılar en kalıcılarıdır?

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.