Black Mirror İncelemesi Bölüm 2: Nosedive

Kader Gürcüoğlu
Kader Gürcüoğlu
hayat boyu öğrenici, biraz da fazla meraklı
spot_img

Black Mirror dizisi hayatımıza 2011 yılında girmiş ve aslında bundan 15-20 yıl sonraki dünyanın nasıl olacağı hakkında sinyaller de vermiştir. Dizi 5 sezondan oluşmaktadır. Her bölümü farklı kalemlerin ele aldığı senaryolardan oluşan ve yönetmenliğini de farklı farklı isimlerin üstlendiği bu distopik kurgu izleyenler üstünde oldukça büyük etkiler bırakmış, bırakmaya da devam etmektedir.

İlk bölümünde Milli Marş’ı incelediğimiz dizinin ikinci bölümünde Dibe Vuruş’u (Nosedive) inceleyeceğiz. Eğer henüz birinci bölümü okumadıysanız aşağıdaki linkten birinci bölüme ulaşabilirsiniz.

https://www.soylentidergi.com/black-mirror-incelemesi-bolum-1-milli-mars/

Dibe Vuruş (Nosedive)

Dibe Vuruş (Nosedive), bir toplumun sosyal medya puanları üzerine kurulu düzenini anlatıyor. Toplumdaki bireyler “değer” yargılarını tamamen sosyal medya puanlaması üzerine şekillendiriyor ve bireylerin toplumdaki statüsü bu puanlar üzerinden belirleniyor. Her birey diğer bir bireyin sosyal medya puanını gözlerine takılan çip sayesinde görebiliyor. Bireyler kafede asansörde ofiste markette kısaca kamusal alanın hemen her yerinde yüzlerinde bir gülümseme ile dolaşıyor, herkes birbirine selam veriyor, teşekkür ediyor ve iyi davranıyor. Kısaca nezaket duygusu toplumun her köşesini sarmış durumda.

Peki gerçekten bu kadar kibar ve mutlular mı?  Tabii ki hayır, böyle davranmalarının sebebi bahsettiğimiz sosyal medya puanlanmasının yine o toplumda yaşayan bireyler tarafından yapılması. Herkes birbirini 1’den 5’e kadar puanlayabiliyor. Mesela sabah asansöre bindiğinizde gülümseyerek günaydın derseniz, bu karşı tarafın hoşuna gidiyor ve size bir puan veriyor fakat can sıkıcı bir tavır sergilerseniz ya da o böyle hissederse puanınızı düşürebiliyor. İşte bu nedenle bu toplum için çok açık bir ifadeyle şunu söyleyebiliriz ki, bu toplum yapay insan ilişkileri üzerine kurulu yapay kimliklere sahip bireyler tarafından oluşan bir toplumdur.

Bu bölümdeki ana kahramanımız Lacie adında genç bir kadın. Lacie 4.2-4.3 civarında bir puana sahip, bu da ona toplumda ortalama bir birey olma vasfı taşıtıyor. Çünkü eğer üst bir statüye sahip olmak istiyorsanız bu toplum 4.6 ve üzeri bir puana sahip olmanız gerekmekte. Bu puana sahip olmakta tahmin edileceği üzere kolay değil.

Lacie’nin tek ve yegâne amacı bu puana sahip olmak ve o statüye kavuşmak. Sırf bu yüzden toplum ondan nasıl davranmasını istiyorsa öyle davranıyor. Düşüncelerini baskılıyor, kendi öz kimliğinde uzak yapay bir sosyal kimlikle hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Kabul edilme ve başkaları tarafından onaylanma arzusu, kendini olmadığı gibi biri gösterme ve beğendirme çabası Laice’yi bölüm boyunca zor bir duruma sokuyor.

Bu noktada günümüz toplumuna biraz değinmek istiyorum. Her ne kadar distopik olarak adlandırsak da bu bölümü, günümüz toplumu da aslında benzer bir durum ile karşı karşıya. Sosyal medya hesaplarımızı ele alalım, herkes aynı kalıplarda yaşamaya, aynı fotoğraf açılarından fotoğraflar paylaşmaya, kısaca herkes birbirine benzemeye başladı. Mutlu değilken bile mutluymuş gibi paylaşımlar yapılıyor, beğenilmese bile sırf belli bir kitle tarafından beğenildiği için beğeniyor gibi yapılıyor. Baktığımızda giderek popülerleşen kalıplarla meşgul olmaya ve kendimize yabancılaşmaya başladık.  Her açıdan tek tipleşen bir toplum olma yolunda da ilerliyoruz.

Bölüme tekrar döndüğümüzde ise Lacie istediği fırsatı yakalıyor, hiç beklemediği bir anda eski bir arkadaşından telefon alıyor. Arkadaşı tarafından düğününe davet ediliyor, üstelik bu düğünde konuşma yapmasını da istiyor. Davetli listesinin tamamı üst düzey puana sahip insanlardan oluşuyor ve Lacie eğer düğüne gidip etkili bir konuşma yaparsa davetlilerden gelecek puanlar sayesinde kendisinin sınıf atlayacağını düşünüyor. Bu nedenle tüm imkanlarını zorlayarak o düğüne katılmak için aksiliklerle adeta bir savaş vermeye başlıyor.  Çünkü Lacie için hayatının en önemli olayı o düğünde olmak ve o puanları toplayarak sınıf atlamak.  Ancak ilk aksiliği uçak seferi iptal olduğunda yaşıyor. Ardından bir uçak seferinde tek kişilik bir yer buluyor fakat orayı alamıyor çünkü orası kendi puanının üzerinde olan kişiler için ayrılmış. İlk fiyaskosunu orada yaşıyor ve gitme hırsı gözünü de bürüdüğü için dayanamayarak görevliyle tartışıyor. İşte o an sistemin acımasız yüzüyle karşı karşıya kalıyor ve etraftaki herkes bir anda ona eksi puan gönderiyor ve puanı düşmeye başlıyor. Üstelik havaalanı polisi geçici de olsa bir ceza puanı düşürdüğü anda puanı 3.1’e iniyor. Sonrasında yaşadıkları puanını 1’lere kadar indiriyor. Düğün sahibi arkadaşı ona telefon açarak gelmemesini, düşük puanı nedeniyle herkese rezil olmak istemediğini söylüyor. Lacie kendinden düşük puan sahiplerini aşağılarken şimdi aynı duruma kendisi düşüyor.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tiramisu: İtalyan Mutfağının En Tatlı Başarısı

Bir tatlıdan çok daha fazlası: Treviso'dan doğup dünyaya yayılan tiramisunun kültürel ve gastronomik yolculuğu.

Jacob Elordi: Modanın Kural Bozan Çocuğu

Euphoria dizisinin genç yeteneği Jacob Elordi, oyunculuğu kadar stili ile de meşhur bir kişilik. Elordi'nin dolabında yolculuğa çıkıyor ve tarzını keşfediyoruz.

Karadeniz’de Sonbahar: Doğasına Hayran Kalacağınız 7 Yayla

Karadeniz’in büyüleyici yaylalarıyla doğanın kalbinde bir yolculuğa çıkın. Ayder’den Pokut’a, Gito’dan Kafkasör’e uzanan bu rota; huzur, macera ve eşsiz manzaralar sunuyor.

İstanbul Mimarisi: Süreyya Operası

Kadıköy’ün sanatla özdeşleşen simgesi Süreyya Operası, yaklaşık bir asırlık tarihiyle kentin kültürel mirası ve gururudur.

Sait Faik: Adacılığın Ritüellere Yansıması

Sait Faik'in adacılığı, doğayla ve insan sevgisiyle örülmüş bir kaya parçasına sığınan rutin hayatın ta kendisidir.

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Temizlik Takıntısı

Hastalık korkusuyla büyüyen Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın temizlik takıntısı, yaşamına ve romanlarına mizahi biçimde yansımıştır.

Sherlock Dizisinin Unutulmaz Replikleri: Oyun Başlıyor

Sherlock dizisinin ustalıkla yazılan, şarap gibi yıllanmış, akıllara kazınan repliklerine birlikte göz atalım.

Çocuklara Boşanma Nasıl Anlatılır?

Boşanma çocuklar için zor bir süreçtir. Doğru kelimeler, doğru zaman ve sevgiyle güvenin varlığı, bu süreci atlatmada büyük önem taşır.

Aftersun Filminin Unutulmaz Replikleri

İzleyenlerin kalbinde bir burukluk bırakan Aftersun filminin repliklerini inceliyoruz!

Kayıp Tanrılar Ülkesi Aslında Ne Anlatıyor?

Usta yazar, maharetli kalemiyle okurunu da yanına alıp Berlin ve Bergama'ya gidiyor; işlenmiş bir dizi cinayetin perde arkası arkeoloji, mitoloji ve tarihin ışığında aydınlanıyor.

Editor Picks